Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

de bulunan davacı (baba) yanında çocuğun sağlık sorununun çözümlenmesinin sağlık imkanları bakımından daha kolay ve elverişli olacağı” gerekçesiyle velayetin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davacının, kişisel ilişki tesisi için 03.06.2013 tarihinde çocuğu alıp ...'e götürdüğü, bir daha davalıya teslim etmediği, toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Çocuğun sağlık sorunlarına kayıtsız kaldığına ilişkin bir delil mevcut değildir. Çocuğu ile yeterince ilgilendiği mahkemece de esasen kabul edilmiştir. Çocuğun baba yanındaki yaşam ortamına uyum sağlamış olması, tek başına velayetin değiştirilmesini gerektirmez. Dosyadaki deliller, velayetin değiştirilmesini haklı gösterecek yeterlikte bulunmamaktadır. Bu sebeple davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....

    Mahkemece velayetin değiştirilmesi talebi reddedilmiş, kişisel ilişki kurulmasına ilişkin talep ise " her ne kadar sosyal inceleme raporunda müşterek çocukla şahsi ilişki kurulması yönünde görüş bildirilmişse de, davalı-karşı davacının yargılama aşamasında gelirine ilişkin bilgileri gizlediği, tanık ayarlayarak davacı-karşı davalının fotoğraflarını çektirdiği, müşterek çocukla uzun süre ilgilenmediği ve babalık sorumluluğu taşımadığı, nafaka ödememek için kötüniyetli hareket ettiği" gerekçesi ile reddedilmiştir. Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK.md. 323). Türk Medeni Kanununun 324/2 maddeleri uyarınca kişisel ilişki düzenlenmesinde çocuğun sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur....

      Tarafların kişisel ilişkiye yönelik istinaf itirazlarının incelenmesine gelince; Çocukla, velayet kendisine bırakılmayan ebeveyn arasında düzenli kişisel ilişki kurma ve bu ilişkiyi sürdürme çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişkiyi elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Bu hak, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği taktirde, kısıtlanabilir veya engel olunabilir. Kişisel ilişki kurma ve sürdürme hakkı, çocuğun kişiliğinin tam ve uyumlu gelişimi için tanınmıştır. Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını TMK'nın 324/1. maddesinde gösterilen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa kişisel ilişki hakkı kendilerinden alınabilir (TMK'nın 324/2. maddesi)....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında birleştirilerek görülen “torunla kişisel ilişki kurulması ve velayetin kaldırılması” davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ilgın Asliye Hukuk Mahkemesince (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) “her iki davanın kabulüne” dair verilen 31.05.2011 gün ve 2009/507 E., 2011/187 K. sayılı karar, davalılar vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 7.06.2012 gün ve 2011/19851 E., 2012/15504 K. sayılı kararı ile; "...1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalıların kişisel ilişki düzenlenmesi davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalıların velayetin kaldırılması davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Toplanan delillerden ...'...

        DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacının velayetin değiştirilmesi talebine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2- Mahkemece daha önce verilen hüküm, Dairemizin 12.11.2013 tarih ve 2013/6490 esas ve 2013/26016 karar sayılı ilamı ile "Taraflar anlaşmalı olarak (TMK m. 166/3) 25.05.2010 tarihinde boşanmış, velayet babaya verilmiş, müşterek çocuk ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir....

          Davacının kişisel ilişki düzenlemesine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda l. bentte gösterilen sebeple davacının velayetin yeniden düzenlenmesi davasının reddi kararına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE, yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple ise kişisel ilişki düzenlemesine yönelik temyiz itirazlarının ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 267.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 12.03.2020 (Per.)...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından; kişisel ilişki ve nafakaya hükmedilmemesi yönünden, davalı tarafından ise davanın tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Anne ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır bir biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK m.348). Gerçekleşen ve mahkemece kabul edilen olaylar sebebi ile ancak velayetin değiştirilmesine karar verilebilir....

              Dava, velayetin değiştirilmesine ilişkindir....

              İlk derece mahkemesince; velayetin değiştirilmesi talebinin reddine, çocukla kişiseli ilişki kurulması talebinin kabulüne; müşterek çocuk ile baba arasında her ayın 1. ve 3. haftası Cumartesi günü saat 9:00 ile ertesi günü saat 17:00 arasında, dini bayramların 2. günü saat 9:00 ile ertesi günü saat 17:00 arasında, sömestr tatilinin ilk Cumartesi günü saat 9.00 ile tatilin 7. günü saat 17.00 arasında ve her yılın Temmuz ayının 1. günü saat 9:00 ile 31. günü saat 17:00 arasında kişisel ilişki kurulmasına, müşterek çocuğun yurt dışına çıkış yasağına ilişkin tedbirin hükmün kesinleşmesine kadar devamına hükmedilmiştir. Davacı erkek vekili; reddedilen velayetin değiştirilmesi davasına, kişisel ilişki düzenlemesine, davalı yararına hükmedilen vekalet ücretine yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. Davalı kadın vekili, istinafa cevap dilekçesinde; istinaf talebinin reddine karar verilmesini istemiştir....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacı-karşı davalı erkeğin velayet davasının reddine, müşterek çocuklarla davacı baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, davalı-karşı davacı kadının tedbir nafakası talebinin kabulü ile kadın lehine aylık 1.800 TL, müşterek çocuklar lehine aylık ayrı ayrı 1.200 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine karar verildiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava; Velayetin değiştirilmesi (TMK m. 349) Kişisel ilişki kurulması ve Tedbir nafakası( TMK 197. md.) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı-karşı davalı taraf; kadının kabul edilen davası, hükmedilen tedbir nafakaları ile reddedilen asıl davası yönünden, davalı-karşı davacı taraf; kişisel ilişki süresi ve velayetin geçici verilmesi yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

              UYAP Entegrasyonu