HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; İlk derece mahkemesince "tarafların İzmir 7.Aile Mahkemesinin 2011/101 Esas 2011/329 Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, aynı ilamla müşterek çocuklar 05/02/2006 doğumlu Birtan ile 17/11/2009 doğumlu Gülten'in velayetinin davalı babaya verildiği, anne ve müşterek çocuklar arasında kişisel ilişki kurulduğu, kararın 12/04/2011 tarihinde kesinleştiği, davacı anne tarafından iş bu velayetin değiştirilmesi davasının 05/02/2018 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır....
Mahkemece; "Velayetin değiştirilmesi davası, velayet hakkı kendisinde olmayan eşin, boşanma ile velayet hakkı kendisine bırakılan eş veya çocukta meydan gelen birtakım değişikliklerin gerektirmesi üzerine açtığı bir dava olup bu davalarda çocuğun yüksek yararı gözetilerek ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak karar verilmesi gerekmektedir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/1575 E. 2018/672 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere velayete ilişkin kararların kesin hüküm oluşturmadığı, velayete ilişkin karardan sonra koşulların değişmesi (TMK m.183, 349, 351/1) veya velayetin değiştirilmesini gerektiren haklı bir sebebin bulunması hâlinde mahkemece velayetin değiştirilmesine karar verilebileceği anlaşılmıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/01/2021 NUMARASI : 2019/1173 2021/26 DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması- Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması, Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı birleşen dosya davalı HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı-birleşen dosya davalısı dava dilekçesinde; tarafların boşandıklarını, boşanma ilamı ile birlikte müşterek çocukları Burak Alp’in velayetinin anneye verildiğini, ancak daha sonra annenin çocuğa bakamaması ve şiddet uygulaması nedeniyle açılan velayetin değiştirilmesi davasında Kayseri 7....
Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz. Velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğurabileceği onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır. Bu kapsamda, çocuğun cinsiyeti, doğum tarihi, eğitim durumu, kimin yanında okumakta olduğu, talepte bulunanın çocuğun eğitim durumu ile ilgilenip ilgilenemeyeceği, sağlığı, sağlık durumuna göre tedavi olanaklarının kimin tarafından sağlanabileceği gibi özel durumuna ilişkin hususlarda göz önünde tutulmalıdır....
Asliye Mahkemesinin 25.11.2009 tarih 152964/ FARK 08-4931 sayılı 25.11.2009 kesinleşme tarihli kararının tenfizine, davalı-davacının birleşen velayetin değiştirilmesi davasının reddine, davalı-davacı baba ile müşterek çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş, karar temyiz edilmeksizin 11.09.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Davalı-davacı kadın hükümde velayetin tarafına bırakıldığının açıkça yazılmamış olması nedeni ile tavzihini istemiştir. Mahkemece tavzih talebi kabul edilmiş müşterek çocukların velayetinin davacı-davalı anneye verilmesine karar verilerek tavzih yolu ile hükme eklenilmiştir. Tavzih, yeterince açık olmayan veya içerisinde duraksama uyandıran yahut birbirine aykırı fıkralar ihtiva eden hükümlerin, açıklanması, tereddüt veya aykırılığın giderilmesi için kararı veren mahkemeye tanınan bir yoldur. Hükümde unutulan veya gösterilmemiş olan bir hususun tavzih (HMK m. 305) yoluyla hükme ilave edilmesi mümkün değildir....
O halde, davanın kabulü ile velayetin anneden alınarak davacıya verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile reddi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 08.07.2015 (Çrş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Velayetin Tedbiren Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece kısa kararda: davacının davası kısmen kabul edilerek tedbir nafakasına hükmedilmiş, gerekçeli kararda ise tedbir nafakasının yanı sıra "geçici velayetin anneye verilmesi ve baba ile kişisel ilişki kurulması" hususlarında da hüküm kurulması suretiyle kısa karar ve gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velâyetin Değiştirilmesi - Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı tarafından velâyetin değiştirilmesi davasının reddi ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacı-karşı davalının reddedilen velayetin değiştirilmesi davası yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Velayetin düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 382/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz....
Taraflar arasındaki velayetin değiştirilmesi olmazsa kişisel ilişki davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından, erkeğin velâyetin değiştirilmesi talebi reddedilmesine rağmen lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: Velayetin değiştirilmesine ilişkin dava 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 382 nci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (13) üncü alt bendi uyarınca çekişmesiz yargı işidir....
No:) T5 ile yine aynı hanede nüfusa kayıtlı Osman ve Özgür'den olma 30/03/2010 Trabzon doğumlu (T.C.No:) T6 velayetlerinin davalı anneden kaldırılarak davacı babaya verilmesine, velayetleri davacı babaya bırakılan müşterek çocuklar ile davalı anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, velayeti kendisine bırakılan baba ve kişisel ilişki düzenlenen annenin kişisel ilişki düzenlemesinin gereklerinin yerine getirilmemesi halinde çocuğun menfaatine aykırı olmamak kaydıyla velayetin değiştirilebileceğinin ihtarına, (ihtarat yapıldı)" karar verilmiştir....