Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz. Velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğurabileceği onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır. Bu kapsamda, çocuğun cinsiyeti, doğum tarihi, eğitim durumu, kimin yanında okumakta olduğu, talepte bulunanın çocuğun eğitim durumu ile ilgilenip ilgilenemeyeceği, sağlığı, sağlık durumuna göre tedavi olanaklarının kimin tarafından sağlanabileceği gibi özel durumuna ilişkin hususlarda göz önünde tutulmalıdır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/11/2020 NUMARASI : 2019/321 ESAS - 2020/715 KARAR DAVA KONUSU : Velayetin KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince verilen yukarıda tarih ve numarası gösterilen karara karşı istinaf başvurusu üzerine dosya duruşma yapılmasına gerek görülmeksizin ele alındı,incelendi; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle"...müvekkilinin kızının boşanma davası devam ederken vefat ettiğini, torununun babası olan davalı üzerindeki velayet hakkının kaldırılmasına ve kendisinin vasi olarak atanmasına,bu talepleri reddedilirse çocuk ile kişisel ilişki tesisine karar verilmesini" talep etmiştir. Davalı yan davanın reddini istemiş,sonrasında duruşmada kişisel ilişki kurulmasında bir itirazı olmadığını bildirmiştir....
Dava, velayetin değiştirilmesi ve kişisel ilişki kurulması talebine ilişkindir.(4721 sayılı TMK'nun 348 vd. m.leri) Kişisel ilişkiyi düzenleyen TMK'nun 323. maddesine göre, "Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir." hükmü düzenlenmiştir. 4721 sayılı TMK'nun 348. m.sine göre, ana ve babanın çocuğa yeterli ilgi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biri ile velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi velayetin değiştirilmesi nedenleridir. Kuşkusuz velayet kendisinde bulunan anne ve babanın çocuk ile ilgili yapacağı her türlü iş ve işlemde çocuğun üstün yararını koruması gerektiği tartışmasızdır....
GEREKÇE: Dava; velayetin değiştirilmesi olmadığı takdirde kişisel ilişki kurulması istemine ilişkindir. HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Davacı, dava dilekçesinde; öncelikle müşterek çocuğun velayetinin anneden alınarak kendisine verilmesini, bu talebi kabul edilmediği takdirde ise müşterek çocuk ile kişisel ilişki düzenlenmesini istemiştir. Davacının velayetin değiştirilmesine ilişkin talebi reddedilmiş, ancak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki düzenlenmesine karar verilmiştir. Davanın kısmen kabulü yada reddi söz konusu değildir. Bu nedenle davacının kademeli talebi kabul edildiğinden davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken; davalı kadın yararına vekalet ücreti takdir edilmesi doğru olmadığı gibi yargılama giderlerinin de davacı üzerinde bırakılması doğru görülmemiştir....
Taraflarca her ne kadar boşanmaya ilişkin hüküm temyiz konusu edilmemek suretiyle kesinleşmiş ise de; tarafların temyiz taleplerinde açıklanan velayetin değiştirilmesini gerektiren şartların, çocuğun yüksek yararı ve değişen koşullar ile birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, ortak çocuğun velayet hakkı ve velayeti kendisine bırakılmayan taraf ile kişisel ilişki düzenlemesinin takdirinde, velayetin değişen koşullar ve çocuğun yüksek yararı da gözetilerek yeniden değerlendirme yapılması ve tarafların velayete ilişkin beyanları da alınarak sonucu uyarınca karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, iştirak nafakası yönünden temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 17.10.2018(Çrş.)...
Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz. Velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğurabileceği onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır. Bu kapsamda, çocuğun cinsiyeti, doğum tarihi, eğitim durumu, kimin yanında okumakta olduğu, talepte bulunanın çocuğun eğitim durumu ile ilgilenip ilgilenemeyeceği, sağlığı, sağlık durumuna göre tedavi olanaklarının kimin tarafından sağlanabileceği gibi özel durumuna ilişkin hususlarda göz önünde tutulmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı baba tarafından, velayet talebinin reddi, kişisel ilişki süresinin kısaltılan bölümleri, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden, davalı anne tarafından ise, kişisel ilişki süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, velayeti annede bulunan ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilerek, “aynı şehirde oturmaları hali" ve “farklı şehirde oturmaları hali" için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının terditli açtığı davasında velayetin değiştirilmesine yönelik ilk talebi reddedilmiş ise de; ikincil nitelikte kişisel ilişkiye yönelik talebi kabul edildiğine göre davacının davası sonuç itibariyle kabul edilmekle kendisini vekille temsil ettirmiş bulunan davacı lehine vekalet ücreti takdirinde ve lehine yargılama giderlerine hükmedilmesinde bir yanlışlık bulunmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Kaldırılması-Torunla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından; velayetin kaldırılması davasının redi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 18.11.2014 günü temyiz eden davacı ... ile vekili Av..... geldi.Karşı taraf davalı ... ile vekili gelmediler.Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
gerekçesi ile; "1- Davacının velayetin değiştirilmesi talebinin REDDİNE, 2- Davacının ortak çocukla kişisel ilişki kurulması talebinin KABULÜ İLE Davacı anne ve ortak çocuk arasında her ayın 1. Cumartesi günü saat 10.00’dan akşam 18.00’e kadar, her ayın 3. Cumartesi günü saat 10.00’dan Pazar saat 13.00’e kadar ayda bir gün yatılı olmak üzere toplamda 3 gün, dini bayramların 3. Günü sabah 10.00’dan akşam 18.00’e kadar, anneler gününde sabah 10.00’dan aynı gün akşam 18.00’e kadar olmak sureti ile KİŞİSEL İLİŞKİ TESİSİNE,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün; kişisel ilişki ve vekalet ücreti kısmı hariç olmak üzere velayet yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek vekili hükmün; davacının davasının ve tüm taleplerinin reddi gerektiğini ileri sürmek suretiyle istinaf yasa yoluna başvurmuştur....