ve manevi her türlü desteği kendisine verdiğini beyan etmesine, küçüğün tercihinin üstün yararına bulunmadığının ispatlanmamasına, her ne kadar mahkemece davacının ortak velayete ilişkin talebi hakkında ayrıca bir değerlendirme yapılmaksızın velayetin değiştirilmesi yönünde gerekçe oluşturulmuş ise de; ortak velayetin ebeveynlerin istemesi ve uyum içerisinde olmaları halinde çocuğun menfaatine uygun olacağına, eldeki dosyada ise tarafların velayet konusunda ortak bir kararlarının olmadığı gibi çocuğun babasına karşı da mesafeli olmasına, bu durumda ortak velayetin çocuğun menfaatine uygun olmayacağına göre, davacı babanın yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....
, anneannesinin çocuğa "ağzını burnunu kırarım" şeklinde bağırmalarının olduğunun mevcut olduğunu, çocuğun 10 yaşında olup bu durumdan olumsuz etkileneceğini,davalının velayetten kaynaklı görevlerini savsakladığını,üzerine düşen görevleri yerine getirmediğini,çocuğu anneannesinin insafına bıraktığını,velayet görevini ihlal ettiğini, bu nedenlerle ortak velayetin kaldırılmasına, velayetin öncelikle tedbiren, nihai kararın verilmesi ile birlikte kesin olarak babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece verilen velayetin değiştirilmesi kararı da ancak kararın kesinleşmesiyle geçerlilik kazanacağından, iştirak nafakasının başlangıç tarihinin de velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşme tarihi olması gerekmektedir. Velayet kendisine bırakılmamış olan eşin fiilen çocuğa bakması durumunda nafakaya hükmedileceğine ilişkin bir düzenleme mevcut olmadığına göre, velayeti değiştirilerek davacı anneye verilen müşterek çocuk lehine, kararın kesinleşme tarihinden itibaren iştirak nafakasına hükmedilmesi usul ve yasaya uygun olduğu gibi, dava tarihi ile hükmün kesinleşme tarihi arasındaki dönem için, velayet kendisinde olmayan ancak çocuğa fiilen bakan anne yönünden, nafaka takdirini gerektiren bir düzenleme mevcut olmadığından, nafaka takdir edilmemesinde de isabetsizlik bulunmamaktadır....
Dava, velayetin değiştirilmesi ve kişisel ilişki kurulması talebine ilişkindir.(4721 sayılı TMK'nun 348 vd. m.leri) Kişisel ilişkiyi düzenleyen TMK'nun 323. maddesine göre, "Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir." hükmü düzenlenmiştir. 4721 sayılı TMK'nun 348. m.sine göre, ana ve babanın çocuğa yeterli ilgi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biri ile velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi velayetin değiştirilmesi nedenleridir. Kuşkusuz velayet kendisinde bulunan anne ve babanın çocuk ile ilgili yapacağı her türlü iş ve işlemde çocuğun üstün yararını koruması gerektiği tartışmasızdır....
Maddesinde; “Ana veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması hâlinde hâkim, re'sen veya ana ve babadan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alır.” hükmüne yer verilmiştir. Söz konusu madde, velayetin değiştirilmesi sebeplerini hüküm altına almıştır. Buna göre; çocukla kişisel ilişki kurulmasının engellenmesi, çocuğun fiilen velayet hakkı olmayan annede ya da babada bırakılması veyahut çocuğun üçüncü kişinin yanında bırakılması, çocuğun menfaatinin gerektirdiği nedenler (örneğin sağlık, eğitim, ahlâk, güvenlik), velayeti kendisinde bulunan annenin ya da babanın yeniden evlenmesi, velayet hakkı kendisine verilen tarafın bir başka yere gitmesi, ölüm veya velayet görevinin kullanılmasının engellenmesi velayetin değiştirilmesi sebepleri olarak sayılabilir. Velayetin yukarıda sayılan sebeplerin gerçekleşmesi durumunda değişmesinin birtakım sonuçları da ortaya çıkmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı anne müşterek çocuk 21/08/2008 doğumlu ...'in velayetinin değiştirilmesini talep etmiş, mahkemece dava reddedilmiştir. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12, Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesinin 3. ve 6. maddeleri; iç hukuk bakımından idrak çağında bulunan çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınmasını ve görüşlerine gereken önemin verilmesi gerektiğini öngörmektedir. Velayet, çocukları ilgilendiren konuların en önemlilerindendir. Velayetin düzenlenmesinde asıl olan çocuğun üstün yararıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından her iki dava yönünden; davalı-davacı ...... tarafından ise iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle toplanan delillerden velayet sahibi babanın velayet hakkını kötüye kullandığı veya velayetin değiştirilmesini gerektiren ihmal, istismarının varlığı ispatlanamadığı gibi, değişen koşullara göre her zaman velayetin değiştirilmesinin talep edilebileceğinin anlaşılmış bulunmasına göre davacı-davalı annenin temyiz itirazları yersizdir. 2- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak ...... yararına hükmedilen iştirak nafakası azdır....
Aile Mahkemesinin 15.02.2022 tarih, 2021/349 Esas, 2022/90 Karar sayılı ilamı ile, davacı erkek tarafından açılan velayetin değiştirilmesi ve nafakanın kaldırılması davasının dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği, taraflarca istinaf edilmeksizin 27.04.2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Dava velayetin değiştirilmesi davası olup velayetin değiştirilmesi davalarında düzenlenen vekaletnamelerde bu hususta özel yetki bulunması gerekmediği dikkate alındığında davacı tarafın davalının vekaletnamesi ve bu kapsamda dava şartına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
Bu arada 03/12/2020 tarihinde davacı-davalı kadın tarafından velayetin değiştirilmesi istemiyle bir başka dava daha açılmış, bu davada eldeki boşanma davaları ile birleştirilmiştir. Davacı-davalı kadın velayetin değiştirilmesi davasında; boşanma davasında ortak çocukların velayetlerinin babaya verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini, ancak çocukların uzun süredir anne yanında kaldıklarını belirterek, babada olan velayetlerin değiştirilerek anneye verilmesini ve 750’şer TL nafakaya hükmedilmesini talep etmiştir....
Davacı baba boşanma kararı ile birlikte velayeti anneye bırakılan ortak çocuk 2016 doğumlu Hacer Buğlem'in velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini talep etmiş, İlk Derece Mahkemesince; velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durum olmadığı gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi talebinin reddi kararı verilmiş, hüküm davacı baba tarafından istinaf edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....