Dosya kapsamında alınan raporlar, tanık beyanları ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde küçüğün kanun gereği annede olan velayetinin değiştirilmesi gerektirir bir durum bulunmadığından velayetin annede kalmasının küçüğün menfaatine olduğu anlaşılmıştır. Asıl davada ilk derece mahkemesince velayet yönünden TMK 337/1.maddeye ilişkin bu tespit belirtilerek karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur. Yine dosya kapsamı itibariyle erkek tarafından açılan velayetin değiştirilerek babaya verilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılmasına dair birleşen davadaki taleplerin reddine karar verilmesi doğrudur. Bu haliyle, davalı-davacı erkeğin velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılmasına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
Somut olayda, tarafların boşanma davası sonucunda velayetin anneye verildiği ve müşterek çocuk için 250 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, daha sonra 21.04.2015 tarihinde kesinleşen velayetin değiştirilmesi kararı ile velayetin babaya verildiği ve iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında yapılan Velayetin Değiştirilmesi Protokolünde ‘Baba ... anneye verdiği iştirak nafakasının kaldırılmasına ve çocuğun eğitim ve bakımı için anne ... herhangi bir nafaka ödemeyecektir.’ şeklinde düzenleme mevcuttur. İştirak nafakasında nafaka doğmadan feragat mümkün değildir. Kaldı ki, velayetin değiştirilmesi davasında iştirak nafakası istenmemesi sonradan istenmesine engel değildir. Çünkü bu nafaka velayet hakkı verilen davacı baba tarafından çocuk adına istenmekte ve nafaka borcu bu nedenle her an yenilenen borçlardan olduğundan yeniden doğmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, kişisel ilişki kurulmaması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacının davasının kabulü ile küçüklerin babada olan velayetlerinin anneye verilmesine karar verildiği halde, baba ile küçükler arasında kişisel ilişki kurulup kurulmaması konusunda bir karar verilmemesi (TMK m. 182), usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.14.12.2016(Çrş.) ......
Anne ve baba vasi olarak atanmayıp velayetin devam edeceğine ilişkin hüküm kurulduğundan ve velayetin kaldırılması ile değiştirilmesi konularında (TMK 348, 349. md) Aile Mahkemesi görevli bulunduğundan uyuşmazlığın Eşme Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Eşme Asliye Hukuk ( Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 22.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı baba, evlilik dışı dünyaya gelen ve tanıma yoluyla aralarında bağ kurulan küçük ... velayetinin anneden alınarak kendisine verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın reddine, müşterek çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin kurulmasına karar verilmiştir. Davacının davası velayetin değiştirilmesine yöneliktir. Davacının kişisel ilişki düzenlenmesine yönelik dava dilekçesinde talebi bulunmadığı gibi harcı verilerek açılmış bir davası da (TMK m. 323 vd.) bulunmamaktadır. Davacı tarafça bu konuda bir ıslah talebinde de bulunulmamıştır....
Böyle bir durumda; hakim kararıyla velayetin diğer eşe verilmesi veya velayetin sağ kalan eşe verilmesi uygun bulunmadığı taktirde; çocuğa vasi atanıncaya kadar velayet askıda kalır (TMK. md. 335/2, 337/2). Velayet kendisine bırakılan babanın ölmüş olduğundan; küçük Tevrat Baran'ın velayeti askıdadır. Bu durumda davaya konu edilen küçüğün velayetinin değiştirilmesi ya da çocuğun bedeni ve fikri gelişimi açısından velayetin kaldırılması ve vasi atanması şartlarının bulunup, bulunmadığı konusunda mahkememizin değerlendirmesinde; TMK'nın Velayetin Kaldırılması başlıklı 348. Maddesine göre; "Çocuğun korunmasına ilişkin diğer önlemlerden sonuç alınamaz ya da bu önlemlerin yetersiz olacağı önceden anlaşılırsa, hâkim aşağıdaki hâllerde velâyetin kaldırılmasına karar verir: 1. (Değişik: 1/7/2005- 5378/38 md.) Ana ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biriyle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi. 2....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi - Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı anne tarafından açılan ortak çocukların velayetinin değiştirilmesi, davalı-davacı babanın geçici velayet annedeyken açtığı birleşen velayetin değiştirilmesi ve annenin açtığı birleşen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davalarının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince annenin velayetin değiştirilmesi davasının ortak çocuk Asena yönünden kabulüne, Tarkan yönünden feragat nedeniyle reddine, babanın açtığı velayetin değiştirilmesi davasında karar verilmesine yer olmadığına, annenin kişisel ilişki kurulması ve çocukların yurtdışına çıkarılması davasının kabülüne, Asena ile baba ve Tarkan ile anne arasında kişisel...
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 09/09/2020 kesinleşme tarihli 2020/151 Esas, 2020/184 Karar sayılı kararı ile; tarafların TMK 166/3 gereğince boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davalı babaya bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Dosya içerisine alınan tanık beyanları, 10/11/2020 tarihli sosyal inceleme raporu, müşterek çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, davalı babanın işi gereği yerleşik bir düzenin olmayışı hususları birlikte değerlendirildiğinde; velayetin anneye verilmesinin çocuğun yüksek menfaatine olacağı anlaşılmakla velayetin değiştirilerek davacı anneye verilmesinin yerinde olduğu, davalının bu yöndeki istinaf talebinin reddi gerektiği, Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. (TMK m. 182/2 ) Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince "...davalı babanın velayet görevini gereği gibi yerine getirmediğine dair, velayetin değiştirilmesi gerektirecek nitelikte bir vakıanın ispat olunamadığı gibi mahkememizde bizzat dinlendiğinde de babasıyla yaşamaya devam etmek istediğini belirttiği, küçüğün sosyal hizmet uzmanına babasıyla yaşamaya devam etmek istediğini de beyan ettiği ve bilgisine başvurulan uzmanın da küçüğün velayetinin babada kalmasının onun yüksek menfaatine daha uygun olacağı yönünde görüş bildirdiği tüm bu hale göre de velayetin değiştirilmesi koşullarının gerçekleşmediği anlaşıldığından davanın reddine..." karar verilmiştir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle değişen koşullara göre velayetin değiştirilmesi ( TMK. md. 183, 349) hakkında ayrıca dava açılmasının mümkün bulunduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.31.10.2011 (Pzt.)...