İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece, verilen hükme karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; eksik inceleme ve değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı babanın müşterek çocuğu annesi ile görüştürmemesi nedeni ile davacının çocuğunu icra marifeti ile almak zorunda kaldığını, bilirkişi raporunun denetime elverişli olmayıp, davanın esasına etki edecek nitelikte ve yeterlilikte olmadığını, çocuk Selen'in idrak çağında olması nedeni ile velayet hususunda bizzat dinlenmesinin gerektiğini, çocuğun velayetinin anneye verilmesinin çocuğun üstün yararına uygun olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek, istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE : Dava; velayetin değiştirilmesi talebi niteliğindedir. HMK'nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Yapılan bu açıklamalara göre; velayet kendisinde olan babanın ölümüyle velayet kendiliğinden anneye geçmediğine ve ayrı bir kararla velayet kendisine tevdi edilmemiş bulunduğuna göre velayetin kaldırılması da söz konusu değildir. Bu durumda davalı anneye velayetin kaldırılması davasında husumet yöneltilmesi de doğru değildir. Mahkemece bu husus gözetilerek davalı anneye karşı açılan davanın husumetten reddi reddi ile küçük Eylül'e yargılama devam ederken zaten vasi atandığı anlaşıldığından bu hususta yeniden ihbarda bulunulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Davalının istinaf isteminin bu yönüyle kabulü gerekir....
Bunun sonucu olarak, annenin açtığı dava sonucu velayetin değiştirilmesi kararıyla birlikte hükmedien iştirak nafakasının başlangıcının da, velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşmesi tarihi olarak kabul edilmesi gerekir. Temyiz edilen hükümde, iştirak nafakasının başlangıç tarihinin, velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşme tarihi yerine dava tarihi olarak gösterilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmişse de; bu hatanın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden; hükmün bu kısmının düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK.m.438/7)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 28.04.2015 günü temyiz eden davalı ... ile vekili Av. ... ve karşı taraf davacı ... vekili Av. ....geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Anne ve babanın deneyimsizliği , hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır bir biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacının, ortak çocukların velayetinin anneden alınarak kendisine verilmesini istediği, mahkemece davanın reddine karar verildiği ve davacının temyizi üzerine, mahkemenin ilk hükmünün, Dairemizin 22/04/2015 tarih ...karar sayılı ilamı ile "Ortak çocukların idrak çağında olduklarından mahkemece bizzat dinlenerek velayet hususunda görüşlerinin alınması ve gerektiğinde yeniden uzman raporu alınarak dosya içerisinde bulunan raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir" gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir. Tarafların Çay Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/574 Esas 2015/674 Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, 24.05.2013 doğumlu müşterek çocuk Niyazi'nin velayetinin anneye verildiği, toplanan delillerden davalı annenin ortak çocuğu ailesinin yanına bıraktığı, çocuğun bakımını fiilen üstlenmediği anlaşılmaktadır. Davacı babanın ise velayet görevini yerine getirmesine engel herhangi bir durum mevcut değildir. Mahkemece; Yargıtay 2. HDnin 29.05.2018 tarih 2016/18533 esas 2018/6858 karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi, annenin velayeti fiilen kullanmadığı, çocuğun bakımını fiilen üstlenmediği, idrak çağında olan ortak çocuğun beyanı da dikkate alınarak annede olan velayetinin değiştirilip babaya verilmesi kararı yerinde olup davalının istinaf talebinin esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava; kadın tarafından açılan velayetin değiştirilmesi davası olup karşı dava ise erkek tarafından açılan anne ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasıdır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda asıl davanın kabulüne, müşterek çocuk Tuana'nın velayetinin babadan alınarak anneye verilmesine, erkeğin karşı davasının ise reddine karar verilmiş, bu karara karşı davalı-karşı davacı erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Velayetin nihai amacı, henüz erginliğe ulaşmamış küçüğün, ileride bir yetişkin olarak gelecekteki hayata hazırlanmasını sağlamaktır (AKYÜZ,Emine Çocuk Hukuku Çocuk Haklarının Korunması,2012 s.220). 4721 sayılı Kanun’un velayet hakkına ilişkin 335. maddesinde, ergin olmayan çocuğun, ana ve babasının velayeti altında olduğu, yasal sebep olmadıkça velayetin ana ve babadan alınamayacağı belirtilmek suretiyle evlilik ilişkisi süresince velayet hakkının ve bu kapsamdaki yetkilerin ortak kullanımına işaret edilmiş; 336. maddesinde evlilik devam ettiği sürece ana ve babanın velayeti birlikte kullanacağı, ortak hayata son verilmesi veya ayrılık hâlinde hâkimin velayeti eşlerden birine verebileceği, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde velayetin sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa ait olduğu hüküm altına alınmış, velayet hakkı ve içerdiği yetkilerin kullanımı noktasında da eşlerin eşitliği prensibi yansıtılmaya çalışılmıştır....
Dava, velayetin değiştirilmesi ve kişisel ilişki kurulması talebine ilişkindir.(4721 sayılı TMK'nun 348 vd. m.leri) Kişisel ilişkiyi düzenleyen TMK'nun 323. maddesine göre, "Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir." hükmü düzenlenmiştir. 4721 sayılı TMK'nun 348. m.sine göre, ana ve babanın çocuğa yeterli ilgi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biri ile velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi velayetin değiştirilmesi nedenleridir. Kuşkusuz velayet kendisinde bulunan anne ve babanın çocuk ile ilgili yapacağı her türlü iş ve işlemde çocuğun üstün yararını koruması gerektiği tartışmasızdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı baba, boşanma kararı ile birlikte velayetleri davalı anneye bırakılan ortak çocuklar 29.01.2001 doğumlu... ile 05.09.2009 doğumlu ...'ün velayetlerinin değiştirilerek kendisine verilmesini talep etmiş, mahkemece: " ortak çocuklardan ...'ın halen baba yanında kaldığı ve baba ile yaşamak istediğini belirttiği ancak baba hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma içeriğine göre bu çocuğun velayetinin babaya bırakılmasının menfaatine olmayacağı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı baba tarafından temyiz edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir....