"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki “velayetin değiştirilmesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Bakırköy 11. Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 12.04.2016 gün ve 2014/695 E., 2016/274 K. sayılı kararının davalı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 07.12.2016 gün ve 2016/16052 E., 2016/15652 K. sayılı kararı ile: "…Taraflar 27/06/2013 tarihinde kesinleşen ilamla boşanmışlar, ortak çocukların velayetleri anneye verilmiştir. Davacı baba 19/09/2014 tarihinde açtığı davayla velayetin değiştirilmesini talep etmiş, mahkemece ortak çocukların velayetlerinin babaya verilmesine karar verilmiştir. Boşanma davasından sonra, davalı annenin çocuklara karşı velayet hakkını kötüye kullandığı, çocukları ihmal veya istismarının bulunmadığı rapor edilmiştir. Toplanan deliller, velayetin değiştirilmesi koşullarının oluştuğunu kabule elverişli değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Velayetinin değiştirilmesi istenen 27.08.1998 doğumlu ...'nun 27.08.2016 tarihi itibariyle ergin olduğu anlaşılmakla, bu çocuk yönünden velayet istemi konusuz kaldığından bu konuda bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. 2-17.10.2006 doğumlu çocuk ...'ye dair velayet istemine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Taraflar 09.09.2015 tarihinde kesinleşen kararla anlaşmalı olarak (TMK m. 166/3) boşanmışlar ortak çocuk 17.10.2006 doğumlu ...n velayeti ise tarafların anlaşmaları doğrultusunda davalı babaya verilmiştir....
SAVUNMA: Davalı vekili, 09/12/2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle;davacının iddiasının doğru olmadığını, velayetin değiştirilmesi için yasada aranan şartların gerçekleşmediğini, davalının velilik görevini gereği gibi yerine getirdiğini, çalışmak zorunda olduğu için müşterek çocukları birkaç defa davacı babaya emanet ettiğini, çocukların bakımını davacının yaptığı ,ihtiyaçlarını karşıladığı iddiasının doğru olmadığını, davacı tarafından yapılan düzensiz ve keyfine dayalı ödemelerin sosyal ve ahlaki sorumluluk kapsamında yapılan ödemeler olup nafaka yükümlülüğünü yerine getirdiği anlamını taşımadığını, davacının samimi olmaması ve nafaka ödememek için bu davayı açmış olduğu dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Dosya kapsamında dayanılan vakıalar, ispatlanan hususlar, uzman raporu, çocuğun yaşı, ihtiyaçları, çocuğun uzmandaki beyanı, velayetin değiştirilmesi kararından itibaren çocuk için kurulan düzen, babadan velayetin alınmasını gerektirir yasal koşulların oluşmadığı, velayeti kullanmasına engel durum bulunmadığı hususları dikkate alındığında TMK'nın 183, 349 ve 351/1. maddelerinde düzenlenen velayetin değiştirilmesini gerektirir yasal şartların oluşmadığı sonucuna varıldığından ilk derece mahkemesince verilen davanın reddine dair kararın usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu görülmekle davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle: velayeti istenilen çocukların ve davalı müvekkilin yerleşim yerinin Büyükçekmece yetki alanında olduğunu, davacının talep ettiği velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması davasının birbirinden bağımsız iki ayrı dava olduğunu, babalık ödev ve sorumluluklarından yoksun olan davacının çocuklarla ne ilgilendiğini, ne nafaka ödediğini ne de baba sevgisini paylaşmadığını, davacının bu güne kadar bir kuruş nafaka ödemediğini, babalık sorumluluğunu kavrayamamış davacının velayet talebinin reddedilmesi gerektiğini, müvekkilinin ikametgahı ve yerleşim yeri olan adresinin Büyükçekmece olduğu, Büyükçekmece Adliyesi'nin yetkili olduğunu, Gebze 4. Aile mahkemesinin yetkisiz olduğunu, yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiğini, bu nedenlerle hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Dava, velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasını talebine ilişkindir. 4721 sayılı TMK'nun 348. m.sine göre, ana ve babanın çocuğa yeterli ilgi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biri ile velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi velayetin değiştirilmesi nedenleridir. Kuşkusuz velayet kendisinde bulunan anne ve babanın çocuk ile ilgili yapacağı her türlü iş ve işlemde çocuğun üstün yararını koruması gerektiği tartışmasızdır. Çocuğun üstün yararı, çocuğu ilgilendiren her işte göz önüne alınması zorunlu olan ve belirli bir somut olayda çocuk için en iyisinin ne olduğunu belirlemede dikkate alınan bir ölçüt bir kılavuzdur. Çocuğun üstün yararı, çocuğun haklarını garanti altına alan bir işlev de üstlenmektedir (Yücel, Özge Ufuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt 1 Sayı 2, Aralık 2013, s. 117- 137)....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/392 Esas, 2019/457 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin davalı anneye verildiğini, boşanma davasında davalının çocuk için nafaka istememesine karşın sonrasında iştirak nafakası dava açtığını, müvekkilinin çocuğunu görmek istediğinde davalının çocuğu annesine bırakarak başka bir erkekle kaçtığını öğrendiğini, Türk Medeni Kanunu gereğince çocuğun bakımını üstlenen kişinin çocuğun güvenliği ve sağlığını başka bir kişiye teslim edemeyeceğini tüm bu sebeplerle velayetin değiştirilmesi gerektiğini belirterek, küçük çocuğun annede bulunan velayetin kaldırılarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı asil cevap dilekçesinde özetle; davacı ile boşandığını ve çocuğunun velayetinin kendisine bırakıldığını, çocuğun ihtiyaçları nedeniyle Alaşehir 2....
Somut olayda hükmedilen yıllık nafaka miktarı 1098 YTL’yi aşmadığından Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/2. maddesi gereğince temyiz edilebilme sınırı altında kalan nafaka takdirine ilişkin karar kesindir. 2-Velayetin değiştirilmesi davasının temyizine hasren yapılan incelemeye gelince; Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz isteğinin reddiyle hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı, 15.11.2013 ve 13.01.2015 tarihli dilekçelerinde, müşterek çocuk Bade için nafaka talebi olmadığını beyan etmiştir. Bu beyanı çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakasından feragat niteliğindedir. Bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....
Mahkemece; taraflar arasında velayetin düzenlenmesine ve iştirak nafakasının takdirine dair kesinleşmiş mahkeme ilamının mevcut olduğu, bu ilamın değiştirilmesi veya kaldırılması hususunda davacı tarafça açılmış bir davanın da bulunmadığı, bu sebeple davada hukuki yarar görülmediği gerekçesiyle; dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davada, velayetin değiştirilmesi için açılan dava ile velayetleri davalı anneye verilen müşterek çocuklar Zübeyde ve Müslüm için hükmedilen iştirak nafakaların; çocukların fiilen davacı baba yanında kalmasına rağmen, haksız olarak davalı tarafından başlatılan icra takibi ile talep edildiği ileri sürülerek; takip nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti istenilmektedir. Kural olarak; iştirak nafakası velayetin eylemli olarak kullanılmasına bağlı bir alacak olup, velayet hakkını eylemli olarak kullanmayan ana veya baba diğerinden hükmedilen iştirak nafakasını isteyemez....