"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Taraflar ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 09.09.2011 tarihinde kesinleşen boşanma ilamıyla anlaşmalı olarak boşanmışlar, anlaşma uyarınca velayet davacı babaya verilmiş, davalı anne ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişki düzenlenmiştir. Davalı babanın çocuğa karşı velayet görevini savsakladığına, gereken ilgiyi göstermediğine ve davacı annenin müşterek çocukla kişisel ilişkisini engellediğine ilişkin dosya kapsamında yeterli delil bulunmamaktadır. Toplanan deliller, velayetin değiştirilmesi koşullarının oluştuğunu kabule yeterlilikte değildir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi veya Kişisel İlişkinin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalının temyiz dilekçesinde adli yardım talebinde bulunmuştur. Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334-340. maddelerinde düzenlenmiş olup, aynı Kanunun 336/3. maddesine göre adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtaya da yapılabilir ve 337/1. madde uyarınca da duruşma yapmaksızın talep hakkında karar verilebilir....
Davacı erkek 06.06.2022 tarihinde ibraz ettiği dilekçesi ile, küçüğün velayetinin öncelikle ve ivedilikle karar verilinceye kadar tedbiren kendisine verilmesine, aksi halde karar verilinceye kadar geçici olarak kendisi ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin değişen şartlara göre yatılı olacak şekilde yeniden düzenlenmesine, nihai olarak velayetin davalı anneden alınarak kendisine verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı erkek vekili 22.06.2022 tarihli dilekçesi ile, dava neticeleninceye kadar baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasını talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "Davacının velayet talebinin reddine, davacı baba ile müşterek çocuk arasında kurulan şahsi ilişkinin aynen devamına, müşterek çocuk ile babanın her ayın 1. ve 3. Haftası Pazar günleri saat 11:00 ile 18:00 arası, dini bayramların ikinci günü saat 11.00 ile 12:00 arası, olacak şekilde görüştürülmesine, şahsi ilişkinin bu şekilde tesisine" karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Düzenlenmesi-İştirak Nafakası-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından iştirak nafaka miktarı ile kişisel ilişki süresine yönelik temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı babanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, velayeti davacı anneye verilen ortak çocuklar 2012 doğumlu ....ile baba arasında "aynı şehirde ikamet etmeleri hali" ve "farklı şehirde ikamet etmeleri hali" için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir....
Mahkemenin nihai kararla el çekmiş olduğu dosyanın, ancak kanuni yollardan geçmek suretiyle hakimin önüne yeniden gelmesi halinde tekrar ele alınabilmesi mümkün olabilir. Kaldı ki, kişisel ilişkinin değiştirilmesinde istek dava yolu ile gerçekleştirilebilir. Yeni olayların çıktığına veya mevcut durumun kişisel ilişkinin değiştirilmesi gerekliliği iddiasında olan taraf, önlem alınmasını başka bir anlatımla hükmün değiştirilmesini bağımsız ve yeni bir dava ile gerçekleştirebilir. Hükmün değiştirilmesi, boşanma davasının bir devamı değildir. Başka bir anlatımla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini isteyen tarafın öngörülen diğer önlemlerde olduğu gibi değişikliğin gerçekleştirilmesi için harcı verilerek usulüne uygun açılmış bir davası bulunmalıdır. O halde yukarıda açıklanan hususlar göz ardı edilerek davayı sona erdiren nihai karar verildikten sonra, kişisel ilişkiye yönelik hükmün değiştirilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Çocukla, velayet kendine verilmeyen ebeveyn arasındaki kişisel ilişkinin bir amacı çocuğun ruhsal ve kişisel gelişiminin sağlıklı bir şekilde sağlanması, bir amacıda analık ve babalık duygularının tatminini sağlamaktır. Velayet hakkı annesine verilen müşterek çocuk 2006 doğumlu olup baba yanında yatılı kalabilecek yaştadır. O halde, müşterek çocukla davalı baba arasında hafta sonları da çocuğun babasının yanında yatılı kalacağı şekilde kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir: Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK. md. 438/7)....
DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; küçük çocuğun velayetinin öncelikle ve ivedilikle karar verilinceye kadar tedbiren velayet hakkının davacı babaya verilmesini mahkemece aksi kanaat hasıl olursa karar verilinceye kadar geçici olarak baba ile müşterek çocuk arasındaki kişisel ilişkinin değişen şartlara yönelik olarak babalık duygusunu tatmin edici nitelikte yatılı olacak şekilde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini, velayetin davalı anneden alınarak müvekkili babaya verilmesine, Küçük adına ödenen iştirak nafakasının kaldırılmasını, mahkemece aksi kanaat hasıl olursa baba ile müşterek çocuk arasındaki kişisel ilişkinin değişen şartlara yönelik olarak babalık duygusunu tatmin edici nitelikte yatılı olacak şekilde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini, yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesini...
İstinaf Sebepleri Davacı kadın istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davacı kadın ile ortak çocuklar arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmek üzere davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. C....
Diğer yandan velayeti anneye bırakılan müşterek çocuk 2006 doğumlu... ile baba arasında her ayın 1. ve 3. haftası Pazar günleri, her ayın 2. ve 4. haftası Cumartesi günleri kurulan kişisel ilişki tesisi anneyi eve bağımlı hale getireceği gibi velayet görevini gereği gibi ifasını da engelleyeceğinden baba ile küçük arasında ayın belirli hafta sonları yatılı kalacak şekilde kişisel ilişki kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. 3-Davalı-davacı, birleşen dava dilekçesinde; veleyetin kendisine verilmesini talep etmiş, 03.11.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile, öncelikle müşterek çocuğun velayetinin anneden alınarak kendisine verilmesini, bu talebi kabul edilmediği takdirde ise müşterek çocuk ile kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini istemiştir. Davalı-davacının velayetin değiştirilmesine ilişkin talebi reddedilmiş, ancak kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir. Davanın kısmen kabulü söz konusu değildir....
KARŞI DAVA YÖNÜNDEN YAPILAN DEĞERLENDİRME: Dava velayetin değiştirilmesi olmadığı taktirde kişisel ilişkinin artırılması talebine ilişkindir. Velayete ilişkin kararlar kesin hüküm oluşturmaz. TMK'nın 183. maddesinde de "Ana veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması hâlinde hâkim, resen veya ana ve babadan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alır" şeklindeki düzenlemeye göre değişen koşullara göre velayetin değiştirilmesi mümkündür. Yine, TMK'nın 349. maddesinde; “Velayete sahip ana veya babanın yeniden evlenmesi, velayetin kaldırılmasını gerektirmez....