HAKKANİYET İLKESİTEDBİR NAFAKASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 4 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın tüm, davacı tarafın ise sair temyiz itirazları yerinde değildir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/01/2019 NUMARASI : 2018/411 ESAS, 2019/75 KARAR DAVA KONUSU : İŞTİRAK NAFAKASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.09.2004 tarihli 2004/730 Esas, 2004/789 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, kızının velayetinin tarafına verildiğini, tüm masraflarını kendisinin karşıladığını, kızının özel kolejde öğrenim gördüğünü, kızının daha iyi, rahat yaşama hakkı olduğundan annesinin kızına iştirak nafakası ile katkıda bulunması gerektiğini belirterek, aylık 1.750,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/03/2019 NUMARASI : 2018/613 ESAS, 2019/150 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların İstanbul 1....
Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. (TMK.182/2) TMK'nun 331. maddesi uyarınca; “durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” Kural olarak; anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba, durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdür....
Dosya kapsamına göre, çocukların velayet hakkının halen davalı anne ve babaya ait bulunması, çocuklar üzerindeki velayetin davalılardan kaldırıldığını ve davacının yasal temsilci atandığına ilişkin verilmiş bir karar ya da açılmış bir dava iddiasının olmaması dikkate alındığında, davacının bu davayı açmaya aktif dava ehliyetinin olmadığı anlaşıldığından, mahkemece bu gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olmasında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bulunmadığından, davacının istinaf başvurusunun esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Gebze 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece velayeti annede olan ortak çocuklardan 02.04.2010 doğumlu Hamza'nın velayetinin nez'i ile velayetin babaya verilmesine karar verilmiştir. Toplanan delillerle ortaya çıkan durum yukarıda açıklanan şekilde nez şartlarının varlığına yeterli olmayıp velayetin değiştirilmesine yol açar (TMK m.183,349). Öyle ise olaya uygun kanun hükmünün belirlenmesinde hata ile velayetin değiştirilmesi (TMK m.183, 349) yerine, Türk Medeni Kanununun 348. maddesi sonuçlarını doğuracak biçimde velayetin kaldırılmasına (nez'e) karar verilmesi doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzelterek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m.438/7)....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından velayetin değiştirilmesi talebinin reddi yönünden, davalı tarafından ise, babanın kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin kabul edilmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Hukuk Muhakemeleri Kanununun m.362/1-ç maddesine göre çekismesiz yargı islerinde verilen kararlar temyiz kanun yoluna başvurulamayacak olan kararlardandır. HMK'nın 382/2-b-13. maddesinde "Velayetin kaldırılması, velayetin eşlerden birinden alınarak diğerine verilmesi ve kaldırılan velayetin geri verilmesi” işleri çekişmesiz yargı işleri arasında sıralanmıştır....
Öyle ise kanun hükmünün uygulanmasında hata yapılması bozmayı gerektirir. 2- Davacı kadının dava dilekçesi ile velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası talebinde bulunduğu, bu nafakanın velayetin eki niteliğinde olduğu anlaşılmakla mahkemece kabul edilen velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası yönünden iki ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki yukarıda gösterilen yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmez. O halde kararı düzeltilerek onanması Hukuk Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesine uygun düşer....
Dava dilekçesi ile; velayetin, babadan kaldırılması istenmiştir. Dava, Yargıtay'ın bozma kararı gereğince, çocuğun annesine "ihbar" edilmiş, anne velayeti üstlenmek istemediğini ifade etmiştir. Mahkemece, Türk Medeni Kanununun 348/2'nci maddesi gereğince, velayetin babadan kaldırılmasına karar verilmiş, velayetin anneye verilmesi de uygun bulunmamış, çocuğa vasi atanması için yetkili vesayet makamına ihbarda bulunulmasına karar verilmiştir. Kararla birlikte, çocukla ebeveynleri arasında re'sen kişisel ilişki tesis edilmiştir. Velayetin, Türk Medeni Kanununun 348'nci maddesinde öngörülen hallerde kaldırılabilmesinin ana koşulu, çocuğun korunmasına ilişkin diğer önlemlerin uygulanmış ve bunlardan bir sonuç alınamamış ya da bu önlemlerin daha başlangıçta yetersiz kalacağının anlaşılmış olmasıdır....
Sulh Hukuk Mahkemesince, talebin annenin velayet hakkını kötüye kullanması nedeniyle velayetin değiştirilmesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise; talebin kayım atanmasına yönelik olduğu, velayetin değiştirilmesi için açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Velayet altında bulunmayan her çocuk vesayet altına alınır( TMK 409. m.). Somut olayda, vesayeti istenilen çocuk, halihazırda annesinin velayeti altında bulunduğundan, öncelikle velayetin kaldırılması koşullarının bulunup bulunmadığının tartışılması gerekecektir. Velayetin değiştirilmesi ve kaldırılmasına ilişkin davalar(TMK.348.m.), Aile Mahkemesinin görevine girmektedir....