Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(Muhalif) KARŞI OY YAZISI Kısıtlanan ergin kişi ile annesi arasında kişisel ilişki kurulmasına ilişkin talep, vasinin kısıtlıyı korumak ve bütün işlerinde ona yardım etmek yükümlülüğü (TMK.m.447/1) kapsamında değerlendirilebilir. Bunda da kısıtlama kararını veren vesayet makamı görevlidir. Kısıtlı ergin kişinin "velayet altında" bırakılması, bu hukuki durumu değiştirmez. Çünki kişisel ilişki, velayetin kapsamında olan bir husus değil, soybağının hükümlerindendir. Bu itibarla, işi incelemekle aile mahkemesi değil, vesayet makamı olan sulh mahkemesi görevlidir. Görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi doğru değildir. Bu sebeple sayın çoğunluğun kararına iştirak etmiyorum....

    Dosya kapsamında alınan sosyal inceleme raporu, idrak çağındaki çocuğun duruşmadaki beyanı, çocuğun yaşı, ihtiyaçları, anne hakkındaki ceza davası , velayetinin babaya verilmesine engel durum bulunmadığı hususları dikkate alındığında, velayetinin babaya verilmesi menfaatine olmakla ilk derece mahkemesinin velayetin değiştirilmesi kararı usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davalı kadının velayetin değiştirilmesine yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamında velayeti babaya verilen küçük ile anne arasında kurulan kişisel ilişki "Davalının bulunduğu cezaevi yönetiminin belirlediği, her ayın ilk açık görüş gününde, yine yönetemin belirlediği gün ve saatlerde olmak üzere müşterek çocukla anne arasında şahsi ilişki tesis edilmesine, şahsi ilişkiyi yerine getirme yükümlülüğünün davacı babaya ait olduğuna" şeklinde olup infaza elverişli olmadığı gibi annenin 09.09.2020 tarihinde tahliye olup yeniden düzen kurduğu da dikkate alındığında uygun değildir....

    Kişisel ilişki düzenlemesinde çocuğun menfaatleri yanında analık ve babalık duygularının tatmini de esastır. Kişisel ilişki hakkı, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir. Müşterek çocuk idrak çağındadır ve davacı-karşı davalı baba ile arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasını istemediğini bildirmiş olup devam eden süreç kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesinin mahkemeden her zaman istenebileceği dikkate alındığında çocukla baba arasında mahkemece düzenlenen kişisel ilişkinin usul ve yasaya uygun olduğu sonucuna varılmıştır. Gösterilen nedenlerle; davacı-karşı davalının kişisel ilişki düzenlemesine ilişkin istinaf itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı-karşı davalının müşterek çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası yönünden; TMK'nun 169. maddesi ayrılık ya da boşanma davasının açılması ile ve davanın devamı süresince hakimin gerekli gördüğü geçici önlemleri re'sen alabileceğini düzenlemiştir....

    Aile Mahkemesi'nin 05/11/2019 tarih, 2019/1269 Esas, 2019/1084 karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, velayeti annesine verilen müşterek çocukla davalı baba arasında kişisel ilişki kurulduğunu, müşterek çocuğun baba ile görüşmek istemediğini, davalının sürekli olarak çocuğa hakaret ettiğini, ortak çocuğun babasının yanında kalacak uygun bir ortamı bulunmadığını, sürekli farklı evlere götürülüp farklı yerlerde kaldığını, hafta sonu kurulan kişisel ilişki sebebiyle kurslara yazılamadığını, derslerinden ve sosyal hayatından geri kaldığını, halasının oğlu tarafından şiddete maruz kaldığını belirterek kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini istemiştir....

    a verilmesine" sözcüklerinden sonra gelen kişisel ilişki kurulmasına dair bölümünün karardan çıkarılmasına; yerine "her ayın 1. ve 3. Cumartesi saat 10.00'dan Pazar günü saat 19.00'a kadar; ayrıca dini bayramların 2. günü ve babalar gününde 10.00-19.00 saatleri arasında ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına" sözcüklerinin yazılmasına; hükmün bu bölümünün düzeltilmiş şekliyle, temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran davcıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 08.06.2011 (Çrş)...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece; kısa kararda kişisel ilişkiye yönelik olumlu yada olumsuz hüküm kurulmadığı halde, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında kişisel ilişki düzenlemesine dair hüküm kurulmak suretiyle kısa karar ve gerekçeli kararın hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz (HMK m. 298/2). Buna göre, tefhim edilen hükmün sonucu yanlış da olsa, gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna uygun düzenlenmesi gerekmektedir....

        Velayetin değiştirtilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması davasında; Dosya içinde alınan sosyal inceleme raporları, annenin velayet görevinin gereklerini ihmal ve istismar ettiğinin, kişisel ilişkiye engel olduğunun ispatlanamaması, çocuğun anne ile kalmak istemesi, davacı tarafından kişisel ilişki için başlatılan icra takibinin de anne tarafından engellendiğine dair dosyaya herhangi bir delil sunulmamış olması nazara alınarak velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı iştirak nafakasının kaldırılması davasının reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı anlaşılmış olup, davacının istinaf talebinin reddine karar verilerek dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişki Süresinin Artırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, velayetin değiştirilmesi talebinin reddi yönünden; davalı tarafından ise yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacının velayetin değiştirilmesi davasının reddi kararına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Velayetin yeniden düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 362/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz (HMK m. 362/1-ç)....

          Toplanan delillerle, tarafların 06.11.2013 tarihinde kesinleşen ilamla Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşandıkları, 23.11.2009 doğumlu ...’nun velayetinin babaya verilmesine, anne ile ortak çocuk arasında "her ayın 2. ve 4. hafa sonları cumartesi günleri sabah saat 9:30’dan Pazar akşamı saat 18:00 ‘a kadar, dini bayramların 2. günü saat 9:30’dan 3. günü akşam 18:00'a kadar, her yıl Temmuz ayının 1. günü saat 09:30’dan 31. günü akşam 18:00’a kadar “ kişisel ilişkinin kurulmasına karar verilmiştir. Velayet kendisine bırakılmayan ebeveynle çocuk arasındaki kişisel İlişki düzenlemesinde asıl olan, çocuğun fikri, ahlaki, bedeni, sağlık ve eğitsel yönden kişisel gelişiminin sağlanmasındaki üstün yararı olmakla birlikte; analık ve babalık duygularının tatmininin de göz önüne alınması gerekir. Uygun ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması-Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Asıl dava, çocukla kişisel ilişki kurulması, karşı dava ise kişisel ilişkinin kaldırılmasına ilişkin olup, mahkemece asıl davanın kısmen kabulü ile karşı davanın reddine, ortak çocuk Defne ile babası arasında yatılı kalmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Dosya incelendiğinde, dosya arasında bulunan 18.01.2018 tarihli pedagog ve 25.06.2018 tarihli psikolog raporlarında, yatılı kişisel ilişki kurulmasının uygun olduğu bildirilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu