Davacı baba vekil, dava dilekçesinde, aşamalarda ve istinaf dilekçesinde, davacı babaya kişisel ilişki yönünden, yazın 3 ay yatılı, dini bayramların ilk üç günü, ve ara sömestr tatillerinde 1 hafta yatılı olmak üzere kişisel ilişkinin genişletilerek düzeltilmesini istemiştir. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır....
Cumartesi günleri saat 10:00'dan aynı gün saat 17:00'a kadar; Dini bayramların 2. günü saat 10:00'dan aynı gün saat 17:00'a kadar KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASINA, "karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı; kişisel ilişki süresi yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi ana ve baba için bir hak olduğu gibi, çocuk için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişki ve Velâyetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından asıl davanın reddi ve karşı davanın kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Asıl dava, davacı-davalı anne tarafından kişisel ilişkinin kaldırılması mümkün olmaması halinde yatısız kişisel ilişki kurulması talebi ile açılmış olup, davalı-davacı baba tarafından karşı dava ile kişisel ilişki sürelerinin arttırılması ve birleşen dava ile de velayetin değiştirilmesi talep edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişki Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı anne dava dilekçesiyle, velayeti babada olan ortak çocuğun velayetinin değiştirilmesini mahkeme aksi kanaatte olur ise, kişisel ilişkinin yeniden lehine olacak şekilde düzenlemesini talep etmiştir. Hal böyleyken, mahkemece sadece velayetin değiştirilmesi hususunda değerlendirme yapılarak, davacının ortak çocuk ile kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi bozmayı gerektirmiştir....
TMK.182/2 maddesine göre " velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişki düzenlenmesinde çocuğun özellikle sağlık eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır." Aynı yasanın 328/1 maddesine göre de; " ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.Nafaka miktarı çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur." (TMK. Madde 330/1) TMK.'nun 323. maddesine göre; "Ana ve babadan her biri, velâyeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir." TMK.'nun 324. maddesine göre; "Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür....
Somut olayda davacının dava dilekçesinde müşterek çocuğun velayetinin değiştirilmesini talep ettiği, 01.12.2015 havale tarihli ıslah dilekçesiyle velayet isteğinin reddedilmesi halinde çocukla davacı baba arasındaki kişisel ilişki günlerinin tarafların farklı yerlerde yaşamaya başlamaları sebebiyle yeniden düzenlenmesini belirtilerek işbu talep yönünden ıslah yoluna gittiği anlaşılmaktadır. Şu hale göre, davacının kişisel ilişki yönünden ıslah talebi usul ve yasaya uygundur. Ancak, 01.12.2015 tarihli davacı tarafın ıslah dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmeden ıslah talebinin yasal şartlarını taşımadığından reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre davalı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yaşı, ana ve babalık duygusunun tatmini, çocukların yüksek yararı birlikte değerlendirilerek; çocukların kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. Bütün bu hususlar değerlendirildiğinde velayeti babaya bırakılan 2007 doğumlu ortak çocuk Selen ile anne arasında kurulan kişisel ilişki yetersiz olmuştur....
Aile Mahkemesinin 29/11/2019 tarih ve 2019/666 E., 2019/766 K. sayılı kararı ile anlaşmalı boşandıkları, 2017 doğumlu ortak çocuğun velayetinin babaya verildiği ve kararın 31/12/2019 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 13/10/2021 tarihinde açıldığı, annenin çocuğun da yaşadığı İstanbul ilinden taşınıp Mardin iline geldiği ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi sebebiyle dava açtığı, hem anne hem baba ile farklı zamanlarda görüşülerek sosyal inceleme raporu alındığı anlaşılmıştır. Somut olayda, aradan geçen süre ve çocuğun yaşı, çocuğun anne ile kişisel ilişki kurması halinde çocuğun bedeni fikri ve ruhsal gelişiminin olumsuz etkileneceğine ilişkin bir delil olmadığı, boşanma kararı ile düzenlenen kişisel ilişkinin yetersiz kaldığı da gözetilerek ayda iki kez hafta sonları, dini bayramlar, yarıyıl ve yaz tatilleri ile anneler gününde olmak üzere çocukla kişisel ilişki kurulması usul ve yasaya uygun olup davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Bu durumda mahkemece yapılacak iş kişisel ilişki konusunda taraflara bir öneride bulunmak, kabul edildiği takdirde buna göre karar vermek, kabul edilmediği ve taraflarca anlaşmaya varılarak bir düzenleme de yapılmadığı takdirde, davanın Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi uyarınca çekişmeli boşanma olarak sürdürülmesi, tarafların boşanmalarına karar verilmesi halinde velayetin düzenlenmesine esas olması açısından 4787 sayılı yasanın 5. maddesi gereğince uzman kişilerden rapor alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar vermekten ibarettir. Yasal koşullar oluşmadan ve kişisel ilişki konusunda tarafların görüşü alınmadan kişisel ilişki düzenlemesi yapılması ve Türk Medeni Kanununun 166/3 maddesi uyarınca anlaşmalı boşanmaya karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bu taleple bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, kişisel ilişki kurulmaması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacının davasının kabulü ile küçüklerin babada olan velayetlerinin anneye verilmesine karar verildiği halde, baba ile küçükler arasında kişisel ilişki kurulup kurulmaması konusunda bir karar verilmemesi (TMK m. 182), usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.14.12.2016(Çrş.) ......