Dava dilekçesi ile; velayetin, babadan kaldırılması istenmiştir. Dava, Yargıtay'ın bozma kararı gereğince, çocuğun annesine "ihbar" edilmiş, anne velayeti üstlenmek istemediğini ifade etmiştir. Mahkemece, Türk Medeni Kanununun 348/2'nci maddesi gereğince, velayetin babadan kaldırılmasına karar verilmiş, velayetin anneye verilmesi de uygun bulunmamış, çocuğa vasi atanması için yetkili vesayet makamına ihbarda bulunulmasına karar verilmiştir. Kararla birlikte, çocukla ebeveynleri arasında re'sen kişisel ilişki tesis edilmiştir. Velayetin, Türk Medeni Kanununun 348'nci maddesinde öngörülen hallerde kaldırılabilmesinin ana koşulu, çocuğun korunmasına ilişkin diğer önlemlerin uygulanmış ve bunlardan bir sonuç alınamamış ya da bu önlemlerin daha başlangıçta yetersiz kalacağının anlaşılmış olmasıdır....
Velayetin değiştirilmesi davası, velayet hakkının anne veya babaya verilmesinden sonra velayet kendisine verilen tarafın durumunun değişmesi ve sonradan ortaya çıkan çeşitli nedenlerden ötürü velayeti alan anne ya da babanın velayet hakkını gereği gibi kullanamaması ile çocuğun menfaatinin gerektirdiği durumlarda açılan bir davadır. Velayetin değiştirilmesi için bir olayın olması ve bu durumun velayet görevini aksatmış olması gerekir. Bu durum velayetin değiştirilmesini velayetin kaldırılmasından ayırır. Çünkü velayetin kaldırılmasında velayet görevinin ağır bir şekilde kötüye kullanılması veya aşırı bir şekilde ihmal edilmiş olması aranır. Velayetin değiştirilmesine ilişkin şartlar TMK’da açıkça düzenlenmiştir. TMK’nın “Durumun Değişmesi” başlıklı 183....
Sulh Hukuk Mahkemesince, talebin annenin velayet hakkını kötüye kullanması nedeniyle velayetin değiştirilmesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise; talebin kayım atanmasına yönelik olduğu, velayetin değiştirilmesi için açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Velayet altında bulunmayan her çocuk vesayet altına alınır( TMK 409. m.). Somut olayda, vesayeti istenilen çocuk, halihazırda annesinin velayeti altında bulunduğundan, öncelikle velayetin kaldırılması koşullarının bulunup bulunmadığının tartışılması gerekecektir. Velayetin değiştirilmesi ve kaldırılmasına ilişkin davalar(TMK.348.m.), Aile Mahkemesinin görevine girmektedir....
Velayetin düzenlenmesinde asıl olan çocukların üstün yararıdır....
Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz. Velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğurabileceği onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır. Bu kapsamda, çocuğun cinsiyeti, doğum tarihi, eğitim durumu, kimin yanında okumakta olduğu, talepte bulunanın çocuğun eğitim durumu ile ilgilenip ilgilenemeyeceği, sağlığı, sağlık durumuna göre tedavi olanaklarının kimin tarafından sağlanabileceği gibi özel durumuna ilişkin hususlarda göz önünde tutulmalıdır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/892 KARAR NO : 2022/2200 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MANİSA 3....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1813 KARAR NO : 2023/760 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ANKARA 19. AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/06/2022 NUMARASI : 2021/711- 2022/445 DAVA KONUSU : Velayetin D KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle; müşterek çocuk Duygu'nun 2018 yılında evlilik dışı ilişkisinden dünyaya geldiğini, Ankara 5. Aile Mahkemesi 2020/680 Esas sayılı dosya ile babalık davası açtığını ve kızını nüfusuna kaydettirdiğini, çocuğun halen koruyucu aile yanında olduğunu belirterek, velayetin kendisine verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalının ve kayyımın davaya cevap vermediği, ancak davalı anne duruşmadaki beyanı ile, çocuğun halen koruyucu ailede olduğunu, bakacak durumunun olmadığını, çocuğun davacıya verilmesine bir itirazı olmadığını beyan etmiştir....
Mahkemece, davanın kabulü ile velayetin değiştirilmesine, ortak çocuk yararına 200,00 TL iştirak nafakası ödenmesine ve davacı lehine velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası talepleri ile ilgili ayrı ayrı maktu vekalet ücretine karar verilmiştir. Davacının velayetin değiştirilmesi ve velayetin değiştirilmesine karar verildiği takdirde ortak çocuk yararına iştirak nafasına hükmolunması talebi tek bir dava niteliğinde olup, davacı lehine bu davanın kabulü sebebiyle tek bir maktu vekalet ücreti takdiri yerine iki ayrı maktu vekalet ücreti verilmesi doğru değildir. Ancak, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m.438/7)....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir. (TMK.md.348) Toplanan deliller velayetin kaldırılmasını gerektirmemekle birlikte velayetin değiştirilmesi çocuğun yararına olacaksa velayetin değiştirilmesi gerekir. Velayet düzenlemesinde asıl olan çocuğun üstün yararıdır. Ana veya baba ile çocuğun yararının çatışması halinde, çocuğun yararı üstün tutulmalıdır (TMK.md. 183,349)....
Aile Mahkemesinin 2019/829 esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesine karar verildiği, halen asıl ve birleşen boşanma davalarının derdest olduğu; davacı babanın eldeki istinafa konu velayetin değiştirilmesi davasını ise 21/10/2019 tarihinde açtığı, dilekçesinde anlaşmalı boşanma davasında verilen velayetin değiştirilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Buna göre, davacı babanın talebi TMK'nın 349.maddesine dayalı velayetin değiştirilmesi talebi olup, bu davanın görülmesi için öncelikle velayetin daha önceden düzenlenmiş ve kesinleşmiş olması gerekir. Eldeki davanın, boşanma davası öncesinde açılan ya da derdest bir boşanma davası bulunmaksızın açılmış olan TMK'nın 336/2.maddesine dayalı bir velayet düzenlemesi talebine ilişkin olmadığı dikkate alındığında, boşanma dava dosyasının neticesinin beklenmesinde ya da o dava dosyası ile bu davanın birleştirilmesinde de hukuki yarar bulunmamaktadır....