müvekkili yararına 2.000 TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08.09.2022 NUMARASI : 2021/488 ESAS, 2022/598 KARAR DAVA KONUSU : KATILIM NAFAKASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğundan; Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 3 çocukları olduğunu, 26.11.2015 tarihinde İstanbul Anadolu 10. Aile Mahkemesi'nin 2015/51 Esas ve 2015/979 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, çocukların velayetinin anneye verildiğini, çocuklar için nafaka belirlenmediğini belirterek, çocukların her biri için dava tarihinden itibaren tedbir, dava sonunda iştirak nafakası olmak üzere aylık 1.000,00'er TL nafakanın her yıl TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında artırılarak davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/09/2021 NUMARASI : 2020/29 ESAS, 2021/323 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 1974 tarihinde evlendiklerini, davalı kocanın emekli olmasına rağmen evine bakmadığını, davacı müvekkilinin ekmek alacak parayı dahi bulamadığını, yaşamsal giderlerini karşılayamadığını, sürekli borçlu olduğundan müvekkilinin hiçbir giderini karşılayamadığını bu nedenlerle aylık 2.000 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir....
Davalı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kusurlu tarafın davacı olduğunu, bu nedenle davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, velayetin babaya verilmesine, müvekkili için 250.000 TL maddi, 250.000 TL manevi tazminat takdirine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; her iki davanın da kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesisine, çocuk için aylık 400 TL tedbir nafakası, 750 TL iştirak nafakası takdirine, takdir edilen nafakanın her yıl ÜFE oranı uyarınca artırılmasına, 20.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, kadının tedbir - yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....
Somut olayda; çocuğun velayetinin önceden babasında olduğu, babanın anneye 05/03/2013 tarihinde ortak çocuk Mert'in velayetinin değiştirilmesi için dava açtığı, yargılama sırasında velayetin geçici olarak anneye verildiği ve anılan davanın 24/06/2013 tarihli ara kararı ile baba tarafından M.. yararına 21/05/2013 tarihinden geçerli olmak üzere aylık 400.00.- TL tedbir nafakası ödenmesine hükmedildiği, 30/10/2013 tarihli karar ile velayetin babadan alınarak anneye verildiği, tedbir nafakasının da karar kesinleşinceye kadar devamına hükmedildiği, anılan bu kararın Yargıtay 2. Hukuk Dairesi tarafından 02/04/2015 tarihinde onandığı, eldeki davanın da anne tarafından 31/12/2013 tarihinde açıldığı, yargılama sonunda dava tarihinden itibaren aylık 650.00.- TL iştirak nafakasına hükmedildiği, diğer bir anlatımla tedbir nafakası devam ederken iştirak nafakası ödenmesine de karar verildiği anlaşılmaktadır....
Bu nedenle sayın çoğunluğun velayetin babaya verilmesi yönünde küçüğün üstün yararına aykırı bozma görüşüne katılmıyorum....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tedbir Nafakasının Artırılması ve Velayetin Tevdi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların boşanmasına ilişkin, ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2013/29 esas sayılı dosyasının incelenmesi gerekli görüldüğünden mahkemesinden istenilerek dosya içine alınıp birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 30.04.2014 (Çrş)...
, karar karşı davacı-davalı erkek tarafından; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat talebinin reddi, tedbir ve yoksulluk nafakası yönlerinden, davalı-davacı kadın tarafından ise, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, nafakaların miktarı yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurulmuş, bölge adliye mahkemesince tarafların eşit kusurlu olduğundan bahisle karar tümüyle kaldırılmış, yerine; her iki tarafında davasının kabulüne, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına, tarafların karşılıklı olarak tazminat taleplerinin reddine, velayetin anneye bırakılmasına ve çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmiş, hüküm davacı-davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Maddi-Manevi Tazminat-Tedbir-Yoksulluk Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat, nafakalar, velayeti kendisine verilen ortak çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı kadının çalışmadığı, herhangi bir geliri ve mal varlığının bulunmadığı, velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılma yükümlülüğü mutlak olmayıp, mali gücü varsa söz konusu olacağı, (TMK m. 182/2)....
Bu şekilde taraflara yüklenen kusurlu davranışların ne olduğu açıkça belirtilmeden gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olduğu gibi kısa kararda 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesine karşılık gerekçeli kararda 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmek suretiyle nafakalar yönünden kısa karar ve gerekçeli kararın hüküm fıkraları arasında çelişki oluşturulması da doğru görülmemiştir. Kabule göre de; 1- Mahkeme, gösterilen tanıklardan bir kısmının tanıklığı ile ispat edilmek istenen husus hakkında yeter derecede bilgi edindiği takdirde, geri kalanların dinlenilmemesine karar verebilir (HMK m.241). Davacı kadın 24/08/2020 delil listesinde beş tanık ismi bildirmiştir. Mahkemece, davacının iki tanığı dinlenilerek tahkikat sona erdirilmiş ve hüküm kurulmuştur....