Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin 2015/894 esas sayılı velayetin düzenlenmesi davası hususunda olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmadığı anlaşılmaktadır. Davalı/davacı erkeğin boşanma davalarından bağımsız olarak açılan velayetin düzenlenmesi davası hakkında toplanan delillere göre, olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmaması da doğru olmamıştır Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi kararının esası incelenmeksizin tüm yönleriyle kaldırılmasına ve dava dosyasının yukarıda yazılı işlemler yapılmak üzere mahal mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeple, 1- Taraf vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜ ile; Antalya 5....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayete İlişkin Tedbir Kararı Taraflar arasındaki boşanma davasının yapılan muhakemesi sırasında mahalli mahkemece verilen, 19.12.2012 tarihli velayetin kullanılmasıyla ilgili tedbir kararı davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, boşanma davasıyla birlikte, 10.09.2011 doğumlu müşterek çocuğun dava süresince geçici olarak velayetinin kendisine verilmesini talep etmiş, davacının bu yöndeki tedbir isteği mahkemece 19.12.2012 tarihinde ara kararı ile reddedilmiş, davacı bu ara kararını temyiz etmiştir. Boşanma veya ayrılık sırasında Türk Medeni Kanunu gereğince icap eden geçici tedbirlerin alınmasına veya tedbir isteklerinin reddine dair kararlar (TMK. md. 169) ancak esas hükümle birlikte temyiz edilebilir. Boşanma veya ayrılık davası üzerine bu Kanun gereğince alınabilecek geçici nitelikteki tedbir kararlarının tek başına temyizi mümkün değildir....

    (TMK'nun 169.maddesi) Velayeti anneye verilen müşterek çocuk Elif Kiraz lehine tedbir nafakası verilmesi ve miktarında yanlışlık bulunmamıştır. Müşterek çocuklardan Burak'ın velayetinin babaya verilmesine karar verildiğinden anne yanında bulunduğu süreç için Burak lehine verilen tedbir nafakası miktarında yanlışlık bulunmamış ve verilen tedbir nafakasının müşterek çocuk Burak'ın babaya teslim tarihine kadar devam etmesine karar vermek gerekmiştir. TMK 169 gereğince tedbir nafakası dava süresi boyunca her zaman talep edilebileceğinden davalı kadın lehine tedbir nafakası verilmesinde ve miktarında isabetsizlik bulunmamıştır. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf ,kusuru daha ağır olmamak koşulu ile geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK 175) Davalı taraf dilekçeler aşamasında yoksulluk nafakası talebinde bulunmamış ve ön inceleme duruşmasında tedbir ve yoksulluk nafakası talebinde bulunmuştur....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/06/2022 NUMARASI : 2021/1238 ESAS, 2022/450 KARAR DAVA KONUSU : TEDBİR NAFAKASI-TASARRUF YETKİSİNİN KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların yaklaşık 40 yıllık evli olduklarını, davalının 10 gün önce evi terk ettiğini, evden ayrıldığından beri müvekkili ile hiç bir şekilde irtibata geçmediğini, davalının mal varlığının üçüncü kişilere devredilmemesi için ihtiyati tedbir talep ettiği, davalının 2,500 TL emekli maaşının, 750 TL kira gelirinin olduğunu, müvekkilinin şuanda geçimini çocuklarının ufak destekleri ile sağladığını, 1,500 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini istemiştir....

    Boşanma, velayetin kaldırılması veya değiştirilmesine ilişkin davaların devamı sırasında verilen, geçici tedbirlerin alınmasına veya tedbir isteklerinin reddine dair kararlar aile hukukuna özgü önlemlerden olup; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 389. maddesi kapsamındaki bir tedbir niteliğinde olmadığından, ancak esas hükümle birlikte istinaf yoluna başvurulabilir. Aile hukukuna özgü tedbir kararları, yargılamanın devamı sırasında gelişen durumlara göre her zaman hakim tarafından değiştirilebilecek kararlardan olduğundan ve söz konusu tedbir kararları için istinaf kanun yolu öngörülmediğinden, davalının 12/01/2022 tarihli ara kararına yönelik istinaf talebinin reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılarak, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Boşanma, velayetin kaldırılması veya değiştirilmesine ilişkin davaların devamı sırasında verilen, geçici tedbirlerin alınmasına veya tedbir isteklerinin reddine dair kararlar aile hukukuna özgü önlemlerden olup; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 389. maddesi kapsamındaki bir tedbir niteliğinde olmadığından, ancak esas hükümle birlikte istinaf yoluna başvurulabilir. Aile hukukuna özgü tedbir kararları, yargılamanın devamı sırasında gelişen durumlara göre her zaman hakim tarafından değiştirilebilecek kararlardan olduğundan ve söz konusu tedbir kararları için istinaf kanun yolu öngörülmediğinden, davalının 12/01/2022 tarihli ara kararına yönelik istinaf talebinin reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılarak, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Davalı istinaf dilekçesinde özetle; kendisinin gelir durumu dikkate alındığında çocuk için takdir edilen tedbir - iştirak nafakasının fazla olduğunu, nafakanın makul bir seviyeye indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası talebine ilişkindir. Velayetin değiştirilmesine ilişkin hüküm, taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir. Davacı taraf dava dilekçesinde müşterek çocuk için aylık 750 TL tedbir - iştirak nafakası talebinde bulunmuş, mahkemece çocuk için aylık 500 TL tedbir, aylık 600 TL iştirak nafakası takdirine karar verilmiştir. 6763 sayılı yasanın 41.maddesi ile değişik HMK'nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri 3 bin Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....

    HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-) Davacı kadın vekilinin, iştirak nafakasının başlangıç tarihine ve iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf taleplerinin davalı erkeğin ise, velayetin değiştirilmiş olmasına ve çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakasına yönelik istinaf taleplerinin HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, B-) Davacı kadın vekilinin, müşterek çocuklar lehine tedbir nafakasına hükmedilmemiş olmasına yönelik istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KABULÜNE, BUNA GÖRE, Davacının, çocuklar için istediği tedbir nafakası talebinin KABULÜ ile; Dava tarihi olan 03/02/2021 tarihinden itibaren başlayıp velayetin değiştirilmesine ilişkin kararın kesinleşme tarihine kadar geçerli olmak üzere velayetleri anneye verilen tarafların müşterek çocukları İdil Şerife KAHRAMAN ve Mustafa KAHRAMAN lehine ayrı ayrı aylık 350,00'şer TL tedbir nafakasının davalı babadan alınıp davacı anneye ödenmesine, C-) Davalı erkeğin, davacı lehine iki ayrı vekalet...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi - İştirak Nafakası - Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından velâyetin değiştirilmesi davasının reddi yönünden; davalı tarafından ise kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacının reddedilen velayetin değiştirilmesi davası yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Velayetin düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 382/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişki-Yoksulluk Nafakasının İndirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından velayetin değiştirilmesi, yoksulluk nafakasının indirilmesi taleplerinin reddi ile vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden, davalı tarafından ise kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının tüm, davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının terditli açtığı davasında velayetin değiştirilmesine yönelik ilk talebi reddedilmiş ise de; ikincil nitelikteki kişisel ilişkiye yönelik talebi kabul edildiğine göre, davacının...

        UYAP Entegrasyonu