Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA TÜRÜ : Nafaka-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı baba tarafından, iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre 16.01.2010 doğumlu ortak çocuk .... ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası çoktur. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 15.12.2016 (Prş.) ......

    Aile Mahkemesince ise, asıl davanın velayetin değiştirilmesi, birleşen davanın ise iştirak ve yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkin olduğu, davacının, müşterek çocuğun velayetinin davalı anneden alınıp kendisine verilmesi yönündeki talebinin bir çekişmesiz yargı işi olduğu, çekişmesiz yargı işlerinde de, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu, velayetin kaldırılması veya ebeveynlerden birinden alınarak diğerine verilmesine yahut kaldırılan velayetin iadesine ilişkin davalarda, yetkiye ilişkin Türk Medeni Kanununda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre, Hukuk Muhakemeleri Kanunundaki "çekişmesiz yargıyla" ilgili genel yetki kuralının burada da uygulanacağı, o halde, davacının kendi oturduğu yer mahkemesinde bu davayı açabileceği, UYAP sistemi üzerinden yapılan sorgulama sonucunda davacının dava tarihindeki oturduğu yerin ''Selçuklu Mahallesi, Güzelgah Caddesi 128/20 Sincan/Ankara'' olduğu...

      Davalı davacı vekili karşı davaya verdiği cevap dilekçesinde özetle; iştirak nafakası talebinin fahiş miktarda olduğunu, kısmi olarak kabul ettiklerini, karşı tarafın iştirak nafakasının aylık 5.000,00 TL'ye çıkarılması talebinin hakkaniyete uygun 3.000,00 TL'lik kısmını kabul ettiklerini, Yargıtay kararları uyarınca TÜİK'in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alınmak suretiyle yıllık artırıma tabi tutulması yönünde hüküm altına alınmasını, talebin geri kalan kısmının ise reddini talep ettiklerini belirterek velayet talepleri yönünden ortak velayetin kaldırılarak velayetin müvekkiline verilmesine, iştirak nafakasının 3.000,00 TL'lik kısmının kabulüne, fazlaya dair kısmının reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Velayeti anneye verilen ortak çocukların ihtiyaçları için baba aleyhine iştirak nafakası takdirinin doğru miktarının ise makul olduğu anlaşıldığından tarafların iştirak nafakasına yönelik istinafının reddine karar vermek gerekmiştir. İştirak nafakası velayetin ferisi mahiyetinde olduğundan velayet kararı kesinleşmeden iştirak nafakasından bahsedilemez. Bu itibarla iştirak nafakası velayet kararının kesinleşmesinden itibaren işlemeye başlar. Bu hususta verilen karar isabetli olup davacı vekilinin nafakanın başlangıç tarihine yönelen istinafı reddedilmiştir. Velayet değişikliği ile birlikte talep edilen iştirak nafakasının velayetin ferisi mahiyetinde olması nedeni ile iştirak nafakasına hükmedilmesi, davacıya ayrı vekalet ücreti hakkı bahşetmez. Davacı lehine iki ayrı vekalet ücreti takdiri hatalı olup davalının vekalet ücretine yönelik istinafı kabul edilerek tek ücreti vekalete hükmedilmiştir....

      Olayımızda davalı dededen yardım nafakası talep edilmekte olup, çocuk Selvi 2018 doğumlu olup ergin değildir, velayet altında olduğundan tedbir ve iştirak nafakası verilebilir. İzmir 12. Aile Mahkemesinin 2018/230 esas 2018/235 karar ile çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmiştir ve nafaka yükümlüsü baba sağdır, davacı küçük yardım nafakası şartlarını taşımamaktadır. " gerekçesi ile; "Davacının davasının REDDİNE,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün; tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış yardım nafakası istemine ilişkindir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; davacı/ karşı davalı erkek tarafından terditli olarak açılan velayet değişikliği, iştirak nafakası ve kişisel ilişkinin düzenlenmesi istemine ilişkindir. Karşı dava; davalı/ karşı davacı kadın tarafından açılmış iştirak nafakasının arttırılması ve kişisel ilişkinin düzenlenmesi istemine ilişkindir. Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı/ karşı davalı erkeğin tüm istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2022 NUMARASI : 2022/535 2022/788 DAVA KONUSU : Velayetin Düzenlenmesi KARAR : Taraflar arasındaki Velayet (Velayetin Düzenlenmesi) davasında İskenderun 1. Sulh Hukuk Mahkemesi ile İskenderun 2. Aile Mahkemesi arasında oluşan görev uyuşmazlığının merci tayini yoluyla giderilmesi talep edilmekle dosya kapsamı incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; küçük Muhtar Akyel'in resmi dairelerdeki işlemleri yerine getirmek için vasi olarak atanması talebi ile İskenderun Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine dava açtığı görülmüştür. İskenderun 1....

        Davalı davacı cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davanın reddine, karşı davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, velayetin tarafına verilmesine, müşterek çocuk Doğa Nice için aylık 3.000 TL, Ali Tuna için aylık 2.700 TL tedbir - iştirak nafakası takdirine, takdir edilen nafakanın her yıl %15 oranında artırılmasına, tarafı için 100.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın kabulü ile TMK 166/1- 2 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, çocuklar için takdir edilen aylık 500'er TL tedbir nafakalarının karar kesinleşinceye kadar devamına, müşterek çocuk Doğa Nice için aylık 2.000 TL, Ali Tuna için aylık 1.500 TL iştirak nafakası takdirine, 40.000 TL manevi tazminatın boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte kadından alınarak erkeğe verilmesine, karşı davanın reddine karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi - İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından; ortak çocuk ...'nin velayeti ile vekalet ücreti yönünden, davacı-karşı davalı erkek tarafından ise katılma yoluyla ortak çocuk ... yararına hükmolunan tedbir nafakası ile velayetin hükümle birlikte tedbiren verilmemesi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 26/11/2019 günü duruşmalı temyiz eden davacı-karşı davalı ... ile vekili Av. ... geldiler. Karşı taraf temyiz eden davalı-karşı davacı ... ile vekili gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

          Dava, velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası davasıdır. İlk derece mahkemesince, velayetin değiştirilmesi talebinin kabulüne, iştirak nafakası talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Velayet ve kişisel ilişki düzenlemesi kamu düzenine ilişkindir. Düzenleme yapılırken çocukların üstün yararı, ana ve babanın isteklerinden önce gelir. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12, Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3. ve 6. maddeleri, iç hukuk bakımından idrak çağında olduğu kabul edilen çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınması ve görüşüne gereken önemin verilmesini öngörmektedir. Tarafların 20.11.2014 tarihinde kesinleşen ilam ile anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma sırasında müşterek çocukların velayetinin babaya verildiği, baba ile yaşadıkları anlaşılmıştır....

          UYAP Entegrasyonu