AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/12/2022 NUMARASI : 2022/891 2022/888 DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Düzenlenmesi) KARAR : Taraflar arasındaki Velayet (Velayetin Düzenlenmesi) davasında İskenderun 1. Sulh Hukuk Mahkemesi ile İskenderun 2. Aile Mahkemesi arasında oluşan görev uyuşmazlığının merci tayini yoluyla giderilmesi talep edilmekle dosya kapsamı incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; küçükler T3 ve T4 resmi dairelerdeki işlemleri yerine getirmek için T2 vasi olarak atanması talebi ile İskenderun Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine dava açtığı görülmüştür. İskenderun 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Düzenlenmesi-Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 15.06.2015 (Pzt.)...
Ayrıntıları Hukuk Genel Kurulun 09/05/2018 tarih ve 2017/2- 1899 esas ve 2018/1052 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere; velayetin değiştirilmesi sonucu çocuğun kişiliğinin ve mallarının korunması, yine çocuğun temsili konusunda Kanunun ana ve babaya yüklediği görevlerin ve hakların kendisine velayet verilen ana ya da babaya geçtiği, bu bağlamda TMK'nın 182/2. maddesi gereğince diğer taraftan iştirak nafakası talep edebilmek için velayet hakkına sahip olmak gerektiği, mahkemece verilen velayetin değiştirilmesi kararı da ancak kararın kesinleşmesiyle geçerlilik kazanacağından, iştirak nafakasının başlangıç tarihinin de velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşme tarihi olacağı, velayet kendisine bırakılmamış olan tarafın fiilen çocuğa bakması durumunda nafakaya hükmedileceğine ilişkin bir düzenleme de mevcut olmadığına göre, mahkemece tedbir nafakası talebinin reddinde isabetsizlik bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafakanın Artırılması-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Müşterek çocuk ... için takdir edilen iştirak nafakasının artırılan bölümünün yıllık tutarı, karar tarihi itibarıyla temyiz kesinlik sınırı 2080 TL'yi geçmediğinden, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/2. maddesi gereğince davalı karşı davacının, iştirak nafakasının arttırılması davasının kabulü yönündeki temyiz isteklerinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davalı karşı davacının reddedilen velayetin değiştirilmesi davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ULUS ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/03/2015 NUMARASI : 2014/125-2015/55 Uyuşmazlık; velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması istemine ilişkin olup, hüküm velayetin değiştirilmesi istemi yönünden temyiz edilmiştir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 15.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Babaya teslim edilen çocuk için dava tarihinden kararın kesinleşmesi tarihine kadar "tedbir nafakasına", kararın kesinleşmesinden sonra ise "iştirak nafakasına" hükmedilmiştir. Velayetin değiştirilmesi ve "tedbir nafakası" verilmesi doğru ise de; mahkemece geçici velayetin davacı babaya verildiği tarih esas alınarak "tedbir nafakasına" hükmedilmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren hükmedilmesi isabetsiz görüldüğü gibi, takdir edilen nafaka miktarı da, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, güncel ekonomik koşullara ve TMK'nun 4. maddesinde açıklanan hakkaniyet ilkesine göre fazla bulunmuş, davalının, kararı kabul etmelerinin mümkün olmadığını bildirdiği anlaşılmakla bu hususa da itiraz ettiği düşünülerek, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konu hakkında dairemizce karar verilmesi gerekmiştir. İştirak nafakasının kaldırılması, velayetin değiştirilmesinin kesinleşmesi ile birlikte onun bir sonucu olarak kendiliğinden kalkar....
Bu sebeple davalı-karşı davacı erkeğin "Velayetin değiştirilmesine ilişkin karşı davasının reddine" yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Davalı-karşı davacı erkeğin "İştirak nafakasının artırılmasına ilişkin asıl davanın kabul edilen kısmına" yönelik temyiz dilekçesinin yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple, "Velayetin değiştirilmesine ilişkin karşı davasının reddine" yönelik temyiz dilekçesinin ise yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple ayrı ayrı REDDİNE, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 22.02.2022 (Salı)...
gerekçesi ile; "Davacının velayetin değiştirilmesi, iştirak nafakasının kaldırılması veya azaltılması talebinin REDDİNE,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı erkek vekili, davanın kabulü gerektiğini ileri sürmek suretiyle hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı kadın istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması/azaltılması istemine ilişkindir. Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı erkeğin tüm istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Bu itibarla sayın çoğunluğun bu dava ile ilgili bozma kararına iştirak etmiyorum....
Bu nedenle, davacının istinaf başvurusunun, istinaf kanun yoluna başvurma talebinin kesin karara ilişkin olması nedeniyle, HMK'nın 341/4 ve 352. maddeleri gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Davacının velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması talebinin reddine ilişkin karara yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde; Toplanan delillerden, davalının velayet görevini yerine getirmediğinin ispatlanmadığı, velayetin değiştirilmesinin koşullarının oluşmadığı, ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dosya içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, kararın çocukların üstün menfaatine uygun olduğu, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacının bu yöndeki istinaf isteminin esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur...