Bu sebeple davacı-davalı babanın bu yöne ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı-davalı babanın kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davalı-davacı anne tarafından açılan ve ilk derece mahkemesi tarafından reddedilen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasında davalı-davacı annenin istinaf yoluna başvurması üzerine bölge adliye mahkemesince istinaf talebinin kabulüne ve ortak çocukla baba arasında kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir. Kişisel ilişkiye dair kararlar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez. Koşulların varlığı ve değişmesi halinde her zaman davaya konu edilebilir. Toplanan delillerden kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi için yeterli delilin dosyada mevcut olmadığı anlaşılmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile çocukların velayetinin anneye verilmesine, kişisel ilişki tesisine, çocuklar için aylık 1500'er TL iştirak nafakasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulünü istinaf etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-İştirak Nafakası-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı karşı davalının velayetin değiştirilmesi davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Velayetin yeniden düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 362/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz (HMK m. 362/1-ç)....
Kişisel ilişki düzenlemesinde çocuğun menfaatleri yanında analık ve babalık duygularının tatmini de esastır. Kişisel ilişki hakkı, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir. Müşterek çocuk idrak çağındadır ve davacı-karşı davalı baba ile arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasını istemediğini bildirmiş olup devam eden süreç kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesinin mahkemeden her zaman istenebileceği dikkate alındığında çocukla baba arasında mahkemece düzenlenen kişisel ilişkinin usul ve yasaya uygun olduğu sonucuna varılmıştır. Gösterilen nedenlerle; davacı-karşı davalının kişisel ilişki düzenlemesine ilişkin istinaf itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı-karşı davalının müşterek çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası yönünden; TMK'nun 169. maddesi ayrılık ya da boşanma davasının açılması ile ve davanın devamı süresince hakimin gerekli gördüğü geçici önlemleri re'sen alabileceğini düzenlemiştir....
Davalı-davacının karşı davası müşterek çocuk ile kişisel ilişkinin düzenlenmesi olduğu halde bu yönde delillerin incelenip, değerlendirilmesi gerekirken, talebin velayetin değiştirilmesi olarak kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.28.04.2016(Prş.)...
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talepler hakkında da karar verilmediğini belirterek, istinaf etmiştir. Davalı taraf, istinafa cevap vermemiştir. GEREKÇE: Dava, velayetin değiştirilmesi, iştirak nafakası, olmadığı takdirde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenerek genişletilmesi istemine ilişkindir. Tarafların Salihli 2....
b)İlk derece mahkemesince kişisel ilişkiye yönelik olan asıl davada kısmen kabul kararı verilerek her ayın birinci ve üçüncü cumartesi günü saat 09:00’dan pazar günü saat 18:00’ e kadar ve beraberinde dini bayramlar, ara tatiller, yaz tatili ve babalar gününde kişisel ilişki tesis edilmiştir. Tarafların istinaf kanun yoluna başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince davalı-davacı annenin kabul ettiği şekilde kişisel ilişki kurulmadığı gerekçesiyle, davalı-davacı annenin istinaf taleplerinin reddi ve davacı-davalı babanın istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile karar kaldırılarak her ayın cuma günü saat 18:00’den pazar 18:00’e kadar kişisel ilişki ile devamında tarafların anlaştığı şekilde kişisel ilişki kurulmuştur. Bölge adliye mahkemesince tarafların kabulünde olduğu şekilde kişisel ilişki kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
ile birlikte reddine karar verildiği, ayrıca usulünce davacı baba ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin açılmış bir dava olmamasına rağmen açılan davaların reddi kararı ile birlikte müşterek çocuk ile baba arasında yeniden kişisel ilişki düzenlenmesine ilişkin hüküm kurulduğu, verilen karara karşı davalı tarafın istinaf kanun yoluna başvurmadığı, davacı tarafın yasal iki haftalık İstinaf Başvuru süresi içerisinde verilen karar da; velayetin değiştirilmesi talebinin reddi ve davacı tarafından davalı tarafa ödenen yoksulluk- iştirak nafakaların kaldırılması talebinin reddi yönlerinden verilen kararın usul ve yasa aykırı olduğu gerekçesi ile istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin gerekçeli kararda davalı taraf ile müşterek çocuk arasındaki kişisel ilişki tesisini uzun süreli kurarken aynı kararda babanın psikolojik sorunları olması ve müşterek çocuğa şiddet uygulaması nedeniyle davalı tarafa danışmanlık tedbiri uygulanmasına karar verildiğini, davalı babanın çocuk yetiştirme yeterliliğinin bulunmaması nedeniyle hakkında tedbir kararına hükmedilirken, aynı zamanda çocukla kişisel ilişki tesisine karar verilmesinin açıkça çelişki içerisinde olup bu kararın açıkça çocuğun üstün yararına aykırı olduğunu, uzman bilirkişinin SİR raporunda gerçek ve bilimin ışığında tespitlerin yapıldığını, bu nedenlerle müşterek çocuk ile davalı tarafı arasında kurulan kişisel ilişki tesisinin kaldırılması, yerel mahkeme aksi kanaatte ise kişisel ilişki tesisi süresinin kısaltılması ile müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası tutarının arttırılmasına karar verilerek bu yöndeki istinaf taleplerinin kabulüne, karşı tarafın...
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, annenin velayet hakkını kötüye kullandığının usulünce kanıtlanmadığına, hüküm kurmaya elverişli bulunan sosyal inceleme raporunda, velayetin annede kalmasının uygun olacağının açıklanmasına göre, davacı babanın velayetin değiştirilmesine yönelik yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir. Kişisel ilişki yönünden yapılan istinaf incelemesinde; Tarafların boşanmalarına ilişkin 27/09/2016 tarihli ilamda; baba ile çocuk arasında 7 yaşından önce ve sonra olmak üzere kademeli kişisel ilişki kurulmuş, 7 yaşından önceki döneme ilişkin her ayın 1.ve 3. cumartesi günleri sabah saat 10:00- 14:00 saatleri arasında, dini bayramların 2.günü sabah saat 10:00- 14:00 saatleri arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir....