Velayetin değiştirilmesi davası, velayet hakkının anne veya babaya verilmesinden sonra velayet kendisine verilen tarafın durumunun değişmesi ve sonradan ortaya çıkan çeşitli nedenlerden ötürü velayeti alan anne ya da babanın velayet hakkını gereği gibi kullanamaması ile çocuğun menfaatinin gerektirdiği durumlarda açılan bir davadır. Velayetin değiştirilmesi için bir olayın olması ve bu durumun velayet görevini aksatmış olması gerekir. Bu durum velayetin değiştirilmesini velayetin kaldırılmasından ayırır. Çünkü velayetin kaldırılmasında velayet görevinin ağır bir şekilde kötüye kullanılması veya aşırı bir şekilde ihmal edilmiş olması aranır. Velayetin değiştirilmesine ilişkin şartlar TMK’da açıkça düzenlenmiştir. TMK’nın “Durumun Değişmesi” başlıklı 183....
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; ilk derece mahkemesince delillerin yeterince toplandığı, bunların değerlendirilmesinde, kanunun olaya uygulanmasında, hukuki nitelendirmede hata yapılmadığı, dosyaya sunulan SİR raporları ve tüm dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirildiğinde velayetin değiştirilmesi için TMK 348. m.sinde aranılan yasal şartların oluşmadığı, velayetin davalı annede kalmasının küçüklerin yüksek yararına olacağı, bu yüzden ilk derece mahkemesince velayetin değiştirilmesine ilişkin talebin reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun m. 353/1- b-1 uyarınca esastan reddine oy birliği ile karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin Adana 4....
, sömestr tatilleri, bayramlar için görüşme günü belirlenmediğinden yargıya müracaat etmeden karşılıklı anlaşarak sorunu çözmeye çalışmış ise de, davalı tarafça her fırsatta velayetin kendisinde olduğu, saatleri kendisinin belirleyeceğinin müvekkiline hatırlatıldığını, müşterek çocuk büyümeye başladıkça annesinin yanında kalmak istemediğini, müvekkiliyle birlikte olmak istediğini dile getirmeye başladığını, çocuğun davalı ve eşi arasında sürekli itilip kakıldığını, sevgisiz, ilgisiz ve mutsuz bir yaşam sürdüğünü, kendisini değersiz hissettiğini, müşterek çocuğun şu an müvekkilinin yanında kaldığını ve asla tekrar davalı ve eşinin birlikte yaşadığı eve dönmek istemediğini, belirterek annede bulunan velayetin değiştirilerek, çocuğun zihinsel ve bedensel gelişimi için en uygun şartları sağlayabilecek yeterliliğe sahip olan müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
” Madde 16 uyarınca velayet sorumluluğunun, adli veya idari makamın müdahalesi olmaksızın, kanun gereğince verilmesi ya da sona ermesi, çocuğun mutat meskeninin bulunduğu ülke hukukuna tabi olur şeklinde olduğunu, Türk Medeni Kanun Madde 337 uyarınca anne ve baba evli değilse velayetin anneye ait olduğu kanunen düzenlenmiş ve başkaca bir ilama gerek olmaksızın iş bu davaya konu çocuğun velayeti kanun gereği Davacı Annede olsa bile velayetin annede olduğunun Mahkememizce tespiti gerektiğini, davalı Ümit Kılıç'ın velayet yetkisini anneden zor kullanarak aldığını ve çocuğu Hamburg’tan annesinin yanından alarak Türkiye’ye kaçtığını, davacı müvekkilin çocuğun adresini bilmemekle beraber, hiçbir haber alamamakta ve okula gidip gitmediğini dahi öğrenemediğini, davalının daha da ileri giderek çocuğun müvekkile anne demesine dahi izin vermediğini, ve çocuğu annesine düşman olarak yetiştirdiğini, çocuğun henüz 9 yaşında olmasına rağmen davalının kendi politik görüşlerini çocuğa empoze etmekte ve...
çocuğu yaşı itibarıyla etkileyeceğini, boşanma tarihinden sonra geçen süreçte velayetin anneden alınmasını gerektirecek bir durum olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Dava; velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Velayetin düzenlenmesinde çocukların üstün yararı, ana ve babanın isteklerinden önce gelir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilebilmesi için çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır. Birleşmiş Milletler Çocuk Haklan Sözleşmesi'nin 12. ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi'nin 3. ve 6. maddeleri; çocuğun, iç hukuk tarafından idrak gücüne sahip olduğunun kabul edildiği durumlarda kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınması ve görüşlerine gereken önemin verilmesini öngörmektedir....
Aile Mahkemesinde düzenlenen sosyal inceleme raporunda müşterek çocukların annede kalmasının uygun görüldüğünü belirterek yetki itirazlarının kabulü ile davanın yetki yönünden reddine karar verilerek genel yetkili İskenderun Nöbetçi Aile Mahkemesi'ne gönderilmesine ve davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiş, İskenderun 3....
Dava, velayetin değiştirilmesi davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın kabulü ile küçüğün davalı annede olan velayetinin değiştirilerek davacı babaya verilmesine, anneyle kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir Dosya kapsamına göre, tarafların dava tarihinden sonra kesinleşen karar ile 09/01/2020 tarihinde boşandıkları, 22/10/2015 doğumlu Hasan Metehan adında müşterek çocukları olduğu velayetin annede olduğu, Denizli 2. Aile Mahkemesinin 2018/292 Esas 2018/821 Karar sayılı, 20/11/2018 tarihli karar ile tarafların TMK'nın 166/3 maddesi uyarınca anlaşmalı olarak boşandıkları, müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verildiği, baba ile çocuk arasında şahsi ilişki kurulduğu, çocuk için 500,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği görülmüştür....
, çocuğun gelişimininde baba yanında daha sağlıklı olacağını, Z... adlı şahsı sık sık evine davet edip bu şahsın evde kaldığını, çocuğun psikolojik gelişimini olumsuz yönden etkilendiğini belirterek müşterek çocuk Efe'nin annede olan velayetinin kaldırılmasına, velayetin davacı babaya verilmesine, davalı ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
boşandıktan sonra çocuğu yanına almadığını, tedavisi ile ilgilenmediğini, kas hastalığının tedavisi için imza vermediğini, çocuğun aşılarını yaptırmadığını, velayetin annede olmasına rağmen çocukla ilgilenmediğini, görevini savsakladığını, boşanma sürecinde çocuğun dört ay süre ile annesinin yanında kaldığını bu sırada makatında fissür oluştuğunu, diğer çocuk Yusuf'un davalının yanında olduğunu onun da bakımsız kaldığını Torbalı Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2018/6305 soruşturma no.lu dosyasında davalı hakkında şikayetçi olduklarını, davalının iki çocuğa karşı da velayet yükümlülüklerini yerine getirmediğini bu nedenlerle davalı annede olan velayetin kaldırılmasına, torunlarına vasi olarak atanmasına karar verilmesini talep etmiştir....