Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Müşterek çocuğun doğumla birlikte velayetinin annede olduğu ve birlikte yaşadıkları, baba ile düzenli bir iletişimleri olmadığı, çocuğun anne ile yaşamak istediğini beyan etmesi ile açılan davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davanın kabulü yerine reddini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Açılan dava, velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir. Velayetin değiştirilmesi davasında; dosya içinde alınan sosyal inceleme raporları, annenin velayet görevinin gereklerini ihmal ve istismar ettiğinin, kişisel ilişkiye engel olduğunun ispatlanamaması, çocuğun anne ile kalmak istemesi nazara alınarak velayetin değiştirilmesi davasının reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı anlaşılmış olup, davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi ve Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından, velayeti anneye verilen çocuk ile velayeti annede bulunan diğer çocuk için tayin edilen nafakalar ve davacı lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle velayeti davalıdan alınıp davacıya verilen müşterek çocuk 2006 doğumlu ... dava tarihinden bu yana annesinin yanında bulunduğu anlaşıldığına göre, bu çocuk için dava tarihinden itibaren nafaka tayini doğru olup, tayin edilen nafakanın, tedbir değil, iştirak nafakası (TMK.md.182/2) olduğunun anlaşılmasına, velayeti annede bulunan diğer çocuk ... için tayin edilen ve dava tarihinden geçerli olan nafakanın da, aynı nitelikte olduğunun anlaşılmasına...

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İştirak nafakasına ilişkin istemin kısmen kabulü ile; dava tarihinden itibaren geçerli olmak kaydı ile müşterek çocuklar Feyza Arca ve Enes Arca lehine ayrı ayrı 400,00'er TL iştirak nafakasına hükmolunmasına ve her yıl TÜİK'in belirdiği ÜFE oranında arttırılmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, manevi tazminat isteminin feragat nedeni ile reddine, velayetin davacı anneye ait olduğunun tespiti ile müşterek çocukların davacının kütüğüne kayıt edilmesine ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı istinaf dilekçesinde özetle; kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, velayet hakkına sahip annenin ortak çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi, iştirak nafakası, tazminat ve evlilik dışı birliktelikten doğan çocukların velayetlerinin annede olduğunun tespiti istemlerine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 13.03.2003 tarihli boşanma kararı ile çocukların velayetinin babaya bırakılmasına karar verilmiş, velayete ilişkin karar kesinleşmeden 23.04.2003 tarihinde baba ölmüştür. Davalı anne tarafından 26.08.2003 tarihinde açılan ...3. Aile Mahkemesindeki 2003/290 esas numaralı “… muarazanın men’i ile çocukların velayetinin anneye ait olduğunun tespiti ve çocukların anneye teslimine ” ilişkin davada; mahkemece çocuklar ...’ın velayetlerinin anneye ait olduğunun tespitine karar verilmiş, annenin çocukların teslimi ile bu konudaki davacı ile aralarında çıkmış bulunan muarazanın menine dair talebi reddedilmiş, bu karar temyiz edilmeksizin 25.04.2004 tarihinde kesinleşmiştir....

      Dosya kapsamına göre, müşterek çocuğun anne yanında kalmaya devam etmesinin ve velayetin annede bırakılmasının çocuğun gelişimini olumsuz etkileyeceği, bedeni, fikri, ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadığı gibi, hemen meydana gelecek bir tehlikenin varlığı da ispat edilememiştir. Öte yandan görüşmek için baba tarafından alınan ortak çocuk velayet annede olmasına rağmen görüşme süresi sonunda anneye teslim edilmemiştir. Baba hakkında çocuk kaçırma eylemi nedeni ile derdest ceza davası bulunduğu ve sosyal inceleme raporu içeriğine göre, çocuğun anne ile görüşmesine izin verilmediği, çocuğun anne özlemi çektiği, çocuğun yaşı nedeniyle anne sevgisine ihtiyacı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda velayetin değiştirilmesi talebinin reddi gerekirken, kabulü doğru bulunmamıştır....

        Mahkemece çocuğun üstün yararı doğrultusunda velayetin davacı annede bırakılmasına karar verilmesi doğru ise de, kararın gerekçe kısmında davanın, velayetin değiştirilmesi davası olduğunun yazılması ve hükümde velayetin davalı babada olduğunun belirtilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu kısmının düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. (HUMK m. 438/7). SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2. paragrafında yer alan “Davalı babada olan velayetin” sözcüklerinin hükümden çıkarılmasına yerine “Velayetinin” sözcüğünün eklenmesine hükmün bu bölümünün düzeltilmiş şekliyle, temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.22.11.2018 (Per.)...

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Tarafların 18/08/1999 tarihinde evlendikleri 28/11/2013 tarihinde boşandıkları, bu evliliklerinden Hidayet, Ceren, Ceylin isimli çocuklarının olduğu, davacı erkeğin yeni bir evlilik yaptığı, çocuklardan Hidayet'in davacı ile yaşadığı, çocuk Ceylin'in 2018 eylül ayından beri baba ve ailesinin evinde yaşadığı, çocuğun dava açılmadan kısa süre önce annede kaldığı, çocuk Ceren'in annede kaldığı, 2 adet SİR raporunda velayetin annede kalmasının belirtilmesi, çocuğun annede kalmadığı zamanda genelde davacı babanın anne babasının evinde yaşaması, bu şekilde çocuğun ebeveyn denetiminin dışındaki bir ortamda yaşaması, annenin velayet görevini savsakladığının ispat edilememesi, çocuğun genelde erkeğin anne babasının evinde kalması nedeniyle davacının yeni evlendiği kadınla uyum sağlayıp sağlamayamayacağını tecrübe etmemiş olması hep birlikte değerlendirildiğinde davanın reddinin doğru ve yerinde olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf talebinin...

          ın babasının ölmüş olduğu da dikkate alınarak velayet durumunun araştırılması, sağ ve ergin olduğu anlaşılan annesinin kısıtlı olup olmadığı veya velayetinin kaldırılmasına ilişkin bir karar bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, velayetin halen annede olduğunun anlaşılması durumunda, küçüğün öncelikle annenin velayeti altında kalması asıl olduğundan annenin beyanına da başvurularak, velayetin annede kalmasının küçüğün menfaatini ve gelişmesini tehlikeye düşürüp düşürmeyeceğinin, davacının vasi olarak atanması konusunda haklı sebeplerin olup olmadığının değerlendirilmesi sonunda, velayetin anneden alınması gerektiği yönünde bir kanaatin oluşması halinde, Medeni Kanun hükümlerine göre re'sen yasal prosedürün işletilerek velayet konusunda bir hüküm alınması, oluşacak sonuca göre vesayet konusunun değerlendirilmesi gerekirken, bu incelemelere girilmeksizin davacının vasi olarak atanmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayet Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle 4721 sayılı Türk Medeni kanununun 337. maddesine göre velayetin annede olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 30.09.2013 (Pzt.)...

              Toplanan delillerden, velayet hakkı davalı annede olmakla birlikte, annenin müşterek çocuğu dava tarihinden önce''artık çocuğa davacı babanın bakacağını söyleyerek'' davacı babanın yanına bıraktığı ve 26.09 .2014 tarihli oturumdan bir hafta öncesine kadar çocuğun davacı baba yanında kaldığı anlaşılmaktadır. Dosya içerisinde bulunan uzman raporunda da ,müşterek çocuğun baba ile yaşamaktan memnun olduğunu ve babası ile birlikte yaşamaya devam etmek istediğini beyan ettiği,babanın velayeti istediği,annenin de çalışma saatleri, sosyal destek mekanizmalarının zayıf olması ve maddi imkanlarının kısıtlı olması nedeniyle velayetin babaya verilmesini istediğini belirtmesi nedeniyle velayetin babaya verilmesinin uygun olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır. Çocuğun üstün yararının ,velayetin babaya verilmesinde olduğu dikkate alınarak, davanın kabulü gerekirken yetersiz gerekçe ile reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

                UYAP Entegrasyonu