Bunun yanında davacının asıl talebi olan velayetin değiştirilmesi talebi yönünden red kararı verilmesi doğru olup kişisel ilişki süresinin yeniden düzenlenmesi talebinin Dairemizce kabul edilmesine karar verilmiş ise de, bu konuda davalının sebebiyet verdiği bir yargılama süreci olmadığı anlaşıldığından asıl davadaki ve istinaf aşamasındaki yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, tüm bu nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili tarihli istinaf dilekçesinde özetle; İDM'ce ortak velayetin reddine karar verildiğini, bu durumun haksız olduğunu, öte yandan velayetin babaya verilmesi gerektiğini, babanın durumunun daha iyi olduğunu, ocuğun avrupa'da yaşayacağını bu durumun onun menfaatine olduğunu, ayrıca kişisel ilişkinin de genişletilmediğini, gerekçenin eksik olduğunu, şartlar değiştiği için yeniden kişisel ilişki kurulması gerektiğini bu nednelerle kararının kaldırılmasını, talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, velayetin değiştirilmesi ile birlikte terditli olarak açılan kişisel ilişkinin artırılması talebine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Kaldırılması-Çocukla Kişisel İlişki Tesisi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından; velayetin kaldırılması isteğinin reddi ve kişisel ilişkinin süresi yönünden, davalı ... tarafından ise; katılma yoluyla vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı ..., davacının temyiz dilekçesine süresi içinde verdiği cevap dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını bildirerek (HUMK. m. 433/2) temyiz talebinde bulunmuş ise de, temyiz harcı yatırmadığı gibi, bu dilekçesnin temyiz defterine kaydedildiğine ilişkin bir bilgi de bulunmadığından, adı geçen davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına. 2-Davacının temyiz itirazlarına gelince: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delilllerin takdirinde bişr yanlışlık görülmemesine...
Bundan ayrı, davacı vekili taraflar arasında görülen ve davalı anne tarafından açılan kişisel ilişkinin kaldırılmasına ilişkin dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini ileri sürmekte ise de; asıl olan velayet olduğu gibi davacı tarafından eldeki davada velayetin değiştirilmesi istenildiğinden, velayetin değiştirilmesi talebinin kabulü halinde davalı anne tarafından açılan kişisel ilişkinin kaldırılması davasının konusu kalmayacağından mahkemece kişisel ilişkinin kaldırılmasına ilişkin dava sonucu beklenilmeden karar verilmesinde de bir yanlışlık görülmemiştir. İlk derece makhemesince "dinlenen tanık beyanlarına göre davacının mahkemenin tesis ettiği görüş günlerinde çocuğu görmeye gitmediği, bu yönde bir çok kez tutanak tutulduğu, davacı tarafça davalı tarafından görüşün engellediğinin ve davalı annenin velayeti kötüye kullandığının ispatlanamadığı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir....
Ayrıca her yıl Ağustos ayında kurulan kişisel ilişkide, kişisel ilişkinin başlayış .../.. 2016/6547 2016/7567 ve bitiş saatlerinin hükümde gösterilmemesi de infazda tereddüt yaratacak niteliktedir. Bu bakımdan mahkemece müşterek çocuğun okul durumunu etkileyemeyecek ve infaza elverişli şekilde kişisel ilişki düzenlenmesi yapılması gerekirken, yazılı şekilde kişisel ilişki tesisi doğru değil ise de; bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK m. 438/7)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kısa karar ile gerekçeli kararın birbirine uygun düzenlenmesi gerekir. Mahkeme tarafından tefhim edilen kısa karar ile ''davacı erkeğin davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, velayetin anneye bırakılmasına, babayla kişisel ilişki kurulmasına, kadın için 200 tedbir-yoksulluk müşterek çocuk için 150 TL tedbir-iştirak nafakası verilmesine, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve kadının tazminat taleplerinin reddine karar verildiği halde gerekçeli kararın hüküm kısmında ''asıl davanın kabulüne ve tarafların boşanmasına, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmasına, velayetin anneye bırakılmasına ve babayla kişisel ilişki kurulmasına” karar verilmiştir....
SAVUNMA:Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından açılan davanın haksız, yersiz, yasal dayanaktan yoksun, usul ve yasalara aykırı olduğunu, davacı ile karşılıklı çekişmeli dava açtıklarını, sonrasında anlaşmalı olarak boşanmaya döndürülerek boşandıklarını, müşterek çocukların velayetlerinin davalının rızası ve muvafakatı ile kendisine bırakıldığını, boşanma dosyasında psikolog ve sosyal hizmet uzmanları tarafından velayetin tarafına verilmesinin daha uygun olacağı yönünde rapor verildiğini, yine davalı aleyhine açmış olduğu kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasında müşterek çocuklardan Umut'un beyanında babası ile sık sık görüştüğünü ancak babası ile sadece şubat tatillerinde ve yaz tatillerinde görüşmek istediğini, babasının birlikte yaşadığı Kadriye'nin kendileri ile ilgilenmediğini, kendilerini aç bıraktığını, yemek vermediğini beyan ettiğini, müşterek çocukların velayetinin davacıya verilmesi halinde çocukların üvey anne tarafından kötü muamele yapılacağını, şiddet...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Kaldırılması Taraflar arasındaki "kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi" davası ile bu davaya karşı açılan "kişisel ilişkinin kaldırılması" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından, kendi davasının reddi yönünden; davalı-davacı tarafından ise kendi davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60'ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Şarköy İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 30/05/2006NUMARASI : 2005/25-24 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Medeni Kanun'un 182/1. maddesinde "mahkeme boşanma ve ayrılığa karar verirken, olanak bulundukça ana ve babayı dinledikten ve çocuk vesayet altında ise vasinin ve vesayet makamının düşünçesini aldıktan sonra, ana ve babanın haklarını ve çocuk ile olan kişisel ilişkileri düzenler" hükmüne yer verilmiştir. Aynı maddenin 2. bendine göre ise "velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır" Somut olayda, nafaka lehtarı M... İ...'...
Velayet kendisinde olmayan taraf koşulların değişmesi durumunda velayetin değiştirilmesi davası açabilmektedir. Yine kişisel ilişki düzenlemesinde de esas olan çocuğun üstün yararı olup ana ve babalarıyla düzenli şekilde ve gözetim olmaksızın kişisel ilişki kurma ve sürdürme hakları mevcuttur. Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yüksek yararı, yaşı ve anne ve babalık duygusunun tatmini ve infaz edilebilir nitelikte olması hususları birlikte değerlendirilerek çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. (Yargıtay 2....