ın annesi ve babası velayet hakkına dayanarak açmıştır. 1.4.1990 doğumlu olan ... 1.4.2008 tarihinde 18 yaşını doldurup ergin olmuştur. Mahkemece verilen karar 3.6.2008 günü ergin ...'a tebliğ edildiği halde kararı temyiz etmemiştir. Davayı açan ve kararı temyiz eden anne ... ile baba ...'ın velayet hakkı 1.4.2008 tarihinde sona erdiğinden, mahkemece verilen bu kararı velayet hakkına dayanarak temyiz etmeleri olanaklı değildir. Açıklanan nedenlerle ... ve ...'ın temyiz isteminin REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
nin velayet yetkisi elinde olan annesinin sanık hakkında şikâyetçi olmadığını ve davaya katılmak istemediğini beyan etmesi ve mağdure ...'e karşı eyleminde ise; 5237 sayılı TCK'nın 234/3. maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda on sekiz yaşını bitirmeyen çocuğun annesi ile babasının çocuk üzerinde sahip oldukları velayet haklarının koruma altına alınması nedeniyle atılı suçun mağdurunun velayet hakkı sahibi olan baba olması ve usulüne uygun tefhim edilmesine rağmen katılan babanın hükmü temyiz etmemesi karşısında, mağdurelere yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin hükümleri temyize hakkı bulunmadığından, mağdureler vekilinin sanık hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 17.11.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda on sekiz yaşını bitirmeyen çocuğun annesi ile babasının çocuk üzerinde sahip oldukları velayet haklarının koruma altına alınması nedeniyle atılı suçun mağdurunun velayet hakkına haiz anne ile baba olması ve suç tarihinde on beş yaşını tamamlamayan kardeş mağdurların velayet hakkına sahip annesi olan müşteki ...'ün, duruşmada verdiği ifadesinde sanıktan şikayetçi olmadığını beyan etmesi karşısında, çocuklara yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin davaya katılma ve hükmü temyize hakkı bulunmadığı gibi mahkemece verilen katılma kararı da bu hakkı vermeyeceğinden, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi gereğince REDDİNE, 08.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ... tarafından velayet altındaki kızına ait taşınmaz payının satışına izin verilmesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, Alaşehir Sulh Hukuk Mahkemesinin 20.03.2007 gün ve 1995/184-281 sayılı ek kararı ile T.M.Y.'nın 419/3 maddesi uyarınca kısıtlının velayet altına alındığı, uyuşmazlığın çözümünde velayet hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır. O halde, davaya bakmakla görevli mahkeme Alaşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi sıfatı ile)'dir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Alaşehir 2. Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatı ile) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 27/11/2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacıya ait taşınmazın velayet altındaki çocuklara devredilmesi için küçüklere kayyım atanması istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, küçüklerin ... 1. Aile Mahkemesinin 20/11/2013 tarih ve 2013/101-947 esas ve karar sayılı kararı ile annesinin velayeti altında bırakıldığı anlaşılmaktadır. TMK'nun 419/3 maddesine göre de velayet altına bırakılmasına karar verilen kısıtlı ergin çocuklar ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıklarda velayet hükümleri uygulanacaktır. Bu hükümleri uygulayacak görevli mahkeme ise 4787 Sayılı Yasanın 4.maddesi gereğince Aile Mahkemesidir. Bu halde uyuşmazlığın Aile Mahkemesinde görülerek, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi (Asliye Ceza Mahkemesi) SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜM : Beraat İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5237 sayılı TCK'nın 234/3. maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda on sekiz yaşını bitirmeyen çocuğun annesi ile babasının çocuk üzerinde sahip oldukları velayet haklarının koruma altına alınması nedeniyle atılı suçun mağdurunun velayet hakkına haiz anne ile baba olması ve mahkemece gerçekleştirilen yargılama sırasında suç tarihinde onsekiz yaşı içerisinde bulunan ...'in velayet hakkına sahip annesi müşteki ...'nin sanıklar haklarında şikayetçi olmasına rağmen yokluğunda kurulan beraat hükümlerini yapılan tebligata rağmen temyiz etmemesi karşısında, ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, velayet, kadın yararına takdir edilen maddi-manevi tazminat ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı ... 17.10.2016 havale tarihli dilekçesinde davadan feragat ettiğini açıklamış ise de, tarafların boşanmalarına dair mahkeme hükmü temyiz edilmeden kesinleştiğinden davadan feragat boşanma hükmü yönünden hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz. Ancak davadan feragat davanın ferilerini de kapsar. Bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün velayet, nafakalar ve kadın yararına takdir edilen tazminatlara yönelik olarak bozulması gerekmiştir....
Davacı anneanne ... vesayet makamından vasi olarak atanmalarını istemişler, davaya müdahil olarak katılan baba ... ise velayet yönünden karar verilmesini talep etmiştir. Velayeti isteyen babanın, velayet konusunda usulüne uygun harcı verilerek açılmış bir davası bulunmamaktadır. Mahkemece, velayet talebinde bulunan babaya bu konuda dava açması için mehil verilmesi, açılacak bu davanın bekletici mesele yapılması, kararın ibraz ettirilmesi ve birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz yönlerinin incelenmesine yer olmadığına, oybirliğiyle karar verildi. 12.10.2006...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacının açtığı boşanma davası sonucunda velayet anneye verilmiş, babayla kişisel ilişki kurulmuştur. Velayet düzenlemesi kamu düzenine ilişkindir. Dosya içerisinde bulunan taraflar arasındaki konuşmalara ait ses kayıt dökümünde davacının çocuğa cinsel istismarda bulunduğu yönünde davacı annenin iddiaları bulunmaktadır. Bu iddiaların taraflardan sorulup, varsa gösterecekleri delillerin toplanması, gerektiğinde bu konuda resen araştırma yapılması, uzman bilirkişilerden rapor alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....
DAVA TÜRÜ :Velayet Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle Türk Medeni Kanununun 337/1. maddesinin "ana ve baba evli değilse velayet anaya aittir" hükmünü içermesi nedeniyle; yasa gereği ana da olan velayet hakkında hüküm kurulmasının sonuca etkili bulunmamasına, dava dilekçesi kapsamının çocukların teslimi talebini de içermesi karşısında hükmün velayeti annede olan çocukların anneye teslimini de içerdiğinin anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme...