Dava, velayetin değiştirilmesi ve kişisel ilişki kurulması talebine ilişkindir.(4721 sayılı TMK'nun 348 vd. m.leri) Kişisel ilişkiyi düzenleyen TMK'nun 323. maddesine göre, "Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir." hükmü düzenlenmiştir. 4721 sayılı TMK'nun 348. m.sine göre, ana ve babanın çocuğa yeterli ilgi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biri ile velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi velayetin değiştirilmesi nedenleridir. Kuşkusuz velayet kendisinde bulunan anne ve babanın çocuk ile ilgili yapacağı her türlü iş ve işlemde çocuğun üstün yararını koruması gerektiği tartışmasızdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış velayet istemine ilişkindir. Her ne kadar Mahkemesince davacının velayetin değiştirilmesi davasını açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddine karar veriliş ise de; Velayet kamu düzeni ile ilgili bulunup, çocuğun üstün yararı da dikkate alınarak değişen şartlara göre her zaman yeniden değerlendirilmesi ve yargılamanın her aşamasında ileri sürülen hususların nazara alınması mümkündür. Bu sebeple davacının davayı açmakta hukuki yararı vardır. Somut hadisede davacı anne ile dava dışı babanın boşandığı ve velayetin babaya verildiği, babanın ceza evine girmesi nedeniyle babadaki velayetin kaldırılarak küçüğe babaannenin vasi olarak atandığı gelinen aşamada annenin velayet talep ettiği görülmüştür....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacı-karşı davalı erkeğin velayet davasının reddine, müşterek çocuklarla davacı baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, davalı-karşı davacı kadının tedbir nafakası talebinin kabulü ile kadın lehine aylık 1.800 TL, müşterek çocuklar lehine aylık ayrı ayrı 1.200 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine karar verildiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava; Velayetin değiştirilmesi (TMK m. 349) Kişisel ilişki kurulması ve Tedbir nafakası( TMK 197. md.) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı-karşı davalı taraf; kadının kabul edilen davası, hükmedilen tedbir nafakaları ile reddedilen asıl davası yönünden, davalı-karşı davacı taraf; kişisel ilişki süresi ve velayetin geçici verilmesi yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
ıslah niteliğinde olduğu gerekçesiyle davayı velayetin değiştirilmesi olarak nitelendirerek müşterek çocuğun velayetinin davalı anneden değiştirilerek davacı babaya verilmesine, çocuk ile anne arasında kişisel ilişki düzenlenmesine, müşterek çocuk için davacı lehine hükmün kesinleşmesinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 350,00- TL. iştirak nafakasına hükmedilmiştir....
Somut olayda davacının dava dilekçesinde müşterek çocuğun velayetinin değiştirilmesini talep ettiği, 01.12.2015 havale tarihli ıslah dilekçesiyle velayet isteğinin reddedilmesi halinde çocukla davacı baba arasındaki kişisel ilişki günlerinin tarafların farklı yerlerde yaşamaya başlamaları sebebiyle yeniden düzenlenmesini belirtilerek işbu talep yönünden ıslah yoluna gittiği anlaşılmaktadır. Şu hale göre, davacının kişisel ilişki yönünden ıslah talebi usul ve yasaya uygundur. Ancak, 01.12.2015 tarihli davacı tarafın ıslah dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmeden ıslah talebinin yasal şartlarını taşımadığından reddine karar verilmiştir....
biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir....
İlk derece mahkemesince, davanın reddine, davacı baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş, karara karşı davacı erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İlk derece mahkemesince davacının nihai karar ile çocukla kişisel ilişki kurulması talebi olmadığı halde talebi aşar şekilde baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesi taleple bağlılık ilkesine aykırıdır. Ancak, karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmadığından hataya değinilmekle yetinilmiştir. Velayet kamu düzenini ilgilendirmektedir. Velayet düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı" (BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi md. 1; TMK m. 339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu md. 4/b)'dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir....
gerekçesi ile; "1- Davacının velayetin değiştirilmesi talebinin REDDİNE, 2- Davacının ortak çocukla kişisel ilişki kurulması talebinin KABULÜ İLE Davacı anne ve ortak çocuk arasında her ayın 1. Cumartesi günü saat 10.00’dan akşam 18.00’e kadar, her ayın 3. Cumartesi günü saat 10.00’dan Pazar saat 13.00’e kadar ayda bir gün yatılı olmak üzere toplamda 3 gün, dini bayramların 3. Günü sabah 10.00’dan akşam 18.00’e kadar, anneler gününde sabah 10.00’dan aynı gün akşam 18.00’e kadar olmak sureti ile KİŞİSEL İLİŞKİ TESİSİNE,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün; kişisel ilişki ve vekalet ücreti kısmı hariç olmak üzere velayet yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek vekili hükmün; davacının davasının ve tüm taleplerinin reddi gerektiğini ileri sürmek suretiyle istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
Velayet, kamu düzenine ilişkin olup bu hususta ana ile babanın istek ve beyanlarından ziyade çocuğun menfaatlerinin dikkate alınması zorunlu olup, yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir. ../.... Boşanma ile düzenlenen velayetin değiştirilebilmesi için velayet kendisine verilen tarafın ya da velayete konu çocuğun durumunda boşanma hükmünden sonra esaslı değişikliklerin olması şart olup, ayrıca esaslı değişikliğin önemli ve sürekli olması da gerekmektedir. Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür (TMK m.324/1)....
ÇOCUKLA KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 182 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli fnah-kemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde velayeti kendisine bırakılmayan çocuk ile ana ve babadan her birinin kişisel ilişki kurmasına ilişkin kararda kişisel ilişkinin yerinin sınırlandırılmaması gerekir. Bu yön gözetilmeden kişisel ilişkinin Antalya Side sınırları ile sınırlandırılması doğru bulunmamıştır. Sonuç: Temyiz olunan hükmün gösterilen sebeple (BOZULMASINA), bozma sebebine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 31.05.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....