WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda, çocuk velisiz kalmış, çocuğun babası da velayetin kendisine verilmesini talep etmiştir. Çocuğun fiilen dede ve anneanne yanında kaldığı, çocuk hakkında vasi tayini davası açılmış olduğu anlaşılmaktadır. Velayete ilişkin bu dava çocuğu ilgilendirmektedir. Velayet sahibi anne öldüğüne göre, çocuk yasal temsilden yoksun kalmıştır. Bu durumda, davada çocuğa temsil etmek, hak ve menfaatlerini korumak için çocuğa temsilci atanması gereklidir (ÇHK.Dair Avrupa Sözleşmesi md.4/1). Öyleyse çocuğu bu davada temsil etmek üzere kayyım atanması için yetkili vesayet makamına yazı yazılarak kayyım atanması sağlanmalı, atanan kayyım davaya dahil edilerek, gösterdiği takdirde delilleri toplanıp, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Bu husus gözetilmeden, eksik taraf teşkili ve eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmamıştır....

    Çocuklar ile velayetin kendisine verilmesini isteyen anne arasında çıkar çatışmasının bulunduğu nazara alınarak çocukları davada temsil etmek üzere kayyım atanması gerekir (TMK m. 426/2). Bu durumda, davacı büyükbaba tarafından kayyım tayini için açılan Sulh Hukuk Mahkemesinin dosyasının sonucunun beklenilmesi, taraflarla menfaat çatışması olmayan kayyımla davanın görülmesi, atanan kayyımın gösterdiği takdirdiği delilleri toplanıp, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik hasım ve eksik inceleme ile yargılamaya devam edilerek, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 08.12.2016 (Prş.)...

      Davacının talebi velayetin kaldırılmasına ilişkindir. Velayet kamu düzenine ilişkin olup, re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. "Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesine" göre, çocukları ilgilendiren davalarda, iç hukuk gereğince, çocuklarla velayet sorumluluğuna sahip kişiler arasında çıkar çatışmasının söz konusu olması halinde çocukların, adli merci önündeki kendisini ilgilendiren davalarda bir temsilci atanmasını ön sorun görmektedir (Söz m.4). Çocuk ile velayet sorumluluğuna sahip olan anne arasında çıkar çatışmasının bulunduğu nazara alınarak çocuğu davada temsil etmek üzere kayyım atanması için (TMK m.426/2) yetkili vesayet makamına ihbarda bulunulması, atanacak kayyımın duruşmaya çağrılması, göstermeleri halinde tarafların ve kayyımın delillerinin toplanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik hasım ve eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....

      Sözleşmesinin 4. ve 9. maddeleri ve Türk Medeni Kanununun 426/2. maddesi gereğince küçüğü temsil etmek üzere kayyım atanması için yetkili vesayet makamına ihbarda bulunulması, kayyım atanmasına ilişkin kararın bir örneğinin dosyaya alınması, kararın ve davalının temyiz dilekçesinin çocuğu temsilen kayyıma tebliğ edilmesi, tebligattaki noksanlığın bu şekilde tamamlanmasından sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi.13.01.2014(Pzt.)...

        yürütmek için) atanmakta çocuğun velayetin kaldırılmasına ihtiyaç duyulmadığını, çocuğun üstün yararı düşünüldüğünde anne baba rıza aranma davası ile evlat edinme davasının ayrı davalar olarak açılıp yürütülmesi gerektiğini, bu davaların sağlıklı bir şekilde devam ettirilebilmesi için çocuğa temsil kayyımı atanması gerektiğini, vasi atanması talepli davalarda çocuğun yasal temsilcisi değişeceğinden velayetin kaldırılması gerekmekte olup tek bir işlem için atanan kayyımlık davalarında yasal temsilci değişmeyeceğinden çocucuğun annesi velisi olarak kalmaya devam edeceğinden velayetin kaldırılmasına gerek olmadığını, iş bu nedenle yerel mahkeme kararının bozulması gerektiğini, hal böyle olunca yerel mahkeme kararının bozulması gerekmekte olup davacı idare evlat edinme biriminde sosyal çalışmacı olarak görev yapan Cihan Kılıç'ın T4 kayyım olarak atanması yönünde hüküm kurulmasını talep etmiştir....

        Somut olayda; küçüğün babasının vefat etmiş olduğu, annesinin ise sağ olduğu, sağ kalan anneye ait olan velayet hakkının anneden kaldırıldığına ilişkin herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Mahkemece küçüğün velayet durumunun araştırılması, sağ ve ergin olduğu anlaşılan annesinin velayetinin kaldırılmasına ilişkin bir karar bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, yok ise velayetin düzenlenmesi yönünde dava açılması için davacıya süre verilmesi, bu davanın sonucunun beklenmesi ve oluşacak sonuca göre vesayet konusunun değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile talebin reddine karar verilmesi gerekirken, dava hatalı nitelendirilerek kayyım tayini yoluna gidilmesi isabetsiz olduğundan kayyım vekilinin istinaf isteminin kabulüyle hükmün HMK'nın 353(1)a-6 maddesi gereği kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir....

        Davada, velayet sahibi baba ile çocuk arasında menfaat çatışması vardır. Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa sözleşmesinin 4. ve 9. maddeleri ve Türk Medeni Kanununun 426/2. maddesi gereğince küçükleri davada temsil etmek üzere kayyım atanması için vesayet makamına ihbarda bulunulması, açılan davanın sonucunun beklenilmesi, çocuğu temsilen kayyımın davaya katılımının sağlanarak, gösterdiği takdirde delillerin toplanıp sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, bu yön üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2-Kabule göre de; Mahkemece hakkında velayetin kaldırılması yönünde karar verilen küçüğe vasi atanması için yetkili vesayet makamına (Sulh Hukuk Mahkemesi) ihbarda bulunulmasına karar verilmemesi doğru görülmemiştir....

          Çocukları ilgilendiren davalarda çocuk ile, velayet sorumluluğuna sahip kişiler arasında çıkar çatışmasının söz konusu olması halinde, çocuğa bir temsilci atanması gerekir (Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 4. maddesi). Bu durumda, davalı anne ve küçükler 2003 doğumlu .. ve 2007 doğumlu ... arasında menfaat çatışması bulunduğu nazara alınarak, küçükleri davada temsil etmek üzere kayyım atanması için (TMK m. 426/2) yetkili vesayet makamına ihbarda bulunulması, atanacak temsil kayyımının duruşmaya çağrılması ve göstermesi halinde delillerin toplanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru görülmemiştir....

            Ana veya babası sağ olan çocuğun velayet altında tutulması, velayetin bunlardan birine verilmesi asıldır. Ancak, ana veya babanın velayet görevini yapamayacak olması veya çocuğun velayet altında bulunmasının, çocuğun fikri, bedeni sağlık ve eğitsel gelişimi yönünden üstün yararına aykırı düşeceğinin anlaşılması halinde, çocuk velayet altına alınmayıp, kendisine bir vasi de atanması mümkündür (TMK.md.335). Dosyada annenin velayet görevine engel bir durum bulunmadığı gibi çocuğun velayet altında bulunmasının onun üstün menfaatine aykırı olacağına ilişkin bir olgu ve delil bulunmamaktadır. O halde küçüğün velayetinin davacı anneye verilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, küçükler ..., ... ve ...hakkında verilen velayetin kaldırılması kararı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayetlerinin kaldırılması talep edilen küçükler ..., ... ve ...'in anne ve babaları evli iken, anneleri 08.11.2013 tarihinde vefat etmiş, küçüklerin kardeşleri olan davacılar tarafından davalı baba aleyhine velayetin kaldırılması için bu dava açılmıştır. Çocukları ilgilendiren davalarda çocuk ile, velayet sorumluluğuna sahip kişiler arasında çıkar çatışmasının söz konusu olması halinde, çocuğa bir temsilci atanması gerekir (Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 4. maddesi)....

                UYAP Entegrasyonu