Davacı vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı iştirak nafakası talepleri konusunda sehven karar verilmediği yönünde katılma yolu ile istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla, dosya üzerinde yapılan incelemede; davacı vekili tarafından dava dilekçesinde velayetin değiştirilmesi talebi yanında velayetin değiştirilmesinin ferisi niteliğinde olan davaya konu çocuklar lehine ayrı ayrı 1.000'er TL iştirak nafakası talebinde bulunulmasına rağmen yerel mahkemece davacının iştirak nafakası talebi konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin iştirak nafakaları ile ilgili istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkemece toplanan deliller, tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak müşterek çocuklar yararına iştirak nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceğinin değerlendirilmesi yönünden dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesi gerektiği kanaat...
Mahkemece, davacı kadın tarafından açılan velayetin değiştirilmesi, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasının arttırılması davasının yapılan yargılaması sonucunda davanın kabulü ile ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine ve ortak çocuk için dava tarihinden itibaren 250,00.-TL iştirak nafakasına, davacı kadın lehine bağlanan yoksulluk nafakasının 400,00.-TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, tarafların temyizi üzerine hüküm “22.02.1999 doğumlu ortak çocuk ...'ın temyiz incelemesi aşamasında ergin olduğu, bu sebeple velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası talepleri konusuz kaldığından bu talepler yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmek üzere” hüküm bozulmuş, davacı kadın tarafından süresi içerisinde ortak çocuk yararına hükmedilen nafaka yönünden karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Tarafların ortak çocuğu ..., 22.02.1999 doğumlu olup, karar tarihinden sonra hükmün kesinleşmesinden önce 22.02.2017 tarihinde ergin olmuştur....
Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ...’in yayınladığı ...E oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Yukarıda izah olunan nedenlerle; somut davada, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocukların yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, ekonomik göstergelerdeki değişim ile ...’in yayınladığı .. artış oranı ve nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alındığında; artırılan iştirak nafakası miktarı fazla olup, TMK.4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır....
Davalı vekilinin 27/09/2021 havale tarihli dilekçesinde ise özetle; mahkemece verilen velayete ilişkin kararın yerinde olmadığını, müşterek çocukların davalı baba ile birlikte yaşadığını, ve acil ihtiyaç nedeniyle çocukları anneye verilen velayet hükmü gereği okula kaydettiremediklerini, bu konuda ara karar kurulmasını, geçici de olsa bu konuda babaya velayetin verilmesini beyanla geçici velayet, okula kayıt için yetki belgesi talep etmiştir. GEREKÇE: Dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ( TMK m. 166/1) ve ferilerine ilişkindir. İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı tarafından, boşanma, maddi manevi tazminat, nafaka, velayet düzenlemesi, velayete bağlı kişisel ilişki, kusur belirlemesi, müşterek çocuklar ve kadın lehine hükmedilen tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakaları yönünden süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur....
Davalı cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, boşanma kararı ile anne ile şahsi ilişki tesis edildiğini, ancak davacı annenin çocuklarla ilişki kurmadığını ve onları görmediğini, davacının nafaka almak maksadıyla bu davayı açtığını belirterek, davacının haksız davasının, velayet, nafaka ve sair tüm taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; A- Davacının velayet davasının KISMEN KABULÜ ile; 1- İstanbul Anadolu 5....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davanın velayetin değiştirilmesi, çocuk yararına anneye ödenen nafakanın kaldırılması ve anneden iştirak nafakası taleplerini içerdiği, 2003 doğumlu Cuma'nın, 2 yıldır fiilen baba yanında yaşadığının tarafların kabulünde olduğu, çocuğun gideceği liseyi seçerken annesine danışarak, babanın oturduğu muhite yakın bir liseyi seçtiği ve babayla beraber kalmaya başladığı, o tarihten beri de zaman zaman anneyle görüştüğü, annenin velayet hakkını fiilen savsakladığının anlaşılarak, Davacının velayetin değiştirilmesi davasının kabulü ile; müşterek Cuma Tekeş'in velayetinin davalı baba T1 verilmesine, anne ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, davacının iştirak nafakasının kaldırılması davasının kabulü ile müşterek çocuk Cuma yararına ödenen iştirak nafakasının dava tarihi itibariyle kaldırılmasına, davacının iştirak nafakası davasının kısmen kabulü ile; müşterek çocuk cuma yararına dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 200 TL iştirak nafakasının...
TMK'nın 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf,ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Bu husus kamu düzeninden olup tarafların tarafların iradesine tabi kılınmamıştır. Bu nedenle boşanma davasında iştirak nafakası istenmemesi sonradan istenmesine engel değildir.Diğer taraftan,iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. TMK. 330/1.md. göre de nafaka miktarı çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur....
Öte yandan, TMK'nın 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. Somut olayda, müşterek çocuk M. İ. 19.10.1999 doğumlu olup,Özel ..............
nın 182/2. maddesinde; Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkânları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları göz önünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi, sağlık durumu ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....
Mahkemece, davanın kabulü ile velayetin değiştirilmesine, ortak çocuk yararına 200,00 TL iştirak nafakası ödenmesine ve davacı lehine velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası talepleri ile ilgili ayrı ayrı maktu vekalet ücretine karar verilmiştir. Davacının velayetin değiştirilmesi ve velayetin değiştirilmesine karar verildiği takdirde ortak çocuk yararına iştirak nafasına hükmolunması talebi tek bir dava niteliğinde olup, davacı lehine bu davanın kabulü sebebiyle tek bir maktu vekalet ücreti takdiri yerine iki ayrı maktu vekalet ücreti verilmesi doğru değildir. Ancak, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m.438/7)....