Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi - Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı anne tarafından açılan ortak çocukların velayetinin değiştirilmesi, davalı-davacı babanın geçici velayet annedeyken açtığı birleşen velayetin değiştirilmesi ve annenin açtığı birleşen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davalarının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince annenin velayetin değiştirilmesi davasının ortak çocuk Asena yönünden kabulüne, Tarkan yönünden feragat nedeniyle reddine, babanın açtığı velayetin değiştirilmesi davasında karar verilmesine yer olmadığına, annenin kişisel ilişki kurulması ve çocukların yurtdışına çıkarılması davasının kabülüne, Asena ile baba ve Tarkan ile anne arasında kişisel...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, babaanne ile torunu arasında kişisel ilişki kurulması isteğine ilişkindir. Çocuk ... 2.2.2012 doğumlu olup, ana ve babası boşanmış; boşanma kararı ile velayet davalı (anne)ye bırakılmış, velayetin kullanılması kendisine bırakılmayan babaya, çocuğunu her haftasonu Cumartesi saat 09.00'dan takip eden Pazar günü 17.00'ye kadar, dini bayramlarda bayram süresince ve yarıyıl tatillerinde kişisel ilişki hakkı tanınmış, karar 5.10.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Kanuna göre olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde diğer kişilere özellikle hısımlarına çocukla kişisel ilişki kurulması hakkı tanınabilir (TMK. md. 325/1)....

      Her ne kadar 60.aya kadar yapılan kişisel ilişki düzenlemesinde baba ile çocuk arasında her hafta kişisel ilişki kurulmuş ise de; aynı zamanda avukat olan annenin anlaşmalı boşanma sırasında daha uzun süreli kişisel ilişki düzenlemesini çocuğun yararın uygun olmadığı halde kabul ettiği, gelinen aşamada anlaşmalı boşanma davası sırasında her hafta kurulan kişisel ilişki düzenlemesinden daha kısa süreli kurulan kişisel ilişkiye yönelik itirazının iyiniyet kuralları ile de bağdaşma yacağı, babanın anlaşmalı boşanma sırasında kurulan kişisel ilişki kapsamında, çocuğu ile her hafta 2 gece yatılı kişisel ilişki kurma hakkı olduğu halde çocuğun gelişim özelliklerini gözeterek daha kısa süreli ve yatılı olmayacak kişisel ilişki kurarak, çocuk yararına bu hakkından fedakarlıkta bulunduğu, mevcut kişisel ilişki nedeni ile çocuk ile baba arasında güçlü bir bağ kurulduğu, çocuk 60 aylık olana kadar düzenlenen kişisel ilişkinin yatılı olmadığı ve günlük kurulduğu, çocuğun yaşı gereği 60.ayı doldurana...

      Velayeti davacı anneye verilen ortak çocukla baba arasında mahkemece yapılan kişisel ilişki düzenlemesi; infaz edilebilir nitelikte değildir. Dini ve milli bayramlar ile doğum günlerinde mahkemece yapılan kişisel ilişki düzenlemesi; infaz edilebilir nitelikte değildir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi - Nafaka ve Velayet Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından her iki dava yönünden; davalı tarafından ise nafakaların miktarı, nafakanın başlangıç tarihi ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı baba tarafından velayetin değiştirilmesi ve kişisel ilişki kurulması yönünden terditli dava açıldığı, davacı-davalının kişisel ilişki kurulması yönünden talebi kabul edildiğinden, davalı-davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinin usul ve yasaya uygun olduğu, müşterek çocuk için takdir edilen tedbir nafakasının başlangıç tarihinin davalı-davacı ... tarafından açılan nafaka davasının açılma tarihi olan 20.08.2009 tarihi olduğunun anlaşılmasına göre...

          Davalının kişisel ilişki ve velayet yönünden istinaf itirazına gelince; "Mahkemece, baba ile görüşme yapılmadan rapor hazırlanması ve davacı annenin velayet görevini yerine getirmesinde engel bir rahatsızlığının olup olmadığı yönünde de rapor alınmadan hüküm kurulması doğru olmamıştır....

          Çocuk ... 28.11.2009 doğumlu olup, ana ve babası boşanmış; boşanma kararı ile velayet davalı anneye bırakılmış, velayetin kullanılması kendisine bırakılmayan baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş, karar 26.04.2013 tarihinde kesinleşmiştir. Kanuna göre olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde diğer kişilere özellikle hısımlarına çocukla kişisel ilişki kurulması hakkı tanınabilir (TMK m. 325/1). Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere boşanma kararı ile kendisine kişisel ilişki hakkı tanınmış olan baba İstanbul'da, davalı anne ile çocuk ... ili ... ilçesinde, kişisel ilişki kurulmasını talep eden babaannenin ise...'da bulunduğu yapılan yargılama ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Davacının torunuyla görüşmesine, babanın engel çıkardığı ileri sürülmemiştir. Davacı, babaya tanınan kişisel ilişki süresi içinde torununu görme ve aile bağlarını koruma ve geliştirme imkanına sahiptir....

            Davaya konu çocuk Nurullah Balmum 28.10.2010 doğumlu olup anne ve babası boşanmış, boşanma kararı ile velayet davalı babaya bırakılmış, velayetin kullanılması kendisine bırakılmayan anne ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir. Kanuna göre olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde diğer kişilere özellikle hısımlarına çocukla kişisel ilişki kurulması hakkı tanınabilir (TMK m. 325/1). Tanık anlatımları, sosyal inceleme raporu ve idrak çağındaki çocuğun beyanı birlikte değerlendirildiğinde anneannenin torununu görebildiği, davalı babanın kişisel ilişkiye engel olabilecek olumsuz bir durum içinde bulunmadığı, davacının torunuyla görüşmesine annenin engel çıkarmadığı anlaşılmaktadır. Davacı, anneye tanınan kişisel ilişki süresi içinde torununu görme ve aile bağlarını koruma ve geliştirme imkanına sahiptir. Ortada davacıya kişisel ilişki hakkı tanınmasını gerekli ve haklı kılan olağanüstü bir durum bulunmamaktadır....

              u, davalı annenin yanına alarak ortak konutu terkettiğini ve annenin çocuğa bakamayacağını iddia ederek münhasıran velayetin kendisine verilmesini dava etmişken, davacı vekili 18.06.2015 tarihli duruşmada velayetin annede kalmasını ve baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasını istediklerini beyan etmiş, mahkemece; “davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davacının velayet talebinin reddine, davacı ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine" karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 177. maddesinde de belirtildiği üzere ıslah, yazılı veya sözlü olarak tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. Karşı taraf duruşmada hazır değilse veya ıslah talebi duruşma dışında yapılıyorsa, bu yazılı talep veya tutanak örneği, haber vermek amacıyla karşı tarafa bildirilir. Islah istemi, açık bir irade bildirimi ile yapılmalıdır....

                Günü saat 10.00'dan aynı gün saat 16.00'a kadar kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece, verilen hükme karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, velayetin değiştirilmesi şartlarının oluşmadığını, kişisel ilişki gün ve saatleri kısa tutulduğu gibi yatılı kişisel ilişki kurulmamasının da doğru olmadığını belirterek, istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE : Dava; velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Kişisel ilişki düzenlenirken gözönünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı"dır. Çocuğun üstün yararı belirlenirken bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir....

                UYAP Entegrasyonu