ın vasi olarak atanmasına karar verildiği; anne Selda'nın ise Denizli 3.Aile Mahkemesi'nin 2013/865 esas sayılı dosyası ile velayetin kendisine tevdii hususunda dava açtığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar Mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmişse de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; Türk Medeni Kanununun 336.maddesine göre boşanma halinde velayet, çocuk kendisine bırakılan tarafa ait olup velayet hakkı sahibinin ölümü durumunda çocuğun velayeti doğrudan sağ eşe geçmez. Velayet altında bulunmayan çocuk vesayet altına alınır ise de aslolan velayet olup sağ olan annenin velayetin kendisine tevdii hususunda dava açtığı anlaşıldığından, öncelikle bu davada, annenin velayet görevini layıkıyla yerine getirip getirmeyeceğinin, çocuğun üstün yararı gözetilerek belirlenmesi gerekir....
nin velayet sahibi olan babanın kısıtlanması ve daha önce de annenin ölmesi üzerine çocuklara vasi tayin edilmesi için Asliye Hukuk Mahkemesince İhbarda bulunulmuştur. Velayet sahibi babanın kısıtlanması ile velayet kendiliğinden sona ermez. Koşullar mevcutsa velayetin kaldırılmasına, uygun değilse ancak o zaman küçüğe vasi atanması yoluna gidilebilir. Mahkemece öncelikle kısıtlanan babaya velayetin verilip verilemeyeceğinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Bunu inceleme görevi Aile Mahkemesine, Aile Mahkemesinin bulunmadığı yerlerde Aile Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesine aittir. Velayetin babaya verilmesinde sakınca bulunan hallerin saptanması halinde ise Aile Mahkemesi çocuğun vesayet altına alınması konusunda Sulh Hukuk Mahkemesine ihbarda bulunacaktır. Bu durumda uyuşmazlığın Aile Mahkemesi sıfatıyla İnebolu Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....
nin de kısıtlanması nedeniyle velayetin kaldırılması isteminden kaynaklanmaktadır. Sulh Hukuk Mahkemesince, vasi tayini istenilen Esra ve ...'nin 18 yaşından küçük olduğu, annesinin vefatı ve babasının kısıtlanması nedeniyle velayetinin boşta kaldığı, velayetin aile mahkemesi tarafından düzenlenmesi gerektiği gerekçesiyle ihbarda bulunmak suretiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, kısıtlanan kişinin hakları kullanma ehliyetinden yani fiil ehliyetinden mahrum kaldığı, küçüğün vesayet altına alınacağı, bu durumda görevli mahkemenin Sulh Hukuk mahkemesi olduğu gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme ise hakime aittir. Küçük Esra ve ...'nin velayet sahibi olan babanın kısıtlanması ve daha önce de annenin ölmesi üzerine çocuklara vasi tayin edilmesi için Asliye Hukuk Mahkemesince İhbarda bulunulmuştur. Velayet sahibi babanın kısıtlanması ile velayet kendiliğinden sona ermez....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava velayet değişikliği, olmadığı takdirde ortak velayet tesisi ya da şahsi ilişkinin genişletilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması isteminden ibarettir. Davacı baba boşanma kararı ile birlikte velayeti anneye bırakılan ortak çocuk Ekin'in velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini olmadığı takdirde ortak velayet tesisi ya da şahsi ilişkinin genişletilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması isteminde bulunmuş, İlk Derece Mahkemesince; velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durum olmadığı gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi ve diğer terditli talepler ile nafakanın kaldırılması talebinin reddi kararı verilmiş, hüküm davacı baba tarafından istinaf edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava velayet değişikliği, olmadığı takdirde ortak velayet tesisi ya da şahsi ilişkinin genişletilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması isteminden ibarettir. Davacı baba boşanma kararı ile birlikte velayeti anneye bırakılan ortak çocuk Ekin'in velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini olmadığı takdirde ortak velayet tesisi ya da şahsi ilişkinin genişletilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması isteminde bulunmuş, İlk Derece Mahkemesince; velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durum olmadığı gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi ve diğer terditli talepler ile nafakanın kaldırılması talebinin reddi kararı verilmiş, hüküm davacı baba tarafından istinaf edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir....
Davalı- davacı annenin davası velayetin değiştirilmesine ilişkin olup çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 362/2-b-13). Bölge Adliye Mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz (HMK m.362/l-ç). Bu sebeple davacı-davalının velayetin değiştirilmesi davasına yönelik temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Velayetin değiştirilmesine dair ilk derece mahkemesi kararı yukarıda açıklanan sebeple kesinleştiğinden, davacı-davalı babanın velayet hakkı kendisinde iken istediği kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının konusu kalmadığından bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....
Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK m. 348). Davacının talebi velayetin kaldırılmasını da içermektedir. Velayetin kaldırılmasına ilişkin dava ilgisi olan her kişi tarafından açılabilir. Velayetin kaldırılması davasında davalı anne ve küçük çocuk arasında menfaat çatışması vardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava velayetin kaldırılması isteğine ilişkindir. Hakkında velayetin kaldırılması istenen çocuk .... 29.07.1998 doğumludur. Babası, 16.06.2011 tarihinde ölmüş ve dava konusu çocukla birlikte kardeşi 27.03.2003 doğumlu ....velayeti annede kalmıştır. Davacı hala inceleme konusu davayı 30.10.2014 tarihinde açmıştır....
Dava; yoksulluk nafakası ile iştirak nafakasının artırılması, karşı dava ise; yoksulluk nafakasının kaldırılması, müşterek çocuk yararına ise mevcut nafakanın 60 TL artırılması talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı karşı davacının iştirak nafakası dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, TMK.nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Kaldırılması veya Değiştirilmesi - : Nafakanın Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle müşterek çocuk 1996 doğumlu ...'...