"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı kadın tarafından, velayet ve yoksulluk nafakası yönünden; davalı-davacı erkek tarafından kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle başka bir erkekle yaşayan davacı-davalı kadın yararına yoksulluk nafakası verilmemesinde bir isabetsizliğin bulunmadığının anlaşılmasına göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayet kamu düzeniyle ilgili olup, hakimin re'sen harekete geçmesini gerektiren işlerdendir. Resmi siciller, iptal edilmedikçe belgeledikleri olgular doğru kabul edilir ve resmi sicile aykırı düşecek şekilde karar oluşturulamaz....
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A-Gebze 5.Aile Mahkemesinin 2020/377 E.-2021/294 K.sayılı ilamına karşı davacı baba tarafından velayet değiştirilmesi kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun çocuğun 07/04/2022 tarihinde reşit olduğu anlaşılmakla istinaf başvurusunun konusuz kalması nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, B-Gebze 5.Aile Mahkemesinin 2020/377 E.-2021/294 K.sayılı ilamına karşı, davacı baba tarafından iştirak nafakası yönünden yapılan istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, C-Gebze 5.Aile Mahkemesinin 2020/377 E.-2021/294 K.sayılı ilamına karşı, davalı anne tarafından iştirak nafakası yönünden yapılan istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, İlk derece mahkemesince adli yardım kararı verildiğinden istinaf aşamasında alınmayan 59.30 TL istinaf karar harcı ve İstinaf kanun yoluna başvuru harcı 162.10 TL'nin davalıdan alınarak...
Dava ve birleşen dava, velayetin değiştirilmesi davasıdır. İlk derece mahkemesince, davacı birleşen davalının davasının kabulü ile, müşterek çocuk Çınar'ın velayet hakkının davalı birleşen davacıdan alınarak davacı babası T4'ya verilmesine, davalı anne ile müşterek çocuk arasında şahsi ilişki tesisine, davalı birleşen davalının davasının reddine karar verilmiştir. "Velayet, kamu düzenine ilişkin olup bu hususta ana ile babanın istek ve beyanlarından ziyade çocuğun menfaatlerinin dikkate alınması zorunludur. Nitekim Hukuk Genel Kurulunun 23.5.2001 gün ve 2001/2- 430 E., 2001/432 K sayılı kararında da velayetin düzenlenmesinin kamu düzenine ilişkin olduğu, usuli kazanılmış hak ilkesinin istisnasını oluşturduğu benimsenerek aynı ilkeye vurgu yapılmıştır....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre, davacı-davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece verilen 09.02.2016 tarihli erkeğin davasının kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesi uyarınca boşanmalarına, karşı davanın reddine, velayetin anneye verilmesine, erkek lehine maddi ve manevi tazminata, ortak çocuk lehine aylık 600 TL tedbir ve iştirak nafakasına dair hüküm, davacı-davalı erkek tarafından tazminatların miktarı, velayet düzenlenmesi, iştirak nafakası yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise her iki boşanma davası, kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen tazminatlar yönünden temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 23.05.2017 tarihli ilamı ile erkek lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat kesinleştiği halde bozma sonrası erkek lehine yeniden maddi...
Davalı vekili, davacı aleynine velayetin değiştirilmesi davası açtığını, talep edilen nafakanın fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile,müşterek çocuk ...n için dava tarihinden itibaren aylık 1.250 TL'lik iştirak nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş,hüküm süresi içinde davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava iştirak nafakası istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm ,davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-TMK 'nın 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin,çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf,ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür....
TMK. 182/2.maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır". Aynı Yasanın 328/1.maddesine göre de; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur" (TMK. 330/1). TMK. 329/1. maddesi uyarınca; "Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir". İştirak nafakası, velayetin eylemli olarak kullanılmasına bağlı bir alacak olduğundan, velayet hakkını eylemli olarak kullanmayan ana veya baba diğerinden iştirak nafakası isteyemez....
Dava, velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir.(4721 sayılı TMK'nun 348 vd. m.leri) 4721 sayılı TMK'nun 348. m.sine göre, ana ve babanın çocuğa yeterli ilgi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biri ile velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi velayetin değiştirilmesi nedenleridir. Kuşkusuz velayet kendisinde bulunan anne ve babanın çocuk ile ilgili yapacağı her türlü iş ve işlemde çocuğun üstün yararını koruması gerektiği tartışmasızdır. Çocuğun üstün yararı, çocuğu ilgilendiren her işte göz önüne alınması zorunlu olan ve belirli bir somut olayda çocuk için en iyisinin ne olduğunu belirlemede dikkate alınan bir ölçüt bir kılavuzdur. Çocuğun üstün yararı, çocuğun haklarını garanti altına alan bir işlev de üstlenmektedir (Yücel, Özge Ufuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt 1 Sayı 2, Aralık 2013, s. 117- 137)....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; açılan davanın kabulüne karar verilerek velayetin anneye verilmesinin doğru olmadığını, hükmedilen tedbir iştirak nafakası miktarlarının fahiş olduğunu belirterek, istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE: Dava; velayetin değiştirilmesi - iştirak nafakası talebine ilişkindir. Velayetin düzenlenmesi ve değiştirilmesi kamu düzenine ilişkin olup, bu davalarda re'sen (kendiliğinden) araştırma ilkesi geçerlidir (HMK.md.385/2). Düzenlemede, ana ve babanın istek ve tercihlerinden önce, çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişimi önem ve öncelik taşır. Velayetinin değiştirilmesi istenilen müşterek çocuk Rumeysa 14/12/2005 doğumlu olup idrak çağındadır....
İştirak nafakası velayetin fiilen (eylemli olarak) kullanılmasına bağlı bir haktır. Velayet anne veya babada olup ta şayet velayet kendisinde olan eş çocuğa bakmayıp karşı taraf çocuğa bakıyorsa çocuğa bakan, veleyetin nezi davası açmak zorunda olmadan doğrudan iştirak nafakası talebinde bulunabilir. Velayet değiştirilmeden çocuğa bakan iştirak nafakası davası açıp iştirak nafakasına hükmolunduktan sonra çocuk velayetinde bulunduğu tarafın yanına giderse bu taraf nafakanın kaldırılmasını her zaman isteyebilir ve nafaka kaldırılır. Açıklanan nedenlerle davacı anne yanında kalan ve anne tarafından bakılan müşterek çocuk için hakkaniyete uygun bir miktarda iştirak nafakasına hükmolunmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....
Davalı erkek vekili tarafından, velayetlerin değiştirilerek anneye verilmesinin hatalı olduğu ve dava tarihinden geçerli olacak şekilde iştirak nafakasına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu takdir edilen nafaka miktarlarının fazla olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla; her ne kadar yerel mahkemece, velayetleri değiştirilerek müşterek çocukların velayetinin anneye verilmesine karar verilmiş ise de; velayet yönünden eksik inceleme ile karar verildiği, idrak çağındaki müşterek çocukların uzman pedagog eşliğinde mahkeme huzurunda velayete ilişkin beyanlarının alınması gerektiği halde, bu hususlara riayet edilmediği, kararın bu yönü ile usul ve yasaya aykırı olduğu, ayrıca velayet değişikliği sonrasında, çocukların fiilen anneye teslim edildikleri tarih itibari ile tedbir nafakasına, velayet kararının kesinleşme tarihinden itibaren ise, iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekirken, müşterek çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakası başlangıcının, dava tarihi...