Mahkeme kararındaki velayetin değiştirilmesi, daha önce hükmedilen nafakaların kaldırılmasına ilişkin hükümler, istinaf edilmeksizin kesinleşmiş olup, velayetlerin değiştirilmesi hükmü ile ilgili kamu düzeni yönünden yapılan incelemede çocukların üstün yararına ve usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir. 1- Yargıtay'ın ve dairemizin yerleşen uygulamalarına göre, velayetin değiştirilmesi isteği ile birlikte yapılan iştirak nafakası talebi, velayetin değiştirilmesi davasının eki niteliğinde olduğundan ayrıca nispi harca tabi değildir. Nitekim dava açılırken davacı tarafından maktu harç yatırılmış, mahkemece iştirak nafakası isteği için ayrıca harç alınması yoluna gidilmeden yargılama sonuçlandırılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değşitirilmesi-İştirak Nafakası-Yardım Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı ... tarafından iştirak nafakasının miktarına, birleşen dosya davacısı ... tarafından ise reddedilen yardım nafakası davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacı ...'nin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre müşterek çocuk 2003 doğumlu...’nın ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Medeni Kanunun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 2- Davacı ...'...
Davalı-birleşen davacı vekili birleşen Torbalı Aile Mah.nin 2018/1040 E-2019/56 K.sayılı dosyasındaki dava dilekçesinde de özetle"...kişisel ilişkinin keyfi olarak engellendiğini,buna rağmen müvekkili tarafından nafakanın fazlası ile gönderildiğini,müvekkilinin Fransa'ya yerleşip orada düzen kurduğunu,görüntülü görüşme isteklerinin kabul edilmediğini,diğer tarafın ise sonradan bir daha evlenip boşandığını, velayetin anneden alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini"talep ve dava etmiştir. Mahkemece neticeten ve özetle"...birleşen velayet değişikliği davasının reddine-nafakanın artırılması talebinin kısmen kabulü ile miktarın dava tarihinden itibaren aylık 1.000 TL.ye çıkarılmasına-faiz talebinin reddine-üfe artışı uygulanmasına"karar verilmiş,karara karşı her iki taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur....
nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında duruşma açılmasına gerek görülmeksizin, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 353- 355) inceleme sonucunda; Asıl dava, velayet kendisinde bulunmayan anne tarafından açılan velayetin değiştirilmesi ( TMK 349 ), karşı dava ise velayet kendisinde bulunan baba tarafından açılan iştirak nafakası isteğine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulü ile kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 400 TL iştirak nafakasının davacı-davalı anneden alınarak davalı-davacı babaya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Asıl dava bakımından yapılan istinaf incelemesinde; Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir....
Tarafların Aşkale Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Aile Mahkemesi sıfatı ile) 2016/333 E., 2018/19 K. sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları ,müşterek çocuk 08.05.2010 doğumlu Sena Sevim'in velayetinin davacıya verildiği ve çocuk lehine aylık 500,00- TL iştirak nafakası ile bu nafakanın dava tarihine göre her yıl TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında arttırılmasına karar verildiği , ilk karara göre hükmedilen katılım nafakasına işbu dava tarihi itibariyle TÜİK tarafından belirlenen enflasyon oranında arttırım uygulandığında nafaka miktarı 735,77- TL'na ulaşmış ise de taraflar arasında dava tarihi itibariyle davalının 690,00- TL katılım nafakası ödediğine ilişkin uyuşmazlık bulunmadığı dikkate alındığında arttırımın tarafların ödendiğini kabul ettiği 690,00- TL üzerinden yapılması gerekmektedir. Buna göre ilk derece mahkemesinin katılım nafakası arttırımı yapılırken ilk karar tarihindeki 500,00- TL esas alınması doğru bulunmamıştır....
Davalı vekili verilen kararı; boşanmanın kesinleşmesinden 6 ay sonra açılan davanın iyniyet ile bağdaşmayacağını, takdir edilen nafakanın fahiş olduğunu, covit-19 etkilerinin ve müşterek çocuk ile müvekkilinin görüşemediğinin dikkate alınmadığını, reddedilen miktar üzerinden davalı yararına vekalet ücretine takdir edilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf etmiş, kararın kaldırılmasını, davanın reddini, aksi halde cüz-i miktar nafakaya hükmedilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusuna cevap vererek, reddini talep etmiştir. Dava; anlaşmalı boşanmadan sonra açılan iştirak nafakası istemine ilişkindir. TMK'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/02/2023 NUMARASI : 2022/316 2023/61 DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi)|Nafaka (Katılım Nafakası) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; müşterek çocuk Sudenaz'ın velayetinin tarafına verilmesine, davalının aylık 750,00 TL iştirak nafakası ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA:Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının açmış olduğu velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası taleplerin reddine, yargılama giderleri ile ilam vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Dava dosyası....
Noterliği'nce keşide edilen ihtarnamenin gönderildiğini, ancak ödeme şeklinin değişmediğini, 2020 Ağustos ayından itibaren yıllık ÜFE oranı uygulandığında nafakanın 3.359,31 TL olarak ödenmesi gerektiğini, ancak davalının taraflar arasında düzenlenen anlaşmaya uymayarak artırım yapmadığını, müşterek çocuğun özel okula gittiğini, ayrıca kurslara katıldığını, müvekkilinin eğitim giderleri de dahil önemli miktarda harcamalar yaptığını, paranın satın alma gücünün azaldığını, mahkemece belirlenen nafakanın çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaya yetmediğini belirterek, tarafların anlaşmalarına uygun olarak nafakanın 3.359,31 TL'ye yükseltilmesini, müşterek çocukla baba arasındaki kişisel ilişkinin yine taraflar arasında düzenlenen anlaşma gereğince yeniden düzenlenmesini, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasını talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dosyadaki yazılar, kararın dayandığı deliller, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; Eldeki bu davada velayet kendisinde bulunan anne tarafından açılan müşterek çocuk için istenilen iştirak nafakasına ilişkindir. TMK'nın 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf,ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocukların giderlerine katılmakla yükümlüdür. Bu husus kamu düzeninden olup tarafların tarafların iradesine tabi kılınmamıştır....