WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk lehine takdir edilen 300 TL nafakanın 200 TL daha artırılarak dava tarihinden itibaren aylık 500 TL iştirak nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir. TMK.'nın 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur....

    bozma, hakaret ve tehditten dolayı soruşturma yürütüldüğünü, tüm bu yaşananlar sonrasında davalının ailesi ile yaşayamaz hale geldiğini, Trabzon Kadın Sığınma Evine yerleştiğini, burada bir süre kaldıktan sonra, ilk defa tanıdığı geçmişi pek temiz olmayan bir takım insanlarla İzmir'de aynı evi paylaştığını, protokolde düzenlenen kişisel ilişkinin oldukça uzun süreli olması nedeniyle bu süre içerisinde çocukların ihtiyaçlarının karşılanabilmesi adına kararlaştırılan iştirak nafakasının kaldırılması taleplerinin iyiniyet ve sözleşmeye bağlılık ilkesi bağdaşmadığından reddi kararının yerinde olmadığını, haftanın 4 günü kişisel ilişki tesisinin oldukça fazla olduğunu, bu durumun velayet hakkına sahip olan davacı müvekkilinin velayet görevini yerine getirmesini ve çocuklarla ilgilenmesini engellediği gibi yaşanılanlar karşısında bu durum çocukların ruhsal ve bedeni gelişimini olumsuz etkilediğini, mahkemece kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve bunun sonucu nafakanın yeniden kaldırılması...

    Aile Mahkemesinin 2020/339 Esas, 2021/189 Karar sayılı dava dosyası ile boşandıklarını, boşanma ilamı neticesinde tarafların müşterek çocuğu Cemre Nur Canlı'nın velayetinin davalı anneye verildiğini, davalının çocuğu ile ilgilenmediğini, müşterek çocuğun abisi Can Polat ile birlikte babasının yanında kaldığını, müvekkilinin oğlu ve kızı ile mutlu bir şekilde yaşadığını, davalının velayet görevini ihmal ettiğini ve müşterek çocuğun süreçten aşırı derecede yıprandığını, davalının fiili olarak çocuğun yanında kalmadığını çocuğun anneannenin yanında yalnız yaşamak zorunda kaldığını belirterek, müşterek çocuk Cemre Nur Canlı'nın, davalı anne Yasemin Canlı'da olan velayet hakkının kaldırılarak, müşterek çocuğun velayet hakkının müvekkiline verilmesine, talebin kabulü halinde ise dava tarihinden geçerli olmak üzere çocuk yararına bağlanan iştirak nafakasının kaldırılmasına, müşterek çocuğun yaşanan olumsuz durumdan daha fazla etkilenmemesi için dava sürecinde tedbiren öncelikle bakım ve gözetiminin...

    DAVA TÜRÜ : Velayetin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı anne ... ile baba ....karar sayılı, 22/09/2011 tarihinde kesinleşen kararı ile boşanmışlar ve müşterek çocuk ... velayeti babaya verilmiştir. B... 13/05/2015 tarihinde vefat etmesi üzerine anne 22.06.2015 tarihinde eldeki velayetin tevdii davasını açmış, küçüğün vasisi ... yargılama esnasında müdahale talebinde bulunmuş, yargılama sonucunda küçüğün velayeti anneye verilmiştir. Babanın ölümü ile nüfus müdürlüğünün talebi üzerine ...Karar sayılı 23.06.2015 tarihinde kesinleşen kararı ile küçük .... iki yıl süre ile amca ... vasi tayin edilmiştir. Velayet “kamu düzenine” ilişkindir ve asıl olan küçüğün velayet altında olmasıdır....

      Ana ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır bir biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK m.348). Toplanan delillerle ortaya çıkan durum yukarıda açıklanan şekilde velayetin kaldırılması şartlarının varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar (TMK m.349). O halde, olaya uygun kanun hükmünün belirlenmesinde hataya düşülerek velayetin değiştirilmesi (TMK m.349) yerine, Türk Medeni Kanunu'nun 348. maddesi sonuçlarını doğuracak biçimde ortak çocuk Cengizhan'ın velayetin kaldırılmasına (nez'e) karar verilmesi doğru değildir. Ancak bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK m.438/7)....

        Velayetin kaldırılması kararı çocuk için ana veya baba için ağır sonuçlar doğuran bir karardır. Asıl olan, ana veya babası sağ olan ve velayete tabi çocuğun ,velayet altında bırakılmasıdır. Bu nedenle velayetin kaldırılması kararı verilmeden önce çocuğun ana veya babadan birinin velayetine bırakılmasıyla yetinilip yetinilmeyeceği konusunda gerekli tüm araştırmaların yapılması, başka bir çözüm kalmadığı takdirde ,velayetin kaldırılmasına karar verilmesi gerekir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK m. 348). Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar (TMK m. 183,349,351/1). Öyle ise; kanun hükmünün uygulanmasında hata yapılması bozmayı gerektirir. Ancak, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmez....

          Dosya kapsamındaki deliller ve uzman raporları davacının velayet görevini yerine getirmediğini ve çocuklarına karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsakladığını kabule yeterli olmadığından, velayetin davacı kadından kaldırılması uygun görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. numaralı bentte açıklanan sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda (1) numaralı bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 20.12.2018 (Prş.)...

            Türk Medeni Kanunu'nun 348. maddesinin (1.) bendinde "... ana ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biriyle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi..." velayetin kaldırılması sebebi olarak hükme bağlanmıştır. Olayda çocukların babası Mustafa 24.11.2005 tarihinde ölmüştür. Velayet hakkına sahip olan (TMK m. 336/3) anne Neriman ise, kocasını kasten öldürmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanmakta olup, bu suçtan 24.11.2005 tarihinden bu yana cezaevinde tutukludur. Yargılandığı suçun niteliği itibariyle kısa sürede salıverilme olasılığı da uzak görünmektedir. Annenin cezaevinde tutuklu olması, velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine engeldir. Bu bakımdan velayetin kaldırılmasına karar verilmesi ve her iki çocuğa da bir vasi atanması için yetkili vesayet makamına ihbarda bulunulması yönünde hüküm tesis edilmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçelerle davanın reddedilmesi doğru görülmemiştir....

              Velayet “kamu düzenine” ilişkindir ve asıl olan küçüğün velayet altında olmasıdır. Küçükler vesayet altında bulunduğuna göre vesayete ilişkin kararlar usulüne uygun biçimde kaldırılmadan, velayetin tevdiine ilişkin bu dava incelenemez. O halde, davacı babaya küçükler üzerindeki vesayetin kaldırılması konusunda dava açmak üzere mehil verilerek sonucunun beklenmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.01.03.2016(Prş.) 3-MBP/HA/YE...

                UYAP Entegrasyonu