AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/10/2022 NUMARASI : 2021/145 2022/581 DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Kaldırılması),Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nın 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 28/11/2014 tarihinde Aksaray 1....
Somut olayda kaldırılması istenen iştirak nafakasının miktarı 9.600 TL olup, bölge adliye mahkemesince nafakanın kaldırılması davasına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle davacı-davalı babanın bu yöne ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı-davalı babanın velayetin değiştirilmesi davasının reddi kararına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Velayetin yeniden düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 362/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz (HMK m. 362/1-ç)....
Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; TMK.nun 182/2. maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Ancak nafaka takdir edilirken; velayet kendisine tevdi edilmeyen tarafın ekonomik imkanları yanında; çocuğun yaşı, eğitim durumu ve ihtiyaçları da dikkate alınmalı, velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeği ve yüklendiği sorumluluklar da gözönünde bulundurulmalıdır (TMK.nun 330/1. mad.). TMK.nun 327/1. maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1. maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir....
TMK.nun 182/2. maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Ancak nafaka takdir edilirken; velayet kendisine tevdi edilmeyen tarafın ekonomik imkanları yanında; çocuğun yaşı, eğitim durumu ve ihtiyaçları da dikkate alınmalı, velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeği ve yüklendiği sorumluluklar da gözönünde bulundurulmalıdır. (TMK.nun 330/1. mad.) TMK'nın 327/1. maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1. maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. (TMK. nun 329/1. maddesi) TMK'nın 331....
Davalı karşı davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müşterek çocuk Hamza'nın tarafların ayrıldığı tarihten itibaren müvekkili ile birlikte yaşamakta olup, tüm ihtiyaçlarının da müvekkili tarafından karşılandığını, çocuğun zaman zaman babasının yanında kalması velayetin değiştirilmesi için yeterli bir neden olmadığını, müvekkilinin velayet görevini yerine getirmediğin dair dosyaya yansımış herhangi bir durum olmadığını, her ne kadar müşterek çocuk duruşmada babasının yanında kalmak istediğini beyan etmiş ise de daha sonra yine annesinin yanına geldiğini ve halen annesi ile birlikte yaşamaya devam ettiğini, yerel mahkemenin velayetin değiştirilmesine dair kararının hatalı olduğunu, yerel mahkemece 2018 yılı Kasım ayından itibaren müvekkiline ödenen 8.400,00....
Şartların değişmesi halinde her zaman velayetin değiştirilmesi yeniden dava edilebilir. Velayet, kamu düzenine ilişkindir. Bu konuda ana ile babanın istek ve beyanlarından ziyade çocuğun menfaatlerinin dikkate alınması zorunlu olup, yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir. Buna göre velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğuracağı onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesinde, düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır. Çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde asıl olan küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafakanın Artırımı - Boşanma Taraflar arasındaki "nafaka artırımı" ve "boşanma" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İncelenmesi gerekli görülen Samandağ Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2005/203 esas, 2006/91 karar sayılı dosyasının eklenerek birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi.21.06.2012 (Prş.)...
Velayet hakkını kullanmak için çocuğu yanına almayıp onu ayrı bırakması velayet görevini ihmal etmiş olduğu anlamına gelir.Bu durum velayetin değiştirilmesini gerektirecek bir haldir (TMK. md. 183,349,351). Kaldı ki yine 23.2.2015 tarihli duruşmada dinlenilen küçük Melis Nur velayetinin annesine verilmesini istemiş, velayet konusunda görüşü alınan uzman da hem aynı duruşmada hem de 15.7.2014 tarihli raporu ile velayetin anneye verilmesinin çocuğun yararına olacağını belirtmiştir.Velayetin anneye verilmesi halinde müşterek çocuğun psikolojik ve bedeni gelişimi yönünden muhtemel bir tehlikenin varlığı da ileri sürülmediğine göre, velayetin değiştirilmesi isteğinin kabulü ile velayetin davacı anneye verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile ret hükmü kurulması doğru olmamıştır....
Hal böyle olunca mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal-ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocukların yaşı, ihtiyaçları, davalı babanın geliri, ekonomik sosyal düzeyi, davalı babanın da ortak çocukların bakım masraflarına katılma yükümlülüğünün bulunması, hali hazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarihle eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen zaman, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında; çocuğun menfaati üstün tutularak, nafakanın artırılmasında bir isabetsizlik bulunmamış ise de çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına göre az olduğu aylık 1.000,00 TL'er TL nafakanın çocuğun yaşına, ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına uygun olduğu, kabul edilerek çocuk için iştirak nafakası aylık 1.000,00 TL olarak belirlenmiş olup, davacının istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Bu doğrultuda ortak çocuğun ihtiyaçları ve eğitim durumu ile nafaka alacaklısı ve nafaka yükümlüsünün gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde, nafakaların paranın alım gücü orarında TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması yoluna gidilerek taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Mahkememizin 2017/171- 171 E-K sayı, 14/04/2017 tarihli ilamında müşterek çocuk lehine 350,00TL nafakaya hükmedildiği, kararın 25/05/2017 tarihinde kesinleştiği, nafakanın her yıl TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında artırılmasına dair karar verildiği, ÜFE artırımı sonucunda nafaka miktarının 2022 yılı Mayıs ayında 1.834,70- TL.ye ulaştığı anlaşılmaktadır....