Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu kısmının düzeltilmesi gerekmiştir (HUMK.m.438/7) 3-Velayeti kendisine bırakılmadığı halde, çocuklarına eylemli olarak bakan annenin yaptığı bakım giderleri ahlaki bir görevin yerine getirilmesi niteliğinde olduğundan velayet kendine bırakılan babadan istenmez. Velayetin değiştirilmesi davası açan annenin, davanın devamı süresince çocuğa eylemli olarak bakmış olması da bu kapsamdadır. Bunun sonucu olarak, annenin açtığı dava sonucu velayetin değiştirilmesi kararıyla birlikte hükmedilen iştirak nafakasının başlangıcının da, velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşmesi tarihi olarak kabul edilmesi gerekir....
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kanun gereği velayet annede olduğundan davacının velayetin değiştirilmesi yönündeki talebinde hukuki yarar bulunmadığını, annenin velayet görevini gereği gibi yerine getiremediğini, çocuğa babayı kötülediğini, maddi karşılık karşısında baba ile çocuğu görüştürdüğünü, velayet görevini kötüye kullandığını, küçücük çocuğu sigara almaya gönderdiğini, ortak velayet düzenlenmesi gerektiğini, davacının amacının maddi menfaat elde etmek olduğunu belirterek davacının velayete ilişkin talebinin hukuki yarar yokluğundan reddine aksi kanaatte ortak velayet düzenlenmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, yaşı itibariyle verile nafaka yeterli olduğundan iştirak nafakasının artırılması talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Bu yön gözetilmeden yoksulluk nafakası hakkında yeniden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 3-Mahkemece bozmaya uyulduğu halde, velayete ilişkin bozma gereği yerine getirilmemiştir.Bozmaya uyulmuş olması, mahkemenin bozma gereğince işlem yapmasını zorunlu kılar.Davacı-karşı davalının velayetin değiştirilmesi talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir.Bozma kararında; davalı-karşı davacı kadının Fatsa İcra Müdürlüğüne verdiği 02.10.2012 tarihli beyanı ile davacı-karşı davalı ile haricen anlaştıklarını, müşterek çocuğu babasına verdiğini, müşterek çocuğun bundan sonra baba yanında kalacağını, müşterek çocuk için ödenen nafakanın kaldırılmasını talep ettiği, davalı-karşı davacının icra müdürlüğündeki bu beyanı nazara alınarak velayet hakkı kendisinde bulunan annenin fiilen velayet görevini yerini getirip getirmediği araştırılıp sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulduğuna göre bu yönde işlem yapılması zorunludur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava; iştirak nafakası istemine ilişkindir. İştirak nafakası, velayet hakkı kendisine bırakılamayan eşin, velayet hakkı verilen eşe çocuğun bakım ve eğitim giderleri karşılığı gücü oranında yapacağı katkıdır. Dayanağını TMK'nun 182/2.maddesi oluşturur. Boşanma kararının kesinleşmesi ile hüküm ve sonuçlarını doğurur iken velayetin değiştirilmesi durumunda velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşmesiyle hüküm ve sonuçlarını doğurur. TMK. 182/2.maddesine göre;"Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur....
Davalı verilen kararı; velayetin değiştirilmesi koşulları oluşmadığı halde, çeşitli iftiralarla tarafı karalanarak velayetin anneye verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile istinaf etmiş, kararın kaldırılmasını, davanın reddini talep etmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusuna cevap vermemiştir. Dava; velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası istemine ilişkindir. Bilindiği üzere, 4721 sayılı TMK'nın 339- 347. maddeleri uyarınca velâyet, çocukların bakım, eğitim, öğretim ve korunması ile temsil görevlerini kapsar. Velayet, aynı zamanda ana babanın velayeti altındaki çocukların kişiliklerine ve mallarına ilişkin hakları, ödevleri, yetkileri ve yükümlülüklerini de içerir. Ana ve babanın çocukların kişiliklerine ilişkin hak ve ödevleri, özellikle çocuklara bakmak, onları görüp gözetmek, geçimlerini sağlamak, yetiştirilmelerini ve eğitimlerini gerçekleştirmektir....
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, velayet, çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakası ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek vasisi tarafından açılan boşanma davasında, davacı erkeğin akıl hastalığı nedeniyle kısıtlı olduğu, davacı erkeğin ve ortak çocuğun sürekli kendilerinin yanında bulunduğu, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, tarafların ortak çocuğu .... velayetinin anneden kaldırılarak çocuğa vasi atanmasına karar verilmesi talep edilmiş, mahkemece tarafların boşanmalarına ve ortak çocuğun velayetinin ise anneye verilmesine karar verilmiştir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tedbir Nafakası-Tedbiren Velayet ve Boşanma Taraflar arasındaki Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayanan "nafaka ve velayetin tedbiren düzenlenmesine" ilişkin dava ile bağımsız olarak açılan "boşanma" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı (kadın) tarafından kocanın boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat istekleri yönünden; davalı-davacı (koca) tarafından ise velayet ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı (kadın) tarafından “nafaka ve velayetin tedbiren düzenlenmesine” ilişkin bağımsız bir dava açıldığına göre, bu dava sebebiyle kadın yararına ayrıca vekalet ücreti tayininde bir yanlışlık bulunmamasına göre, davalı-davacı (koca)’nın bu...
Kural olarak; iştirak nafakası velayetin eylemli olarak kullanılmasına bağlı bir alacak olup, velayet hakkını eylemli olarak kullanmayan ana veya baba diğerinden iştirak nafakasını isteyemez. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer tarafdan iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine verilen tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamalarında dikkate alınması zorunludur. Mahkemece; nafaka takdir edilirken, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumuda gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....
SONUÇ: Yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440-442. maddeleri uyarınca davacı-karşı davalı kadının velayete ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 24.04.2018 tarih, 2016/16883 esas ve 2018/5547 karar sayılı onama bozma ilamının velayet yönünden bozmaya ilişkin 2 numaralı bendinin KALDIRILMASINA,hükmün velayet ve yukarıda 3. bentte açıklanan sebeple iştirak nafakası yönlerinden de ONANMASINA, davacı-karşı davalı kadının diğer karar düzeltme isteklerinin ise yukarıda 1. bentte açıklanan sebeple REDDİNE, karar düzeltme harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 16.05.2019 (Prş.)...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davanın kabulüne, 19/11/2007 doğumlu müşterek çocuk Berfin'in, davalı annede olan velayetinin alınarak, davacı babaya verilmesine, velayetin bu şekilde değiştirilmesine, müşterek çocuk ile anne arasında şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuk ve anne için dosyanın tefriki ile danışmanlık ve çocuk yönünden sağlık tedbiri uygulanmasına, dava tarihinden geçerli olmak üzere müşterek çocuğa sarf edilmek üzere aylık 700 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar kesinleştiğinde iştirak nafakası olarak devamına karar verilmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu, velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası talebine ilişkindir....