Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kaldı ki verilen tedbir kararı velayetin kaldırılması ile ilgili olmayıp çocukla annenin şahsi ilişkisinin engellenmesine yöneliktir. Elde velayetin kaldırılması için ne usulüne uygun açılmış bir dava ne de kamu tarafından yapılan bir talep vardır. Velayetin kaldırılması, çocukla şahsi ilişkinin engellenmesinden daha ağır ve ileriye yönelik sonuçları olan, yasada özel koşullara bağlanmış bir dava türüdür. Dava açılmaksızın, tedbir cümlesinden olmak üzere karara bağlanması olanaklı değildir. Velayet konusunun kamu düzenine ilişkin olduğu hususunda bir kuşku bulunmamaktadır. Ne var ki bu durum hakimin olaya resen el koyabileceği anlamında değil usulüne uygun olarak açılmış davalardaki usuli işlemlerin yapılması anlamında kabul edilmelidir. O halde, ortada usulüne uygun olarak açılmış velayetin kaldırılması davası bulunmadığından, annenin velayet hakkının tamamen ortadan kaldırılması sonucunu doğuracak şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, küçük Beren hakkında kesinleşmiş bir velayet kararı bulunmadığından velayetin anneden alınarak babaya verilmesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 5395 sayılı yasanın 5/1- d maddesi uyarınca küçük Beren hakkında sağlık tedbiri uygulanmasına, Beren hakkında danışmanlık tedbiri verildiği ve tedbirin halen devam ettiği anlaşılmakla bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, müşterek çocuk Beren 'in 5395 sayılı yasanın 5/1- c maddesi uyarınca bakım tedbiri uygulanması hususunda rapor tanzim edilmesinin istenilmesine, müşterek çocuk Kadir Eren hakkında kesinleşmiş bir velayet kararı bulunmadığından velayetin değiştirilmesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Koruma Kararı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Velayet kamu düzenine ilişkin olup bu hususta ana ile babanın istek ve beyanlarından ziyade çocuğun menfaatlerinin dikkate alınması zorunludur. Koruma altına alınması talep edilen küçük Ajda 8.9.1994 doğumlu olup, boşanma kararı ile velayeti annesine verilmiş bu karar 6.7.2000 tarihinde kesinleşmiştir. Annenin 2000 yılından bu yana ...’da olduğu o tarihten beri Türkiye’ye gelmediği küçük Ajda’nın ise Türkiye’de kaldığı anlaşılmaktadır. Çocuk manen terkedilmiş durumdadır. Davacı kurumun talebi velayetin kaldırılmasını da kapsamaktadır. Anne’nin vekilinin ve babanın yargılama sırasında duruşmaya katılmış olmaları onlara "taraf" sıfatını kazandırmaz....

      Mahkemece, velayet konusunda uzman bilirkişiden sosyal inceleme raporu alınarak ve idrak çağında bulunan 2010 doğumlu ortak çocuk ... velayeti konusunda görüşü de alınıp deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle düzenleme yapılması gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 3-Davacı-karşı davalı erkek tarafından 2017/54 esas sayılı dava dosyası ile birleşen velayetin değiştirilmesi davası açılmıştır. Davacı-karşı davalı erkeğin velayetin değiştirilmesi istemine dair davası hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk ( Aile ) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması- Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı anne tarafından velayetin değiştirilmesi davasının reddine yönelik temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayet düzenlemesi yapılırken; gözönünde tutulması gereken temel ilke; çocuğun "üstün yararı" (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi m.1; TMK m.339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m.4/b) dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir....

          Davacının talebi velayetin annede olduğunun tespitine ilişkindir. Velayet kaldırılması yönünden kamu tarafından yapılan bir talep olmadığı gibi davacının velayetin kaldırılmasına yönelik usulüne uygun açılmış bir davası da bulunmamaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2010/2- 356 esas 2010/389 sayılı ilamında açıkça belirtildiği üzere;Velayetin kaldırılması Tük Medeni Kanunun 346.maddesinde düzenlenen koruma önlemlerinden biri olmayıp ayrıca dava konusu yapılması gerekir.Velayetin kaldırılmasına karar verilebilmesi için ya usulüne uygun harcı yatırılarak ya da kamu tarafından ihbar üzerine açılan bir dava olmalıdır.Velayetin kaldırılması, çocukla şahsi ilişkinin engellenmesinden daha ağır ve ileriye yönelik sonuçları olan, yasada özel koşullara bağlanmış bir dava türüdür....

          Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Buna göre, velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır. Velayet, kamu düzenine ilişkin olup, bu hususta ana ile babanın istek ve beyanlarından ziyade çocuğun menfaatlerinin dikkate alınması zorunludur. Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun bir çok kararında da belirtildiği üzere, boşanma ile düzenlenen velayetin değiştirilebilmesi için velayet kendisine verilen tarafın ya da velayete konu çocuğun durumunda boşanma hükmünden sonra esaslı değişikliklerin olması şart olup, ayrıca esaslı değişikliğin önemli ve sürekli olması da gerekmektedir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki “velayetin değiştirilmesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bakırköy 4. Aile Mahkemesince davanın reddine dair verilen 20.06.2014 gün ve 2012/984 E. 2014/526 K. sayılı kararın incelenmesi davacı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 17.03.2015 gün ve 2014/21628 E. 2015/4751 K. sayılı ilamı ile; “...Davacı, evlilik dışı doğan 10.10.2008 doğumlu Deniz’in velayetinin kendisine verilmesi ve küçük hakkındaki koruma kararının kaldırılmasını dava etmiştir. Küçük Deniz, 10.10.2008 doğumlu olup, velayeti Türk Medeni Kanunun 336. maddesi gereğince annesi davalı ...’dadır. Davalı annenin müracatı ile küçük, Bakırköy 3. Çocuk Mahkemesinin 11.11.2008 gün 2008/59 sayılı kararı ile koruma altına alınmış ve 13.12.2008’de evlat edinmek üzere bir aile yanına yerleştirilmiştir. Davacının 10.08.2009 tarihinde açtığı dava sonunda Bakırköy 6....

            Dosya kapsamına göre, alınan 13.11.2020 tarihli sosyal inceleme raporu, çocuğun velayet davacı babada olduğu halde velayet görevini yerine getirmediğinden en son fiilen kaldığı Aile Çalışma Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'ne bağlı Karşıyaka Çocuk Evleri Sitesi'nce düzenlenen 10.06.2019 tarihli rapora göre, velayeti kendisine verilen babaya kurum tarafından ve uzman tarafından bütün arama ve mesajlara rağmen ulaşılamadığı, annenin ise velayeti alma konusunda istek ve çabası dikkate alındığında; davalı babanın velayet görevini ihmal ettiği anlaşılmakla velayetin değiştirilmesi isteminin kabulü ile velayetin davacı anneye verilmesine ilişkin mahkemece verilen kararda, delillerin takdirinde isabetsizlik görülmediğinden verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin haklı bulunmayan istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur....

            Sıf) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : 5395 Sayılı Yasaya Göre Koruma Kararı-Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı... Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü tarafından 19.10.2015 tarihli ek karar ve 20.07.2015 tarihli velayetin kaldırılması talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kurum 15.05.1999 doğumlu küçük ... hakkında 5395 sayılı yasanın 5/1-c maddesi uyarınca bakım tedbiri kararı verilmesi ve anne ve babanın çocuk üzerindeki velayetinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu