Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre,velayet altında bulunmayan küçükler ... ve ...’in korunması için T.M.K.’nun 404 maddesi gereğince vesayet altına alınmalarına ve kendilerine ...’in vasi olarak atanmasına karar verilmiş, hüküm dava dışı olan küçüklerin annesi ... vekilince temyiz edilmiştir. Temyiz eden küçüklerin annesi ...’nın çocukların babasının vefatından sonra ... Aile Mahkemesine velayetin değiştirilmesi davası açtığı, mahkemece bu kararın sonucu beklenmeksizin hüküm kurulduğu görülmüş ise de; velayet davasının davacısı olan ...’nın bu davasından küçükler hakkındaki vesayet davası kesinleşmeden önce 17/07/2017 tarihinde feragat ettiği ve davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmakla; anne tarafından açılan velayetin değiştirilmesi davasının sonucunun beklenmemesi bozma nedeni yapılmamıştır....
Ne varki;Mahkemece ortak velayetin değiştirilmesine karar verilmesi gerekirken 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun "...kararda aksi belirtilmedikçe,velayetin kaldırılması mevcut ve doğacak bütün çocukları kapsar"şeklindeki 348/son maddesinin uygulanmasına neden olunacak şekilde "ortak velayetin kaldırılmasına"dair hüküm tesis edildiği,davada TMK 348 nci maddesinin iddia ve ispat edilmediği,dolayısı ile dairemizce "ortak velayetin kaldırılması"şeklindeki ibarenin "ortak velayetin değiştirilmesi"olarak düzeltilerek yeniden hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış,aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Davacı- karşı davalı vekilinin velayetin değiştirilmesi davasının reddine, iştirak nafaka miktarının fazla oluşuna ve lehlerine ücretine hükmedilmemesine ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesinde; ilk derece mahkemesince delillerin yeterince toplandığı, bunların değerlendirilmesinde, hukuki nitelendirmede ve kanunun olaya uygulanmasında hata yapılmadığı, dosya kapsamına, toplanan delillere, aldırılan SİR raporuna , küçüğün tercih içeren beyanına göre, her ne kadar davalı-karşı davacı annenin ortak çocuk 2014 d.lu Hilal'e karşı velayet görevini gereği gibi yerine getiremediği, ihmal ettiği, çocuğun eğitimi, bakımı ve gelişimi için sağlıklı bir ortam sağlayamadığı iddia edilmiş ise de, ispat edilemediği, yaşı küçük çocuğun velayetinin annesinde kalmasının yüksek yararına olacağı, velayetin değiştirilmesi için gerekli yasal koşulların oluşmadığı, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, ortak çocuk Hilal'in bakım ve eğitimi için gerekli giderler, günün ekonomik şartları...
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının boşandıktan sonra çocuğuyla birlikte Çukurören köyünde anne babası ile birlikte yaşadığını, davalının bu süre içerisinde müşterek çocuğu ile hiç ilgilenmediğini, görmeye dahi gelmediğini, Sümeyye'nin anne ile birlikte yaşadığını, ancak okullar açılınca alıştığı ortamdan ve okulundan uzaklaşmak istemediği için Yığılca da anneanne ve dedesinin yanında kaldığını, okuluna devam ettiğini, okulda çok başarılı bir öğrenci olduğunu, davalı annenin velayet görevini aksatmadığını, velayet değişikliği için her hangibir sebep bulunmadığını, davacının dava dilekçesindeki iddialarının asılsız olduğunu, taleplerinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu, bu nedenle davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; velayetin değiştirilmesi talebinin reddine, davacı ile şahsi ilişkinin yeniden tesisine karar verilmiştir....
İkinci olarak ise somut olayda davaya konu çocuğu temsil etmek üzere TMK'nın 426/2. maddesi uyarınca temsil kayyımının atanmasının gerekip gerekmediği hususu ön sorun olarak incelenmiş ve eldeki davanın velayetin değiştirilmesi istemine ilişkin olduğu, velayetin değiştirilmesi talebine konu küçük ile boşanma kararıyla velayet kendisine bırakılan yasal temsilci davalı anne arasında; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 426. maddesinin 2.bendinde öngörülen menfaat çatışmasının bulunmadığı, dolayısıyla temsil kayyımı atanmasının da gerekmediği kabul edilerek, ön sorun oy çokluğu ile aşılmış ve işin esasının incelenmesine geçilmiştir. İşin esasının incelenmesine gelince; Bilindiği üzere, 4721 sayılı TMK'nın 339-347. maddeleri uyarınca velâyet, çocukların bakım, eğitim, öğretim ve korunması ile temsil görevlerini kapsar. Velayet, aynı zamanda ana babanın velayeti altındaki çocukların kişiliklerine ve mallarına ilişkin hakları, ödevleri, yetkileri ve yükümlülükleri de içerir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir. (TMK.md.348) Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar.(TMK.md.183,349,351/1) Öyle ise kanun hükmünün uygulanmasında hata yapılması bozmayı gerektirir.Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden duruşma yapılmasını gerektirmez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar, anlaşmalı olarak boşanmışlar, boşanma kararı ile müşterek çocuğun velayeti, tarafların anlaşmalarına uygun olarak davalıya bırakılmış, karar 09.07.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Bu dava ise 06.02.2014 tarihinde açılmıştır. Çocuk 30.08.2009 doğumludur. Velayet kendisine bırakılan davalı (baba)'nın bu görev ve sorumluluğunu yerine getirmediği, çocuğun yaklaşık iki yıldır davacı (anne) ve anneanne tarafından bakıldığı, bu süre içinde dahi çocuğun bakım masraflarının ve diğer giderlerinin davacı (anne) tarafından karşılandığı yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Velayet görev ve sorumluluğu, bir başkasına bırakılamaz ve devredilemez....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Davacı baba boşanma kararı ile birlikte velayeti anneye bırakılan ortak çocukların velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini talep etmiş, İlk Derece Mahkemesince; velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durum olmadığı gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi talebinin reddi kararı verilmiş, hüküm davacı baba tarafından istinaf edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....
Bu durumda, Gebze 5.Aile Mahkemesi'nin 2019/455 E.- 2021/273 K, sayılı ilamı ile verilen boşanma ve velayet kararının kesinleştiği dikkate alındığında, eldeki davayı açan davacı baba tarafından dava dilekçesinde ileri sürülen hususlar yönüyle davanın velayetin değiştirilmesi davası olduğu, önceki karardan sonra meydana gelen olaylara dayalı iddianın velayet talebi yönünden delilleriyle birlikte değerlendirilmesi gerektiği, kesinleşmiş velayet kararının derdestlik yönüyle dava şartı olmasının bu davada söz konusu olmayacağı, mahkemece boşanmaya ilişkin dava dosyasının Yargıtay'dan dönüşünün bekletici mesele yapılarak eldeki davanın görülmesi, dosya döndükten sonra, iddia ve deliller kapsamında velayetin değiştirilmesi talebi yönünden değerlendirme yapılması gerekirken, kararda yazılı nedenlerle usul ve yasaya aykırı şekilde derdestlik sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmadığından davacının istinaf başvurusunun kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/02/2022 NUMARASI : 2021/917 ESAS 2022/220 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....