Sulh Hukuk Mahkemesince, vesayet altına alınması istenen küçüğün anne ve babasının velayeti altında olması nedeniyle vesayet kararı için öncelikle velayetin kaldırılmasının gerektiği, bu görevinde Aile Mahkemesinin görevi içinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi ise,davanın vesayete ilişkin olduğunu, velayete dair bir davanın bulunmadığını belirterek, görevsizlik yönünde karar vermiştir. Velayet altında bulunmayan her çocuk vesayet altına alınır.( TMK 409. m.) Somut olayda vesayeti istenilen çocuk, anne ve babası olan ... ile ...'ın velayeti altında bulunduğundan öncelikle velayetin kaldırılması koşullarının bulunup – bulunmadığının tartışılması gerekecektir. Velayetin değiştirilmesi ve kaldırılmasına ilişkin davalar Aile Mahkemesinin görevine girmektedir. Velayetin kaldırılmasına karar verilmesi halinde vasi tayini hususu gündeme geleceğinden Aile Mahkemesi görevlidir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dosyadaki yazılar, kararın dayandığı deliller, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kanuni gerektirici nedenler dikkate alınarak yapılan değerlendirmede; Dava, velayet kendisinde bulunmayan baba tarafından açılan velayetin değiştirilmesi ( TMK 349 ) isteğine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar Bitlis Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesinin 04/01/2018 tarihinde kesinleşen, 2016/626 E, 2017- 554 K sayılı ilamı ile çekişmeli olarak (TMK m. 166/3) boşanmışlar, ortak çocuk 22/01/2011 doğumlu Yağmur Doğa'nın velayeti davalı anneye verilmiştir. Toplanan delillere göre velayetin anneye verilmesine ilişkin kararın kesinleşme tarihi ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen süre içerisinde velayetin değiştirilmesini gerektiren bir durum, olay, hal ve şartlarda değişiklik veya davalı annenin velayet görevini yerine getirmediği ve kötüye kullandığı hususları iddia ve ispatlanamamıştır....
Velayet altında bulunmayan her çocuk vesayet altına alınır.( TMK 409. m.) Somut olayda vesayeti istenilen çocuk, annesinin velayeti altında bulunduğundan öncelikle velayetin kaldırılması koşullarının bulunup bulunmadığının tartışılması gerekecektir. Velayetin değiştirilmesi ve kaldırılmasına ilişkin davalar Aile Mahkemesinin görevine girmektedir. Velayetin kaldırılmasına karar verilmesi halinde vasi tayini hususu gündeme geleceğinden Aile Mahkemesi görevlidir.(TMK.348.m.) Bu durumda uyuşmazlığın Bayramiç Asliye Hukuk(Aile) Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nın 25. ve 26.) maddeleri gereğince Bayramiç Asliye Hukuk(Aile) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 21.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Velayet altında bulunmayan her çocuk vesayet altına alınır.( TMK 409. m.) Somut olayda vesayeti istenilen çocuk, annesinin ölümü ile babasının velayeti altında bulunduğundan öncelikle velayetin kaldırılması koşullarının bulunup bulunmadığının tartışılması gerekecektir. Velayetin değiştirilmesi ve kaldırılmasına ilişkin davalar Aile Mahkemesinin görevine girmektedir. Velayetin kaldırılmasına karar verilmesi halinde vasi tayini hususu gündeme geleceğinden Aile Mahkemesi görevlidir.(TMK.348.m.) Bu durumda uyuşmazlığın Korgan Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Korgan Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 30.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı kadın vekili; kabul edilen velayetin değiştirilmesi davasına ve kişisel ilişki düzenlemesine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir. Davalı kadın vekilinin; erkeğin kabul edilen velayetin değiştirilmesi davası ve kişisel ilişki düzenlemesine yönelik istinaf başvurularının incelenmesinde; Velayetin değiştirilmesi kamu düzenine ilişkin olup, bu davalarda re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Düzenlemede, ana ve babanın istek ve tercihlerinden önce, çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişimi önem ve öncelik taşır. Bu bakımdan, velayet hakkına sahip olanın "davayı kabul" açıklaması dahi bu davalarda tek başına sonuç doğurmaz....
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, velayetin değiştirilmesi davasıdır. Uşak 1. Aile Mahkemesince, davalının yetki ilk itirazında bulnduğu, davalının yerleşim yeri adresinin ".../..." olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Bakırköy 6. Aile Mahkemesi ise, velayetin değiştirilmesi talebinin çekişmesiz yargı işi olduğu, çekişmesiz yargı işlerinde davacının kendi oturduğu yer mahkemesinde de bu davayı açabileceği gerekçesiyle karşı yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. Velayet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri, ana ve babasının; ana ve babanın ortak yerleşim yeri yoksa, çocuğun kendisine bırakıldığı ana veya babanın yerleşim yeridir. Diğer hallerde çocuğun oturma yeri, onun yerleşim yeri sayılır....
TMK'nın 404/1. maddesinde "Velayet altında bulunmayan her çocuk vesayet altına alınır." hükmüne, aynı Kanunun 336/3. madesine göre de, "Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir." hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, TMK'nın 336/3. maddesi gereğince velayet ana babadan birinin ölümü halinde sağ kalan tarafa aittir hükmü gereğince, babası ölen ... ve ...'nın anne ve babasının boşandıktan sonra velayet kendisine bırakılan babanın daha sonra öldüğü anlaşıldığından, velayet hükümlerinin tartışılması gerekecektir. Velayetin değiştirilmesi ve kaldırılmasına ilişkin davalar aile mahkemesinin görevine girmektedir. Velayetin kaldırılmasına karar verilmesi halinde vasi tayini hususu gündeme geleceğinden aile mahkemesi görevlidir (TMK m 348) Bu durumda uyuşmazlığın, ... . Aile Mahkemesince görülüp, çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... ....
Velayet düzenlemesi yapıldığında çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür(TMK 182.md),ana-babanın bakım yükümünün doğal sonucu olan iştirak nafakası,çocuğun korunmasına yönelik olup kamu düzenine ilişkindir,hakim talep olmasa dahi"açıkça nafaka istemiyorum"şeklinde bir beyanın varlığı dışında kendiliğinden iştirak nafakasına hükmetmelidir.İştirak nafakası çocuk için bir hak olup velayetin değiştirilmesi davalarında istenilen nafaka talepleri de ayrı bir davanın konusunu oluşturmadığı gibi bu hususta ayrıca harç alınması da iştirak nafakası talebini müstakil bir dava haline getirmez.Kamu düzenine ilişkin olan velayetin değiştirilmesine konu davada asıl talebin ferisi niteliğindeki nafaka talebinin bağımsız bir dava olduğunu kabul etmek usul ekonomisine aykırılık teşkil edeceği gibi ,iştirak nafakasına hak kazanması için velayetin değiştirilmesi davasının sonucunu beklemek çocuk yönünden haklarına geç ulaşması sonucunu doğuracaktır.Hatta...
(TMK m. 348) Toplanan delillerle ortaya çıkan durum yukarıda açıklanan şekilde nez şartlarının varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar. (TMK m. 183,349) Öyle ise, olaya uygun kanun hükmünün belirlenmesinde hata ile velayetin değiştirilmesi (TMK m. 183, 349) yerine, Türk Medeni Kanununun 348. maddesi sonuçlarını doğuracak biçimde velayetin kaldırılmasına (nez'e) karar verilmesi bozmayı gerektirir. 3- Velayeti babaya verilen ortak çocuk M. 12.05.2000 doğumludur. Mahkemece anne ile her hafta sonu kurulan kişisel ilişki, çocuğun bedeni ve fikri gelişimini olumsuz etkileyebileceği gibi, babanın da velayet görevini yerine getirmesine engel olacak derecede fazladır. Küçüğün yaşı, eğitimi ve gelişimi, kişisel ilişkinin niteliği de göz önüne alınarak daha uygun süreli kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde kişisel ilişki tesisi doğru görülmemiştir. 4- Ortak çocuk davanın devamı sırasında davalı- davacı baba yanında kalmaktadır....
Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Buna göre, velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır. Velayet, kamu düzenine ilişkin olup, bu hususta ana ile babanın istek ve beyanlarından ziyade çocuğun menfaatlerinin dikkate alınması zorunludur. Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun bir çok kararında da belirtildiği üzere, boşanma ile düzenlenen velayetin değiştirilebilmesi için velayet kendisine verilen tarafın ya da velayete konu çocuğun durumunda boşanma hükmünden sonra esaslı değişikliklerin olması şart olup, ayrıca esaslı değişikliğin önemli ve sürekli olması da gerekmektedir....