Bu durumda, Gebze 5.Aile Mahkemesi'nin 2019/455 E.- 2021/273 K, sayılı ilamı ile verilen boşanma ve velayet kararının kesinleştiği dikkate alındığında, eldeki davayı açan davacı baba tarafından dava dilekçesinde ileri sürülen hususlar yönüyle davanın velayetin değiştirilmesi davası olduğu, önceki karardan sonra meydana gelen olaylara dayalı iddianın velayet talebi yönünden delilleriyle birlikte değerlendirilmesi gerektiği, kesinleşmiş velayet kararının derdestlik yönüyle dava şartı olmasının bu davada söz konusu olmayacağı, mahkemece boşanmaya ilişkin dava dosyasının Yargıtay'dan dönüşünün bekletici mesele yapılarak eldeki davanın görülmesi, dosya döndükten sonra, iddia ve deliller kapsamında velayetin değiştirilmesi talebi yönünden değerlendirme yapılması gerekirken, kararda yazılı nedenlerle usul ve yasaya aykırı şekilde derdestlik sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmadığından davacının istinaf başvurusunun kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın...
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davalarında haklı olduklarını, davalının çocuklara bakacak durumda olmadığını, babanın çocuklarla anneyi görüştürmediğini, mahkemenin velayetin değiştirimesine ilişkin davalar kamu düzenine ilişkindir gerekçesiyle yetkisizlik kararı verdiğini, seçimlik yetkileri olup davacı annenin ikametinde dava açmalarının doğru olduğu gibi velayetin değiştirilmesi davasının çekişmesiz yargı işi olup HMK 382/2- 13 madde ve HMK 384 madde gereğince annenin kendi ikametinde dava açmasının kanunen mümkün olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, dava dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf istinafa cevap vermemiştir. Dava, velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası davasıdır. Velayetin kaldırılması, velayetin eşlerden birinden alınarak diğerine verilmesi ve kaldırılan velayetin geri verilmesi davası çekişmesiz yargı işidir. (HMK 382/2- a-13 mad.) İştirak nafakası davası basit yargılama usulüne tabidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı tarafından dava dilekçesi ile müşterek çocuğun velayeti ve iştirak nafakası talep edilmiş yerel mahkeme tarafından tensiben iştirak nafakasına ilişkin talebin tefrikine karar verilmiştir....
Taraflar arasındaki kişisel ilişkinin düzenlenmesi, iştirak nafakası ve birleşen velayetin değiştirilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince babanın kişisel ilişkinin kaldırılması ve iştirak nafakası istemli davasının reddine, annenin velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası istemli davasnın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı-davalı taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....
Velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması davasında; Dosya içinde alınan sosyal inceleme raporları, annenin velayet görevinin gereklerini ihmal ve istismar ettiğinin, kişisel ilişkiye engel olduğunun ispatlanamaması, çocuğun anne ile kalmak istemesi, davacı babanın velayet görevini üstlenmesi halinde müşterek çocuğu yaşadığı Belçika ülkesine götürmeyeceğine dair beyanı nazara alınarak velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı iştirak nafakasının kaldırılması davasının reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı anlaşılmış olup, davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Polat için 100 YTL iştirak nafakası istediği, yerel mahkeme tarafından küçük Emir Mehmet Polat’ın ergin olması sebebiyle velayetin kaldırılması davasının reddine karar verilmesine rağmen dava tarihinden küçük Emir Mehmet Polat’ın ergin olduğu tarihe kadar aylık 100 YTL iştirak nafakasının velayet kendisinde bulunan davalıdan alınarak velayet kendisine verilmeyen davacı anneye verilmesine karar verilmiş olup velayet kendisinde bulunan davalı tarafından küçük Emir Mehmet Polat için iştirak nafakası verilemeyeceğine yönelik olarak hükmün temyiz edildiği konusunda değerli çoğunluk ile aramızda “görüş birliği” vardır....
Davalı vekili verilen kararı; kararın yeterli gerekçe barındırmadığı, annenin velayet bilincine sahip olmadığı, babanın bilinçli ve sorumlu bir ebeveyn olduğu, anneye nazaran velayeti daha layıkıyla yerine getireceği hususlarının değerlendirilmediği, çocuğun üstün yararının gözetilmediği gerekçesiyle istinaf etmiş, kararın kaldırılmasını, velayetin değiştirilmesi davasının reddini, aksi kanaatte olunması halinde yetersiz ve eksik inceleme ile verilen karar nedeniyle dosyanın mahkemesine iadesini, müşterek çocuğun velayetinin tedbiren müvekkili babaya verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusuna cevap vererek reddini talep etmiştir. Dava; velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası istemine ilişkindir. Bilindiği üzere, 4721 sayılı TMK'nın 339- 347. maddeleri uyarınca velâyet, çocukların bakım, eğitim, öğretim ve korunması ile temsil görevlerini kapsar....
Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 3-Ana ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır bir biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK m.348). Toplanan delillerle ortaya çıkan durum yukarıda açıklanan şekilde nez şartlarının varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar (TMK m.183, 349). O halde, olaya uygun kanun hükmünün belirlenmesi hata ile velayetin değiştirilmesi (TMK m.183, 349) yerine, Türk Medeni Kanununun 348. maddesi sonuçlarını doğuracak biçimde velayetin kaldırılmasına (nez'e) karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
mahkemesince yerine getirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, iştirak nafakası yönünden 6100 sayılı HMK'nun 362/1- a maddesi gereğince, velayet yönünden HMK'nun 362/1- ç maddesi gereğince KESİN olmak üzere OY BİRLİĞİ ile karar verildi....
İnceleme tarihi itibariyle çocuk reşit olduğundan velayet ve iştirak nafakası talebi konusuz kalmıştır. Bu nedenle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının dava açmakta haklı olduğu, davalı babanın eylemli olarak velayet hak ve görevini anne ve babasına bıraktığı, bu durumun velayet değişikliğini gerektiren bir durum olduğu, dolayısıyla davacının dava tarihi itibariyle dava açmakta haklı olduğu sabit olmakla yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....