Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama sonunda; davacının velayetin değiştirilmesi talebi ile tedbir/iştirak nafakasının kaldırılması talebinin reddine, yoksulluk nafakası talebinin açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili;ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, çocukların velayetinin müvekkiline verilmesine, davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması istemiyle, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Tarafların 17/07/2018 tarihli taraf vekillerinin de imzasının bulunduğu protokol kapsamında boşandıkları, tarafların maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası isteminde bulunmadığı, mahkemece protokolün tasdik edildiği, davacı tarafından her ne kadar protokolün tehdit altında imzalandığı ileri sürülmüş ise de, bu iddiasının ispat edilemediği, yine davacı tarafından okuma yazma bilmediği iddia edilmiş ise de, gerek dosya kapsamındaki belgelerden gerekse davacının duruşmadaki beyanından bu iddianın gerçeği yansıtmadığının sabit olduğu anlaşılmakla, davacının Mardin Aile Mahkemesinin 2017/374 Esas sayılı dosyasında maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nakafası isteminden vazgeçtiği dikkate alınarak bu istemler yönünden davanın reddine, Davacının velayet ve iştirak nafakası istemleri yönünden yapılan değerlendirmede ise; davacı ile müşterek çocukların görüştürülmediği ve çocukların davalı ve ailesi tarafından dövüldüğü, davalının kardeşinin müşterek...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davacının yoksul olduğunu, kızı ...'in velayetinin kendisine verilmesini istediğini ileri sürerek çocuğun velayetinin değiştirilmesine, davacı için yoksulluk nafakasına, kızı için iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı yan, duruşmada ise 3.750.00 TL yoksulluk nafakası talep etmiş, velayetin değiştirilmesi talebinden ise vazgeçmiştir. Davalı vekili duruşmadaki beyanında nafaka ödemeyi kabul etmediklerini,davanın reddini istediklerini belirtmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişkiye, kadın lehine 10.000 TL maddi tazminata, manevi tazminat talebinin reddine, çocuk için aylık 300 TL tedbir, 400 TL iştirak nafakasına, davacı için aylık 300 TL tedbir nafakasına, yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir....

    Davalı-davacı kadın tam kusurlu olduğundan, kadın yönünden TMK'nın m.175 şartlarının gerçekleşmediği, erkeğin yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin kabulü ile kadın için takdir edilen yoksulluk nafakası kararının kaldırılarak kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Sonuç olarak davacı-davalı erkeğin istinaf sebepleri ile bağlı kalınarak, kusur tespiti, reddedilen maddi tazminat talepleri ve davalı-davacı kadın için takdir edilen yoksulluk nafakası dışındaki istinaf taleplerinin reddine, kusur tespiti, reddedilen maddi tazminat talepleri ve davalı-davacı kadın için takdir edilen yoksulluk nafakası yönündeki istinaf taleplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının yukarıdaki gerekçeye uygun olarak yeniden hüküm tesisine karar verilmiştir....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın reddine, boşanmaya karar verilmesi halinde velayetin anneye verilmesine, müvekkili için aylık 1.000 TL tedbir - yoksulluk nafakası, müşterek çocuk için aylık 1.500 TL tedbir - iştirak nafakası, müvekkili için 300.000 TL manevi tazminat, ev eşyalarını elinde bulunduran davacının davalıya verdiği maddi kayıp nedeniyle 50.000 TL maddi tazminat takdirine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; davanın kabulü ile TMK 161 maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesisine, çocuk için aylık 400 TL tedbir, aylık 500 TL iştirak nafakası takdirine, tarafların maddi manevi tazminat taleplerinin reddine, davalının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir....

    Velayete konu 2005 doğumu Hümeyra Tuğçe ve 2007 doğumlu Emirhan Tuğra'nın yaşı, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, düzenlenen sosyal inceleme raporları, idrak çağındaki çocukların beyanı dikkate alındığında velayetlerinin babaya verilmesi gerektiği, çocukların yaşına göre fiilen baba yanında yaşamamalarının velayetin babaya verilmesine engel olmayacağı, mahkemece kararda yazılı nedenlerle çocukların üzerindeki anne babanın velayet hakkının kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmadığından, davacı-k.davalı babanın velayet konusundaki istinaf başvurusunun kabulüne, bu konudaki yerel mahkeme kararının kaldılarak çocukların velayetinin babaya verilmesine karar verilmesi gerekmiştir. Bu kapsamda, davalı-k.davacı annenin velayete, velayet kararına bağlı olarak da çocuklar için tedbir/iştirak nafakası talebine ilişkin istinaf başvurusunun reddi yönünde karar verilmesi gerekmiştir. Tüm bu nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Açıklanan sebeplerle, davacı kadının maddi tazminat, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin kabulüne, Dairemizce Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1- b.2. maddesi uyarınca bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, davacı kadının sair istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1- b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Davacı kadının maddi tazminat, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarına istinaf talebinin KABULÜNE, Cizre 1....

    Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun karar verilmelidir....

      Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yoksulluk ve iştirak nafakasının ayrı ayrı aylık 275 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının yoksulluk nafakası yönünden temyiz itirazları yerinde değildir. 2-)Müşterek çocuğa ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; TMK.nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür....

        UYAP Entegrasyonu