WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna göre, iştirak nafakası; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin veya çocuğa fiilen bakmayan anne ya da babanın çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmasıdır....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; gerekçe kısmında yabancı mahkeme ilamının tenfiz ve tanınmasına karar verildiği, kararın 19/11/2020 tarihinde kesinleştiği, boşanma istemine yönelik uyuşmazlığın konusuz kaldığı anlaşılmakla boşanma talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yabancı mahkeme ilamında velayetin her iki eşe bırakılması sebebi ile konusuz kalmakla karar verilmesine yer olmadığına, müşterek çocuğun baba ile Belçika'ya dönmüş olması sebebi ile iştirak nafakasına karar verilmesine yer olmadığına, kadının yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminat taleplerinin reddine, kadının dava açmakta haklı olması sebebi ile yargılama giderlerinin erkeğe yüklenmesine, hüküm kısmında ise açılan davanın reddine, tedbiren velayet ve tedbir nafakalarının kararın kesinleşmesi ile birlikte kaldırılmasına karar verilmiştir....

Velayet, aynı zamanda ana babanın velayeti altındaki çocukların kişiliklerine ve mallarına ilişkin hakları, ödevleri, yetkileri ve yükümlülükleri de içerir. Ana ve babanın çocukların kişiliklerine ilişkin hak ve ödevleri, özellikle çocuklara bakmak, onları görüp gözetmek, geçimlerini sağlamak, yetiştirilmelerini ve eğitimlerini gerçekleştirmektir. Velayet sahibinin; sağlayacağı eğitim ile çocuğu istenilen ölçüde dürüst, kötü alışkanlıklardan uzak, iyi ahlâk sahibi, çalışkan ve bilgili bir insan olarak yetiştirmek hak ve yükümlülüğü bulunmaktadır. Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz....

Birleşen davada ise, müşterek çocuklarının kendi yanında kaldığını, velayet hakkı annede olmasına rağmen annenin çocuğu kendisine bırakıp gittiğini, boşanma ilamı ile çocuk için bağlanan iştirak nafakasını annenin kendisi için kullandığını, davalı annenin sabit bir aylık gelirinin bulunduğunu, boşanma ilamı ile çocuk için hükmedilen iştirak nafakası ve davalı için hükmedilen yoksulluk nafakasının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. ... 6....

    mahkemesince yerine getirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, iştirak nafakası yönünden 6100 sayılı HMK'nun 362/1- a maddesi gereğince, velayet yönünden HMK'nun 362/1- ç maddesi gereğince KESİN olmak üzere OY BİRLİĞİ ile karar verildi....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/06/2021 NUMARASI : 2020/340 ESAS 2021/351 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

    Dava; velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir. Mahkeme kararının adli yardımlı talepli istinaf edildiği, bu sebeple de istinaf başvuru ve karar harcı ile istinaf giderlerinin yatırılmadığı belirlenmiştir. Adli yardım, istinaf yoluna başvuru sırasında talep edilmekle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, adli yardım talebini inceleme görevi Bölge Adliye Mahkemesine aittir. Adli yardım, 6100 sayılı Kanun’un 334 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddelere göre gerçek kişiler ile kamuya yararlı dernek ve vakıfların yararlanabileceği adli yardımın şartları, ödeme gücünden yoksun olma ve talebin açıkça dayanaktan yoksun olmamasıdır. Adli yardım talebinde bulunan gerçek kişi veya tüzel kişinin yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri de mahkemeye ibraz etmesi gerekir....

    Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. 28/11/1956 tarih ve 15E-15K sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder....

    Aile Mahkemesinin 2016/1453 Esas sayılı dosyası ile tedbir nafakası verildiğinden yeniden tedbir nafakası verilmesine yer olmadığına, davacı kadının kusuru bulunmasından dolayı yoksulluk nafakası ile maddi-manevi tazminat taleplerinin reddine, birleşen davalı erkeğin velayet talebinin reddine, birleşen davada erkeğin kişisel ilişki düzenlenmesi talebinin kısmen kabulüne, baba ve çocuk arasında Ankara Batı 3. Aile Mahkemesinin 2015/800- 1066 sayılı ilamı ile kurulan şahsi ilişkinin kaldırılmasına ve baba ile çocuk arasında her ayın 1. ve 3. pazar günü saat 10:00- 17:00 arası, dini bayramların 2. günü, babalar günü ve çocuğun tek yıllara denk gelen doğum günlerinde aynı saat aralıklarında kişisel ilişki kurulmasına ilişkin karar verilmiştir....

    O halde davacının adli yardım talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi, adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi halinde yargılamaya harç alınmadan devam edilmesi, adli yardım talebinin reddine karar verilmesi halinde ise davacıya harcın tamamlanması için Harçlar Kanununun 30. maddesine göre süre verilmesi, harcın yatırılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına, karar verilmesi gerekirken, bu yönün nazara alınmaması usul ve yasaya aykırı olup hükmün diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin kaldırılması gerektirmiş ve aşağıdaki karar tesis edilmiştir....

    UYAP Entegrasyonu