Velayetin değiştirilmesinde velayet yine ana veya babadan birinde kalırken, kaldırılmasında çocuk velayete tabi olmaktan çıkarılarak kendisine vasi de atanabilir (TMK.md.337/2). Çocuk menfaatinin korunması bakımından alınabilecek en ağır en son tedbir, velayetin kaldırılmasıdır. Velayetin kaldırılması tedbir ve kararının açıklanan ağır sonuç doğurucu özelliği göz önüne alındığında, çocuk için ortaya çıkmış bir tehlike söz konusu olmadıkça; velayetin değiştirilerek; daha önce kendisine velayet bırakılmayan eşe velayetin verilmesi tedbirinin uygulanması gerekir. Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde velayetin kaldırılmasını gerektiren bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesini gerektirir niteliktedir (TMK.md.183,349,351/1). Bir kanun hükmünün uygulanmasında hata yapılması bozmayı gerektirir.Ancak bu tip bir yanlışlığın giderilmesi yeniden duruşma yapılmasını gerektirmez....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ortak çocuğunun velayetinin müvekkiline verildiğini, müvekkilinin her ne kadar tüm anneler gibi evladını yanında tutmak istese de, çocuğuna sunabileceği imkanların kısıtlı olması sebebiyle velayet hakkını kullanamadığını, müvekkili ile müşterek çocuk arasında şahsi ilişki kurulmak şartıyla velayetin babaya verilmesini kabul ettiğini, müvekkiline ait olan velayetin davacıya verilerek nafakanın iptali bakımından davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk Talha'nın velayetinin davalı anneden alınarak davacı babaya verilmesine, yoksulluk nafakası kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/11/2022 NUMARASI : 2021/805 ESAS, 2022/868 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Düzenlenmesi )|Nafaka (İştirak Nafakası)| KARAR : Van 1. Aile Mahkemesi'nin 08/11/2022 tarih, 2021/805 Esas, 2022/868 Karar sayılı ilamı aleyhine taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, HMK 352 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda ; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı T3 13.08.2021 tarihinde Van 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakası-Yoksulluk Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından iştirak nafakası, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle müşterek çocuk lehine takdir edilen nafakanın karar kesinleşinceye kadar tedbir nafakası niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle...
Dava; velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası istemine ilişkindir. Bilindiği üzere, 4721 sayılı TMK'nın 339- 347. maddeleri uyarınca velâyet, çocukların bakım, eğitim, öğretim ve korunması ile temsil görevlerini kapsar. Velayet, aynı zamanda ana babanın velayeti altındaki çocukların kişiliklerine ve mallarına ilişkin hakları, ödevleri, yetkileri ve yükümlülüklerini de içerir. Ana ve babanın çocukların kişiliklerine ilişkin hak ve ödevleri, özellikle çocuklara bakmak, onları görüp gözetmek, geçimlerini sağlamak, yetiştirilmelerini ve eğitimlerini gerçekleştirmektir. Bu bağlamda sağlayacağı eğitim ile çocuğu istenilen ölçüde dürüst, kötü alışkanlıklardan uzak, iyi ahlak sahibi, çalışkan ve bilgili bir insan olarak yetiştirmek hak ve yükümlülüğü bulunmaktadır. Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Buna göre, velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır....
TMK.nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir....
nun 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; " Davanın kabulü ile tarafların T.M.K'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanmalarına, Tarafların müşterek çocukları Berra ile Yunus Kayra'nın velayetlerinin davacı anneye verilmesine, Velayet hakkı davacı anneye verilen küçük ile davalı baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, Müşterek çocuklar yararına daha önce taktir olunan 150 şer TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 50 şer TL arrtılarak her bir çocuk için 200 TL tedbir nafaksının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kararın kesinleşmesinden sonra nafakanın iştirak nafakası olarak devamına, davalı tarafından daha önce yapılan ödemelerin mahsubuna, Davacı kadın yararına daha önce taktir olunan 150 TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 50 TL arttılarak 200 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kararın kesinleşmesinden sonra nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, davalı tarafından daha önce yapılan ödemelerin...
Hükmü, davacı-karşı davalı erkek, kusur belirlemesi, tazminatlar, velayet, müşterek çocuk için hükmedilen nafakanın miktarı yönünden temyiz etmiştir. Davalı-karşı davacı kadın ise katılma yoluyla erkeğin kabul edilen boşanma davası kusur belirlemesi, reddedilen nafakalar, tazminatların miktarı çocuk lehine hükmedilen nafakanın miktarı, iştirak nafakasına karar verilmemiş olması yönünden temyiz etmiştir. Davacı-davalı erkeğin davasına yönelik bir temyiz bulunmadığına göre, bu dava katılma yoluyla da temyize getirilemez....
Eldeki dosyada velayete ilişkin sosyal inceleme raporu alındığı, alınan raporda müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesinin çocuğun yararına olacağının belirtildiği, görülmekle mahkemece yapılan velayet ve kişisel ilişki düzenlemesi yerindedir. Yukarıda belirtilen sebeplerle davalının, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası ile maddi tazminatlara yönelik istinaf başvurusu dışında kalan kısımlara yönelik istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1 bendi uyarınca esastan reddine yoksulluk nafakası,iştirak nafakası ile maddi tazminatlara yönelik istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-2 bendi uyarınca kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....