HÜKÜM : Yukarıda gösterilen sebeplerle, 1- Davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-2 maddesi gereğince, ilk derece mahkeme kararının DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA, 1/1- İlk derece mahkemesince verilen velayetin değiştirilmesi buna bağlı harç,vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin hüküm fıkraları aleyhine, taraflarca istinaf yoluna başvurulmadığından bu hususlarda YENİDEN KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 1/2- Davacının katılım nafakası davasının KISMEN KABULÜ ile;velayetin değiştirilmesi davasının kesinleşme tarihinden geçerli olmak üzere müşterek çocuklardan Arda ve Utku lehine ayrı ayrı aylık 600,00'er -TL,Efe için aylık 700,00- TL katılım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine fazla istemin reddine 1/3- Davacı tarafından yapılan yargılama gideri ve harca ilişkin kesinleşen velayetin değiştirilmesi davasında karar verildiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına,velayetin değiştirilmesi...
Katılım nafakası yönünden;tarafların asgari ücret düzeyinde gelirinin bulunduğununun sosyo-ekonomik durum araştırması ve sosyal güvenlik kurumu kayıtları ile sabit olduğu, davalının asgari ücretin üstünde gelirinin bulunduğuna dair iddiaların ispatlanamadığı kanaatine varılmış; hakkaniyet ilkesi de gözetilmesi suretiyle davalının küçüklerin giderlerinin aylık ayrı ayrı 750- TL'sine katlanması gerektiğinden bahisle talebin kısmen kabulü..."gerekçesi ile; "-Davanın KABULÜ ile müşterek çocuklar SEYİDHAN ve YUSUF BARAN'ın velayetinin davalı babadan alınarak, davacı anneye verilmesine, -Müşterek çocuklar SEYİDHAN ve YUSUF BARAN ile davalı baba arasında şahsi ilişki tesisine, -Müşterek çocuklar SEYİDHAN ve YUSUF BARAN İçin ayrı ayrı aylık 750 'şer TL tedbir ve katılım nafakası takdirine, davalı babadan alınarak davacı anneye verilmesine, -Davalının ortak velayet talebinin REDDİNE, Fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE," karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/03/2022 NUMARASI : 2021/837 ESAS - 2022/185 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Katılım Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; İzmir 11....
Öyle ise kanun hükmünün uygulanmasında hata yapılması bozmayı gerektirir. 2- Davacı kadının dava dilekçesi ile velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası talebinde bulunduğu, bu nafakanın velayetin eki niteliğinde olduğu anlaşılmakla mahkemece kabul edilen velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası yönünden iki ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki yukarıda gösterilen yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmez. O halde kararı düzeltilerek onanması Hukuk Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesine uygun düşer....
Davacı; müşterek çocuğun kendisi ile yaşamak istediğini, davalının çocukla çatıştığını, gayri resmi beraberlik yaşayarak kötü örnek olduğunu bu nedenle öncelikle velayetin değiştirilerek kendisine verilmesi olmadığı takdirde ortak velayet olmadığı takdirde katılım nafakasının indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
(Muhalif) KARŞI OY YAZISI İştirak nafakası (TMK.md.182) talep edebilmek için, velayet hakkına sahip olmak gerekir. Velayet hakkına sahip olmayan eş iştirak nafakası talep edemez. Mahkemece verilen velayetin değiştirilmesi kararı ancak kararın kesinleşmesiyle geçerlilik kazanacağından, iştirak nafakasının işlemeye başlayacağı tarih velayete ilişkin kararın kesinleşme tarihi olmalıdır. Mahkeme iştirak nafakasının başlangıcını dava tarihi olarak belirlediğine göre; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi uyarınca, hükümdeki nafakanın başlangıcı ile ilgili bölümün çıkarılarak yerine "velayetin değiştirilmesine ilişkin kararın kesinleşme tarihinden geçerli olarak" sözcüklerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilerek onanması gerektiğini düşünüyorum....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 19/04/2021 NUMARASI : 2020/506 ESAS-2021/259 KARAR DAVA KONUSU : Katılım Nafakası KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;tarafların Zonguldak 2. Aile Mahkemesinin 13.07.2015 tarih ve 2015/306 Esas 2015/369 Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, müşterek çocukların velayetlerinin müvekkiline verildiğini, davalı tarafça müvekkili aleyhine açılan velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası davasının istinaf bozması neticesinde Zonguldak 1....
Polat için 100 YTL iştirak nafakası istediği, yerel mahkeme tarafından küçük Emir Mehmet Polat’ın ergin olması sebebiyle velayetin kaldırılması davasının reddine karar verilmesine rağmen dava tarihinden küçük Emir Mehmet Polat’ın ergin olduğu tarihe kadar aylık 100 YTL iştirak nafakasının velayet kendisinde bulunan davalıdan alınarak velayet kendisine verilmeyen davacı anneye verilmesine karar verilmiş olup velayet kendisinde bulunan davalı tarafından küçük Emir Mehmet Polat için iştirak nafakası verilemeyeceğine yönelik olarak hükmün temyiz edildiği konusunda değerli çoğunluk ile aramızda “görüş birliği” vardır....
Hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup 20/01/2020 istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkeme kararının hatalı olduğunu çocuğun eğitimine devam ettiğini bu nedenle kendiliğinden iştirak nafakasının yardım nafakası olarak devam etmesinin gerektiğini, davalının gelirinin yanlış tespit edildiğini, işçi çalıştırdığını, hükmedilen nafakanın düşük olduğunu ve reşit olduğu tarihe kadar hüküm kurulmasının doğru olmadığını, bu nedenlerle kararın kaldırılarak itirazlar doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür....
Velayetin değiştirilmesi davası, velayet hakkının anne veya babaya verilmesinden sonra velayet kendisine verilen tarafın durumunun değişmesi ve sonradan ortaya çıkan çeşitli nedenlerden ötürü velayeti alan anne ya da babanın velayet hakkını gereği gibi kullanamaması ile çocuğun menfaatinin gerektirdiği durumlarda açılan bir davadır. Velayetin değiştirilmesi için bir olayın olması ve bu durumun velayet görevini aksatmış olması gerekir. Bu durum velayetin değiştirilmesini velayetin kaldırılmasından ayırır. Çünkü velayetin kaldırılmasında velayet görevinin ağır bir şekilde kötüye kullanılması veya aşırı bir şekilde ihmal edilmiş olması aranır. Velayetin değiştirilmesine ilişkin şartlar TMK’da açıkça düzenlenmiştir. TMK’nın “Durumun Değişmesi” başlıklı 183....