velayet hakkını kötüye kullandığını belirterek nafakanın artırılması talebine ilişkin açılan asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile velayetin değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan nafaka belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte, velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Nafaka takdir edilirken tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları gözönünde bulundurulmalıdır....
Mahkemece; aradan geçen sürede müşterek çocuğun ihtiyaçlarının arttığı, nafakanın yetersiz kaldığı, tarafların ekonomik sosyal durumları nazara alınarak davanın kısmen kabulü ile nafakanın aylık 500 TL olarak artırımına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK.nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur....
Davacı, boşanma kararı ile oğlu A... velayetinin babasına bırakıldığını, kararın 10.02.2005 tarihinde kesinleştiğini, velayet kendisine bırakılmış olan babanın 15.02.2015 tarihinde öldüğünü belirterek bu sebeple velayetin kendisinde olduğunun tespiti ile çocuğun kendisine teslimi talebi üzerine mahkemece, 10.06.2015 tarihinde verilen kararla velayetin davacı annede olduğunun tespiti ile çocuğun davacı anneye teslimine karar verilmiştir. 04.06.2015 tarihinde çocuğa vasi olarak atanan halası ...’ in başvurusu üzerine, bu defa velayetin davacı annede olduğu kararını veren mahkeme 04.08.2015 tarihli ek kararıyla 10.06.2015 tarihli kararın iptaline, velayetin askıda olduğunun tespitine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararı temyiz edilip Yargıtay'ca bozulup ortadan kaldırılmadıkça, hukuki varlığını devam ettirir. İlk derece mahkemesi dosyayı yeniden ele alarak kendi kararını ortadan kaldıramaz....
Çocuğun velayeti boşanma kararı ile eşlerden birine verilip, bu eşinde ölümüyle, velayet kendiliğinden sağ kalan diğer eşe geçmez. Böyle bir durumda; hakim kararıyla velayetin diğer eşe verilmesi veya velayetin sağ kalan eşe verilmesi uygun bulunmadığı taktirde; çocuğa vasi atanıncaya kadar velayet askıda kalır (TMK. md. 335/2, 337/2). Velayet kendisine bırakılan babanın ölmüş olduğundan; küçük Tevrat Baran'ın velayeti askıdadır. Bu durumda davaya konu edilen küçüğün velayetinin değiştirilmesi ya da çocuğun bedeni ve fikri gelişimi açısından velayetin kaldırılması ve vasi atanması şartlarının bulunup, bulunmadığı konusunda mahkememizin değerlendirmesinde; TMK'nın Velayetin Kaldırılması başlıklı 348. Maddesine göre; "Çocuğun korunmasına ilişkin diğer önlemlerden sonuç alınamaz ya da bu önlemlerin yetersiz olacağı önceden anlaşılırsa, hâkim aşağıdaki hâllerde velâyetin kaldırılmasına karar verir: 1. (Değişik: 1/7/2005- 5378/38 md.)...
Mahkeme çocuk mahkemesi sıfatıyla küçük hakkında 5395 sayılı yasının 5/1 -c maddesi uyarınca bakım tedbiri uygulanmasına, velayetin kaldırılması talebinin reddine karar veri İmiş,hüküm davacı kurum tarafından velayetin kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi yönünden temyiz edilmesi üzerine mahkemece 19.10.2015 tarihli ek kararla verilen kararın itirazı kabil kararlardan olduğu gerekçesiyle temyiz talebinin reddine karar verilmiş, ek karar davacı kurum tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece verilen karar mahkeme kararı olduğundan itiraza değil temyize tabidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafakanın Artırılması - Velayetin Değiştirilmesi - Nafakanın Azaltılması Taraflar arasındaki "nafakanın artırılması" davası ile bu davaya karşı açılan "velayetin değiştirilmesi veya nafakanın azaltılması" davalarının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, taraflarca, davalarının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60'ar TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık...
Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep edilen nafakanın fahiş olduğunu, şayet nafaka miktarında artış yapılacak ise nafakanın ÜFE-TÜFE oranında artırılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden geçerli olmak üzere müşterek çocuk 2003 doğumlu ... yararına aylık 500 TL olan iştirak nafakasının aylık 900 TL'ye yükseltilmesine, fazlaya yönelik talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür....
(TMK.md.183) Velayet davalı-davacı babaya verilmediği halde Türk Medeni Kanununun 348.maddesi uyarınca verilmeyen velayetin kaldırılması usul ve yasaya aykırıdır. Ancak bu husus yeniden yargılama gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesince, vesayet altına alınması istenen küçüğün babasının velayeti altında olması nedeniyle vesayet kararı için öncelikle velayetin kaldırılmasının gerektiği, bu görevinde Aile Mahkemesinin görevi içinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın vesayete ilişkin olup çekişmesiz yargı işinden sayıldığını belirterek, görevsizlik yönünde karar vermiştir. Dosya, ... Adliyesinin kapatılması nedeniyle tevdi edildiği ... Sulh Hukuk Mahkemesince yargı yeri belirlenmesi için Yargıtay'a gönderilmiştir. Velayet altında bulunmayan her çocuk vesayet altına alınır( TMK 409. m.). Somut olayda, vesayeti istenilen çocuk, halihazırda babası olan ...'ın velayeti altında bulunduğundan, öncelikle velayetin kaldırılması koşullarının bulunup bulunmadığının tartışılması gerekecektir. Velayetin değiştirilmesi ve kaldırılmasına ilişkin davalar(TMK.348.m.), Aile Mahkemesinin görevine girmektedir....