WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İştirak nafakası (TMK. md. 182) velayet hakkının kullanılması kendisine verilen eş tarafından istenebileceğine göre; nafakanın başlangıç tarihinin de velayetin kesinleşme tarihi olması gerekir. Velayet kendisine bırakılmış olan eşin fiilen çocuğuna bakması ahlaki bir görevin ifası olup, velayet hakkını kullanandan istenemez. Ancak fiilen bakan eş, aynı zamanda iştirak nafakası ile yükümlü ise, bunu ödemekten kaçınabilir. Velayet ve mali sonuçları boşanma ile ayrıca düzenlenmiş olduğundan; burada Türk Medeni Kanununun 329/1. maddesinin uygulanması söz konusu değildir. Bu bakımdan mahkeme hükmünü düzeltmeye ihtiyaç yoktur. Hükmün düzeltilmeden onanması gerektiği düşüncesiyle, değerli çoğunluğun düzeltili onama kararına katılamıyorum....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından her iki dava yönünden; davalı-davacı ...... tarafından ise iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle toplanan delillerden velayet sahibi babanın velayet hakkını kötüye kullandığı veya velayetin değiştirilmesini gerektiren ihmal, istismarının varlığı ispatlanamadığı gibi, değişen koşullara göre her zaman velayetin değiştirilmesinin talep edilebileceğinin anlaşılmış bulunmasına göre davacı-davalı annenin temyiz itirazları yersizdir. 2- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak ...... yararına hükmedilen iştirak nafakası azdır....

      Davalı babanın iştirak nafakasına yönelik istinaf isteğinin incelenmesine gelince; Boşanma veya ayrılık vukuunda, velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır (TMK m.182/2), küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir (TMK m.329/1) amir hükümleri gereğince, davacı annenin davanın başından itibaren fiilen kendisi ile birlikte yaşayan ortak çocuklar yararına tedbir ve iştirak nafakası taleplerinin bulunduğunun, ortak çocuklar yararına “Dava tarihinden geçerli" olacak şekilde ortak çocuklar yararına hükmolunan nafakanın dava tarihinden velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşmesine kadar tedbir nafakası (TMK m. 329/1), velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşmesinden itibaren ise iştirak nafakası (TMK m.182/2) niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre (Yargıtay 2....

      Dosya kapsamında alınan PDR raporu, çocuğun yaşı, anne bakım ve sevgisine olan ihtiyacı, kurulu düzeni, tanık beyanları dikkate alındığında annenin velayet görevini istismarı, ihmali olmadığı, velayet görevini yerine getirdiği, TMK'nın 183, 349 ve 351/1. maddelerinde düzenlenen velayetin değiştirilmesini gerektirir yasal şartların bulunmadığı sonucuna varıldığından, ilk derece mahkemesince verilen red kararının usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından davacı birleşen dosya davalısı erkeğin asıl davaya yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. TMK'nın 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkânları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür....

      Somut olayda boşanma sonucunda ortak çocuğun velayetinin davalı babaya verildiği ve halen velayetin davalı babada bulunduğu , babanın yeniden evlendiği , çocuğun dava tarihi itibari ile ve halen annesi ile kaldığı konularında uyuşmazlık yoktur. İştirak nafakası velayetin fiilen (eylemli olarak) kullanılmasına bağlı bir haktır. Velayetin kendisine bırakıldığı eş çocuğa bakmayıp karşı taraf çocuğa bakıyorsa çocuğa bakan, velayetin değiştirilmesi davası açmak zorunda olmadan doğrudan iştirak nafakası talebinde bulunabilir. Velayet değiştirilmeden çocuğa bakan iştirak nafakası davası açıp iştirak nafakasına hükmolunduktan sonra çocuk velayetinde bulunduğu tarafın yanına giderse bu taraf nafakanın kaldırılmasını her zaman isteyebilir ve nafaka kaldırılır. Açıklanan nedenlerle davacı anne yanında kalan ve anne tarafından bakılan ortak çocuk için hakkaniyete uygun (T M K 4....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava katılım nafakasının arttırılması ve yardım nafakası istemine ilişkindir. Taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla inceleme, HMK'nın 355 maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; Tarafların katılım nafakasının arttırılması yönünden; TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür....

        Böyle bir durumda da velayet kendisinden alınan annenin, babaya verilen çocuk için kararın kesinleşmesinden itibaren koşulları var ise iştirak nafakası ile sorumlu tutulması gerekir. Ayrıntıları Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 19.03.2012 tarih ve 2011/13495- 2012/6273, 14.12.2017 tarih ve 2016/8491- 2017/14586 sayılı ilamlarında da açıklandığı üzere; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli olan giderler öncelikle velayet hakkına sahip olan ebeveyne aittir. Bu, velayet sorumluluğunun bir gereğidir. Diğer taraf, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır (TMK. md. 182/2). Bu yükümlülük, velayet kendisinden alınmış veya kaldırılmış olsa bile kural olarak çocuk ergin oluncaya kadar devam eder ( TMK.md.328/1 ve 350). Ne var ki, velayet kendisinden alınan tarafın bu yükümlülüğü mutlak olmayıp, ödeme gücü varsa söz konusu olur....

        Tarafların boşandıkları, müşterek çocuğun velayetinin babaya verildiği, daha sonra açılan velayetin değiştirilmesi davası neticesinde velayetin anneye verildiği, halen velayetin annede olup çocuğun fiilen anne yanında yaşamaya devam ettiği, bu haliyle velayet bulunmayan ebeveynin çocuğun maddi ihtiyaçlarına destek olma yükümlülüğü kapsamında davacı lehine çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur. Davalı tarafın iştirak nafakası verilmesine yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Tarafların dosyaya yansıyan ekonomik sosyal durumları, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, velayet görevini kullanan ve hali hazırda çalışan annenin de çocuğa olan maddi katkısı dikkate alındığında ilk derece mahkemesince belirlenen nafaka miktarı yüksektir....

        Davalı davacı vekili karşı davaya verdiği cevap dilekçesinde özetle; iştirak nafakası talebinin fahiş miktarda olduğunu, kısmi olarak kabul ettiklerini, karşı tarafın iştirak nafakasının aylık 5.000,00 TL'ye çıkarılması talebinin hakkaniyete uygun 3.000,00 TL'lik kısmını kabul ettiklerini, Yargıtay kararları uyarınca TÜİK'in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alınmak suretiyle yıllık artırıma tabi tutulması yönünde hüküm altına alınmasını, talebin geri kalan kısmının ise reddini talep ettiklerini belirterek velayet talepleri yönünden ortak velayetin kaldırılarak velayetin müvekkiline verilmesine, iştirak nafakasının 3.000,00 TL'lik kısmının kabulüne, fazlaya dair kısmının reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Asıl dava iştirak nafakası, karşı dava velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Hüküm davacı karşı davalı tarafından nafaka ve velayet yönünden temyiz edilmiştir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 07.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          UYAP Entegrasyonu