Bu haliyle, davacının velayetin değiştirilmesi talebinin reddine karar verilmiştir. Ortak velayet talebi bakımından; Ortak velayetin sağlıklı biçimde işleyebilmesi için ebeveynlerin çocuk ile ilgili meselelerde işbirliğinde bulunabilecek, iletişim kurabilecek durumda olmaları gerekir. Tarafların çocuk ile ilgili meselelerde işbirliğinde bulunabilecek ve iletişim kurabilecek durumda olmadıkları, tüm dosya kapsamı itibariyle yapılan inceleme neticesinde ortak velayetin müşterek çocuk Azra'nın yararına olmayacağı kanaatine varıldığından davacının ortak velayet talebinin reddine karar verilmiştir....
Gerçekleşen bu durum karşısında, ortak çocuk .... yönünden de velayetin değiştirilmesi koşulları oluştuğundan, Türk Medeni Kanununun 183. ve 349. maddeleri gereğince müşterek çocuk ...'nin velayet hakkının da davalı-davacı anneden alınıp davacı-davalı babaya verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, duruşma için taktir olunan 1.480,00 TL. vekalet ücretinin...'den alınıp....'a verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm, müşterek çocuk Sıla ile ilgili kurulan karara yönelik olaraktemyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Davalı annenin dava öncesinde ve halen davacı baba yanında bulunan müşterek çocuk 1994 doğumlu Muhittin üzerindeki velayet görevini ifada ihmal gösterdiğine ve bu çocuğa karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsakladığına ilişkin yeterli delil bulunmamaktadır....
Velayet sahibinin; sağlayacağı eğitim ile çocuğu istenilen ölçüde dürüst, kötü alışkanlıklardan uzak, iyi ahlâk sahibi, çalışkan ve bilgili bir insan olarak yetiştirmek hak ve yükümlülüğü bulunmaktadır. Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz. Velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğurabileceği onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır....
Şartların değişmesi halinde her zaman velayetin değiştirilmesi yeniden dava edilebilir. Velayet, kamu düzenine ilişkin olup bu hususta ana ile babanın istek ve beyanlarından ziyade çocuğun menfaatlerinin dikkate alınması zorunlu olup, yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir. Buna göre velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğuracağı onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde asıl olan küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir. Tarafların Akşehir 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/265 Esas 2021/364 Karar sayılı ilamı ile boşanmalarına karar verildiği, müşterek çocukların velayetinin babaya verildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı anne boşanma kararı ile birlikte velayeti davalı babaya bırakılan ortak çocuk 05.01.2001 doğumlu ...’un velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesi ile çocuk yararına iştirak nafakası talep etmiş, mahkemece; "müşterek çocuğun babasının yanından ayrılarak annesinin yanına yerleştiği ve onun yanında kalmak istediğini beyan ettiği, çocuğun velayetinin annesine verilmesinin küçüğün menfaatine olacağı" gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi ile birlikte çocuk yararına iştirak nafakasına hükmolunmuş, hüküm davalı baba tarafından temyiz edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir....
Çocuğun üstün yararı gereği, velayetin anneye verilmesi halinde, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi kızlık soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır. Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin kızlık soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir....
Davalı vekili verilen kararı; kararın yeterli gerekçe barındırmadığı, annenin velayet bilincine sahip olmadığı, babanın bilinçli ve sorumlu bir ebeveyn olduğu, anneye nazaran velayeti daha layıkıyla yerine getireceği hususlarının değerlendirilmediği, çocuğun üstün yararının gözetilmediği gerekçesiyle istinaf etmiş, kararın kaldırılmasını, velayetin değiştirilmesi davasının reddini, aksi kanaatte olunması halinde yetersiz ve eksik inceleme ile verilen karar nedeniyle dosyanın mahkemesine iadesini, müşterek çocuğun velayetinin tedbiren müvekkili babaya verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusuna cevap vererek reddini talep etmiştir. Dava; velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası istemine ilişkindir. Bilindiği üzere, 4721 sayılı TMK'nın 339- 347. maddeleri uyarınca velâyet, çocukların bakım, eğitim, öğretim ve korunması ile temsil görevlerini kapsar....
Dava, velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir.(4721 sayılı TMK'nun 348 vd. m.leri) 4721 sayılı TMK'nun 348. m.sine göre, ana ve babanın çocuğa yeterli ilgi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biri ile velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi velayetin değiştirilmesi nedenleridir. Kuşkusuz velayet kendisinde bulunan anne ve babanın çocuk ile ilgili yapacağı her türlü iş ve işlemde çocuğun üstün yararını koruması gerektiği tartışmasızdır. Çocuğun üstün yararı, çocuğu ilgilendiren her işte göz önüne alınması zorunlu olan ve belirli bir somut olayda çocuk için en iyisinin ne olduğunu belirlemede dikkate alınan bir ölçüt bir kılavuzdur. Çocuğun üstün yararı, çocuğun haklarını garanti altına alan bir işlev de üstlenmektedir (Yücel, Özge Ufuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt 1 Sayı 2, Aralık 2013, s. 117- 137)....