"İçtihat Metni"MAHKEMES:Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ:Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir. (TMK.md.348) Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar.(TMK.md.183,349,351/1) Öyle ise kanun hükmünün uygulanmasında hata yapılması bozmayı gerektirir.Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden duruşma yapılmasını gerektirmez....
Velayetin değiştirilmesi davaları kamu düzenine ilişkin olup, süresinden sonra bildirilse dahi taraf tanıklarının dinlenmesinde veya sonradan gösterilen delillerin kararda nazara alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Davacı tanığı Sümeyye, davaya konu çocuğun davalı ve yeni evlendiği kadınla anlaşamadığını, yurda yerleştiğini, oradan annesi tarafından alındığını, İbrahim'in annesinin yanındaki yeni düzeninde mutlu olduğunu beyan etmiştir. İdrak yaşındaki çocuk İbrahim de 08/07/2021 tarihli duruşmadaki beyanında babasının kendisine kötü davrandığını, annesinin yanında mutlu olduğunu beyan etmiş, velayetinin annesine verilmesini talep etmiştir. Davalı asil de, velayetin değiştirilmesi davalarında bir hüküm ifade etmese de 07/09/2021 tarihli celsede, çocuğun velayetinin anneye verilmesine rıza göstermiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Velayet sahibinin evlenmesinin tek başına velayetin değiştirilmesini gerektirmeyeceği nazara alınarak bu yöndeki iddialara itibar edilmediği, (bu yöndeki Y2HD 13.01.2014, E.2013/13402, K.2014/1), yine davacı müşterek çocuk ile kişisel ilişki kurulmasına engel olunduğundan bahisle icra yoluna başvurduğunu bildirmiş ise de babanın kişisel ilişki kurulmasına engel olduğunu, bundan ötürü icra kanalıyla çocuğun teslim alındığını ispat edemediği, dosya kapsamında velayetin değiştirilmesini gerektirir şartların gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı anne istinaf dilekçesinde özetle; eksik inceleme ile karar verildiğini, ret kararının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava; velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir....
GEREKÇE : Davanın konusu, velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması / azaltılması talebine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırı gördüğü takdirde bunu re'sen gözetir. Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde: 1- Velayet değişikliği talebi yönünden; TMK'nun 335 ila 351. maddeleri arasında düzenlenen “velayet”e ilişkin hükümler kural olarak, kamu düzenine ilişkindir ve velayete ilişkin davalarda resen (kendiliğinden) araştırma ilkesi uygulandığından hâkim, tarafların isteği ile bağlı değildir. Velayetin düzenlenmesine ve değiştirilmesine yönelik istem incelenirken ebeveynlerin istek ve tercihlerinden ziyade çocuğun üstün yararı göz önünde tutulur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar 16.06.2015 tarihinde kesinleşen karar ile boşanmışlar mahkemece, tarafların ortak çocukları 05.12.2005 doğumlu.... ile 18.01.2010 doğumlu ... velayetleri anneye bırakılmıştır. Bu davada ise davacı baba davalı annenin velayet görevini kötüye kullandığı gerekçesiyle ortak çocukların velayetlerinin kendisine verilmesini istemiş mahkemece “velayetin değiştirilmesi şartları oluşmadığından” dava reddedilmiştir. Ortak çocuklar idrak çağındadır....
Davacı anne tarafından boşanma ile velayeti babaya verilen ortak çocuk 29/10/2009 doğumlu Sudenaz'ın yaşı gereği anne şefkatine muhtaç olduğu, babanın çocuğa bakmadığı ve ilgilenmediği iddiası ile velayetin babadan alınarak kendisine verilmesi talebi ile velayetin değiştirilmesi davası açılmış, yapılan yargılama sonucunda, mahkemece davanın kabulü ile velayetin babadan alınarak anneye verilmesine karar verilmiş, verilen kararın davalı baba tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 25/11/2019 tarihli, 2019/7260 esas ve 2019/11495 karar sayılı ilamıyla hükmün onanmasına karar verilmiş, davalı baba tarafından süresi içerisinde karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Dosyanın yeniden yapılan incelemesinde, velayet düzenlemesinde çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararının üstünlük tanınması gereklidir....
Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin şizofreni hastası olduğu yönündeki iddianın doğru olmadığını, davacı tarafından bu gibi iddiaların daha önce açılan boşanma davasında dile getirildiğini, müvekkili hakkında gerekli tetkikler yapıldığını, sonuç olarak davanın reddine karar verildiğini, reddedilen boşanma davasından sonra tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verildiğini, kaldı ki velayetin değiştirilmesi gibi davalar da doktrin ve yargıtaydaki hakim görüşün "Velayetin değiştirilmesi davası, velayet hakkının anne veya babaya verilmesinden sonra velayet kendisine verilen tarafın durumunun değişmesi ve sonradan ortaya çıkan çeşitli nedenlerden ötürü velayeti alan anne ya da babanın velayet hakkını gereği gibi kullanamaması ile çocuğun menfaatinin gerektirdiği durumlarda açılan bir davadır. Velayetin değiştirilmesi için bir olayın olması ve bu durumun velayet görevini aksatmış olması gerekir."...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların 20.11.2013 tarihinde kesinleşen boşanma davasıyla, 20.10.2001 ve 27.11.2008 doğumlu ortak çocukla.... velayetleri babaya bırakılmış, davacı anne ise temyize konu dava ile velayetlerin kendisine verilmesini talep etmiş, mahkemece, 22.01.2016 tarihli sosyal inceleme raporunda çocukların babalarının yanında kalmak istediklerini beyan ettiklerinden bahisle velayetin değiştirilmesi davasının reddine karar verilmiştir....
GEREKÇE : Davanın konusu velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Mahkemece velayetin değiştirilmesi talepli davanın reddine karar verildiği halde boşanma sırasında çocuk ile baba arasında kurulmuş ve devam eden şahsi ilişki kararı dikkate alınmaksızın ve herhangi bir talepte bulunmadığı halde çocukla baba arasında yeniden şahsi ilişki tesisine karar verilmesi doğru görülmemiş ise de bu husus taraflarca istinaf konusu edilmediğinden kaldırma nedeni yapılmamış, yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Davacı baba boşanma kararı ile birlikte velayeti anneye bırakılan ortak çocuk Özgür'ün velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini talep etmiş, İlk Derece Mahkemesince; velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durum olmadığı gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi talebinin reddi kararı verilmiş, hüküm davacı baba tarafından istinaf edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....