Dava, velayetin değiştirilmesi davasıdır. Davacı kadın velayetin değiştirilerek çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bakırköy 7. Aile mahkemesinin 02.03.2012 tarihli, 2012/144 Esas 2012/116 Karar sayılı kararı ile; tarafların TMK 166/3 maddesi gereğince anlaşmalı boşanmalarına, 16.02.2010 doğumlu Adnan Doruk'un velayetinin babaya verilmesine, anneyle kişisel ilişki tesisine karar verildiği, kararın 29.03.2012 tarihinde kesinleştiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * müşterek çocuk 14.2.1991 doğumlu Mehmet’in karar tarihinden sonra ergin olduğunun anlaşılmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Anne ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir. (TMK. md. 348) Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk ( Aile ) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması- Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı anne tarafından velayetin değiştirilmesi davasının reddine yönelik temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayet düzenlemesi yapılırken; gözönünde tutulması gereken temel ilke; çocuğun "üstün yararı" (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi m.1; TMK m.339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m.4/b) dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar 31.03.2011 tarihinde kesinleşen kararla anlaşmalı olarak (TMK m.166/3) boşanmışlar, ortak çocuk 10/02/2001 doğumlu....velayeti ise tarafların anlaşmaları doğrultusunda davalı babaya verilmiştir. Bu davada ise davacı anne velayet sahibi babanın, velayet görevlerini yerine getirmediğinden bahisle ortak çocuk .....velayetinin kendisine verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda tarafların ortak çocukları .... velayeti babadan alınarak anneye verilmiştir. Ortak çocuk ....10.02.2001 doğumlu olup idrak çağındadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Küçük... 5.2.1998 doğumlu olup, tarafların evlilik dışı ilişkisinden dünyaya gelmiştir. Ana baba evli değilse velayet anneye aittir. (TMK. m. 337/1.) Bu yasal düzenleme karşısında davacının velayetin tevdiini istemekte, hukuki yararı bulunmamaktadır. Hukuki yarar dava şartıdır. İsteğin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün gösterilen nedenle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 10.07.2007...
Hüküm davalı baba tarafından her iki ortak çocuğun velayetine yönelik temyiz edilmiştir. 1-Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK m. 348). Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açarr (TMK m. 183, 349, 351/1) öyle ise kanun hükmünün uygulanmasında hata yapılarak yukarıda yazılı şekilde ortak çocukların velayetlerinin kaldırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmektedir. 2-Velayet kamu düzeni ile ilgili olup, çocuğun üstün yararı da dikkate alınarak, değişen şartlara göre her zaman yeniden değerlendirilmesi mümkündür....
Ana ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır bir biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK m.348). Toplanan delillerle ortaya çıkan durum yukarıda açıklanan şekilde velayetin kaldırılması şartlarının varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar (TMK m.349). O halde, olaya uygun kanun hükmünün belirlenmesinde hataya düşülerek velayetin değiştirilmesi (TMK m.349) yerine, Türk Medeni Kanunu'nun 348. maddesi sonuçlarını doğuracak biçimde ortak çocuk Cengizhan'ın velayetin kaldırılmasına (nez'e) karar verilmesi doğru değildir. Ancak bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK m.438/7)....
VELAYET HAKKININ KAPSAMIVELAYETİN KALDIRILMASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 337 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 340 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 342 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 346 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda, mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere, özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının temyiz itirazları yersizdir. 2- Davalının temyizine gelince; Velayet, çocukların bakım, eğitim, öğretim ve korunması ile temsil görevlerini kapsar (TMK m. 337-340-342-346). Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz. Mahkemece, velayetin babadan kaldırılması isteğine ilişkin dava reddedilmiş, velayet babada bırakılmıştır....
(TMK.337-340-342-346) Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz. Çocuklar hakkında, davacı erkek tarafından Dinar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/160 Esas sayılı dosyasıyla, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu 5/1-c bendi çerçevesinde bakım ve sağlık tedbiri talep edilmiş olması, çocukların velayetlerinin babadan kaldırılması için gerekçe olamaz. Dosyada velayetin babadan kaldırılmasını gerektiren başkaca bir delil de bulunmamaktadır.Yanılgılı değerlendirmeyle velayetin babadan kaldırılması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. ve 2. bentlerde açıklanan sebeplerle temyiz edilen Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2....
Çocuğun velayeti boşanma kararı ile eşlerden birine verilip, bu eşinde ölümüyle, velayet kendiliğinden sağ kalan diğer eşe geçmez. Böyle bir durumda; hakim kararıyla velayetin diğer eşe verilmesi veya velayetin sağ kalan eşe verilmesi uygun bulunmadığı taktirde; çocuğa vasi atanıncaya kadar velayet askıda kalır (TMK. md. 335/2, 337/2). Velayet kendisine bırakılan babanın ölmüş olduğundan; küçük Tevrat Baran'ın velayeti askıdadır. Bu durumda davaya konu edilen küçüğün velayetinin değiştirilmesi ya da çocuğun bedeni ve fikri gelişimi açısından velayetin kaldırılması ve vasi atanması şartlarının bulunup, bulunmadığı konusunda mahkememizin değerlendirmesinde; TMK'nın Velayetin Kaldırılması başlıklı 348. Maddesine göre; "Çocuğun korunmasına ilişkin diğer önlemlerden sonuç alınamaz ya da bu önlemlerin yetersiz olacağı önceden anlaşılırsa, hâkim aşağıdaki hâllerde velâyetin kaldırılmasına karar verir: 1. (Değişik: 1/7/2005- 5378/38 md.)...