Tarafların boşandıkları, müşterek çocuğun velayetinin babaya verildiği, daha sonra açılan velayetin değiştirilmesi davası neticesinde velayetin anneye verildiği, halen velayetin annede olup çocuğun fiilen anne yanında yaşamaya devam ettiği, bu haliyle velayet bulunmayan ebeveynin çocuğun maddi ihtiyaçlarına destek olma yükümlülüğü kapsamında davacı lehine çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur. Davalı tarafın iştirak nafakası verilmesine yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Tarafların dosyaya yansıyan ekonomik sosyal durumları, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, velayet görevini kullanan ve hali hazırda çalışan annenin de çocuğa olan maddi katkısı dikkate alındığında ilk derece mahkemesince belirlenen nafaka miktarı yüksektir....
Davalı davacı vekili karşı davaya verdiği cevap dilekçesinde özetle; iştirak nafakası talebinin fahiş miktarda olduğunu, kısmi olarak kabul ettiklerini, karşı tarafın iştirak nafakasının aylık 5.000,00 TL'ye çıkarılması talebinin hakkaniyete uygun 3.000,00 TL'lik kısmını kabul ettiklerini, Yargıtay kararları uyarınca TÜİK'in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alınmak suretiyle yıllık artırıma tabi tutulması yönünde hüküm altına alınmasını, talebin geri kalan kısmının ise reddini talep ettiklerini belirterek velayet talepleri yönünden ortak velayetin kaldırılarak velayetin müvekkiline verilmesine, iştirak nafakasının 3.000,00 TL'lik kısmının kabulüne, fazlaya dair kısmının reddine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Asıl dava iştirak nafakası, karşı dava velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Hüküm davacı karşı davalı tarafından nafaka ve velayet yönünden temyiz edilmiştir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 07.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından; müşterek çocuk ...'nın yararına hükmolunan iştirak nafakasının miktarı yönünden, davalı tarafından ise; müşterek çocuk...'nın velayeti ile bu çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle müşterek çocuk... hakkında açılmış velayetin değiştirilmesi davası bulunmadığının anlaşılmasına göre davalının temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre velayet hakkı davacı annede bulunan müşterek çocuk...'nın ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : İlk derece mahkemesince erkeğe verilen kusurlardan vakıa olmadığı halde çocuğu meşru ve makul olmayan sebeple aldırmak istediğine dair verilen kusurun hatalı olduğu, erkeğe verilen diğer kusurun doğru ve yerinde olduğu, erkeğe verilen kusur karşısında davacının ayrı yaşamakta haklı olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları göz önüne alınarak kadın için önlem nafakası verilmesinin ve miktarının doğru ve yerinde olduğu, çocuğun yaşının küçük olması, anne bakım ve şefkatine muhtaç yaşta olması, sosyal inceleme raporunda velayetin anneye verilmesinin çocuğun anne ile birlikte kaldığının anlaşılması karşısında çocuğun velayetinin anneye verilmesinin ve çocuk için önlem nafakası verilmesinin doğru ve yerinde olduğu anlaşıldığından, davalının istinaf talebinin kısmen kabul edilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Aile Mahkemesinin 2019/249 esas sayılı dosya ile önlem nafakası davası açtığı kadın için aylık 500 TL önlem nafakasına karar verildiği, erkeğe sadakat yükümlülüğüne ihlal ettiği hususunda kusur verilerek söz konusu kararın 08.07.2020 tarihinde kesinleştiği, işbu davanın 20.01.2020 tarihinde açıldığı, erkeğe verilen kusurlardan Nergis isimli bayanı müşterek haneye getirerek birlikte yaşamalarını istediği, ikinci eş ile yaşamaya zorladığı hususunun tanık beyanları ve önlem nafakasında verilip kesinleşen kusur ile sabit olduğu, erkeğe verilen diğer kusurun da tanık beyanları ile sabit olduğu, kadının kusurlu davranışlarının ispat edilememesi karşısında davanın reddinin doğru ve yerinde olduğu, kadının gündelik işlerde çalıştığı, düzenli gelirinin olmadığı, bu nedenlerle erkek lehine çocuklar için tedbir nafakası verilmemesinin de doğru olduğu, kadın için Aksaray 4....
Ayrıntıları Hukuk Genel Kurulun 09/05/2018 tarih ve 2017/2- 1899 esas ve 2018/1052 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere; velayetin değiştirilmesi sonucu çocuğun kişiliğinin ve mallarının korunması, yine çocuğun temsili konusunda Kanunun ana ve babaya yüklediği görevlerin ve hakların kendisine velayet verilen ana ya da babaya geçtiği, bu bağlamda TMK'nın 182/2. maddesi gereğince diğer taraftan iştirak nafakası talep edebilmek için velayet hakkına sahip olmak gerektiği, mahkemece verilen velayetin değiştirilmesi kararı da ancak kararın kesinleşmesiyle geçerlilik kazanacağından, iştirak nafakasının başlangıç tarihinin de velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşme tarihi olacağı, velayet kendisine bırakılmamış olan tarafın fiilen çocuğa bakması durumunda nafakaya hükmedileceğine ilişkin bir düzenleme de mevcut olmadığına göre, mahkemece tedbir nafakası talebinin reddinde isabetsizlik bulunmamaktadır....
aylık olması nedeniyle anne bakım ve sevgisine muhtaç olduğunu ileri sürerek velayetin değiştirilmesine ve ortak çocuk yararına 500,00TL iştirak nafakası ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Somut olayda, tarafların boşanma davası sonucunda velayetin anneye verildiği ve müşterek çocuk için 250 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, daha sonra 21.04.2015 tarihinde kesinleşen velayetin değiştirilmesi kararı ile velayetin babaya verildiği ve iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında yapılan Velayetin Değiştirilmesi Protokolünde ‘Baba ... anneye verdiği iştirak nafakasının kaldırılmasına ve çocuğun eğitim ve bakımı için anne ... herhangi bir nafaka ödemeyecektir.’ şeklinde düzenleme mevcuttur. İştirak nafakasında nafaka doğmadan feragat mümkün değildir. Kaldı ki, velayetin değiştirilmesi davasında iştirak nafakası istenmemesi sonradan istenmesine engel değildir. Çünkü bu nafaka velayet hakkı verilen davacı baba tarafından çocuk adına istenmekte ve nafaka borcu bu nedenle her an yenilenen borçlardan olduğundan yeniden doğmaktadır....
Velayetin değiştirilmesi sonucu çocuğun kişiliğinin ve mallarının korunması, yine çocuğun temsili konusunda Kanunun ana ve babaya yüklediği görevler ve haklar kendisine velayet verilen ana ya da babaya geçmektedir. Bu bağlamda TMK'nın 182/2. maddesinde yer alan ”Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlâk bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.” hükmü gereğince velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkânları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan iştirak nafakası talep edebilmek için velayet hakkına sahip olmak gerekmektedir. Mahkemece verilen velayetin değiştirilmesi kararı da ancak kararın kesinleşmesiyle geçerlilik kazanacağından, iştirak nafakasının başlangıç tarihinin de velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşme tarihi olması gerekmektedir....