Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile)Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: ... tarafından ... ve ...'in yabancı mahkeme ilamı ile boşanmalarına ilişkin kararın tanındığı ve boşanma ilamının nüfusa işlendiği halde tarafların velayete tabi çocukları ile ilgili velayet düzenlemesinin bulunmadığından bahisle çocukları ...'in velayeti hakkında karar verilmesi talep edilmiş, mahkemece duruşma açılmaksızın dosya üzerinden velayetin davalılardan anne....'e bırakılmasına karar verilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 382/2-b-13. maddesine göre velayetle ilgili davalar bir "çekişmesiz yargı" işidir. Çekişmesiz yargı işlerinde kural olarak "basit yargılama usulü" uygulanır (HMK m. 385/1.)...

    Yargılama süreci devam ederken davacı-davalı kadına küçüğün velayeti tedbiren geçici olarak verilmiş, bu aşamada davalı-davacı erkeğin çocuğunu beş kez icra marifetiyle görmeye gittiği ancak evde olmadığından görüşmesinin engellendiği ve bu şekilde kadının velayet görevini kötüye kullandığı gerekçesiyle sayın çoğunluk tarafından karar velayetin babaya verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur. Kadının yargılama aşamasındaki davranışı tedbir kararına aykırı davranmak eylemini oluşturursa da, çocuğa yönelik herhangi bir davranışı ileri sürülmediğinden velayet görevini kötüye kullandığından sözedilemez. Kaldıki hüküm kesinleştikten sonra küçükle babanın görüşmesinin engellenmesi velayetin değiştirilmesi sebebini oluşturur. Küçüğün doğumundan itibaren ve yargılama sırasında anne yanında kaldığı, üstün yararınında bu yönde olduğu uzman raporu ile belirtildiğine göre mahkemece velayetin anneye verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

      Kısıtlamaya ilişkin 2004 tarihli kararda, kısıtlanan ... çocuk velayet altına konulmayıp, annesi “vasi” tayin edilmiş olduğuna göre, davacının talebi; velayetin kaldırılması niteliğinde olmayıp, vasinin görevden alınmasına ilişkindir. (TMK. m.483 ve dev.) Öyleyse delillerin bu çerçevede değerlendirilip sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, vesayet makamının, mevcut vasinin görevden alınmasına ilişkin bir hüküm tesis etmeden, aynı kişi hakkında yeniden kısıtlama kararı vermesi ve bu defa davacıyı vasi olarak ataması usul ve yasaya aykırıdır. Hüküm bu sebeple bozulmalıdır. Değerli çoğunluğun görevden bozma düşüncesine açıklanan sebeple katılmıyorum....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayet ve Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacının velayetin yeniden düzenlenmesi davasının reddi kararına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Velayetin yeniden düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 362/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz (HMK m. 362/1-ç)....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar 28.12.2012 tarihinde kesinleşen kararla anlaşmalı olarak (TMK m. 166/3) boşanmışlar, ortak çocuklar 01.01.2003 doğuml....ile 08.11.2007 doğumlu Yunus ... velayetleri ise tarafların anlaşmaları doğrultusunda davalı babaya verilmiştir. Bu davada ise davacı anne velayet kendisinde olan babanın çocuklar ile görüşmesine engel olduğu ve çocukların kendisi ile yaşamak istedikleri gerekçesiyle, çocuklar .... velayetlerinin kendisine verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda tarafların ortak çocuklarının velayetleri babadan alınarak anneye verilmiştir....

            Şartların değişmesi halinde her zaman velayetin değiştirilmesi yeniden dava edilebilir. Velayet, kamu düzenine ilişkin olup bu hususta ana ile babanın istek ve beyanlarından ziyade çocuğun menfaatlerinin dikkate alınması zorunlu olup, yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir. Buna göre velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğuracağı onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde asıl olan küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır....

            Mahkemece; TMK 336/2'ye göre ana veya babadan biri ölünce velayetin sağ kalana geçtiği, TMK 342/1'e göre velinin yasal temsilci olduğu, bu sebeple dava dilekçesinde gösterilen çocuğa da yasal temsilcinin davacı anne olduğu, 4721 sayılı TMK madde 404'e göre kısıtlı adayının velayet altında bulunmayan konumunda olmadığı anlaşılarak davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde vasi adayı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verimiş ise de bu görüşe katılmak mümkün değildir. TMK 404/1. maddesine göre velayet altında bulunmayan her küçük vesayet altına alınır. Kural bu olmakla birlikte TMK 419. maddesinde "Vesayet makamı, gecikmeksizin vasi atamakla yükümlüdür. Gerek duyulduğunda henüz ergin olmayanların da kısıtlanmasına karar verilebilir; ancak, kısıtlama kararı ergin olduktan sonra sonuç doğurur." düzenlenmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava velayetin kaldırılması isteğine ilişkindir. Hakkında velayetin kaldırılması istenen çocuk .... 29.07.1998 doğumludur. Babası, 16.06.2011 tarihinde ölmüş ve dava konusu çocukla birlikte kardeşi 27.03.2003 doğumlu ....velayeti annede kalmıştır. Davacı hala inceleme konusu davayı 30.10.2014 tarihinde açmıştır....

                GEREKÇE : Davanın konusu, velayetin değiştirilmesi,aksi takdirde kişisel ilişkinin düzenlenmesine talebine ilişkindir. Mahkemece, velayet değişikliği talebinin reddine, kişisel ilişkinin genişletilmesi talebinin kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından velayet değişikliği talebinin reddi kararı yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırı gördüğü takdirde bunu re'sen gözetir. TMK' nun 183. ve 349'ncu maddelerinde yer alan hükümlere göre, yeni olguların zorunlu kılması ve küçüğün menfaatinin gerektirmesi halinde velayet sahibi değiştirilebilir....

                DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Düzenlenmesi) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinde inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Turhal 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/260 Esas, 2016/64 Karar sayılı ilamı ile Muharrem Yavuz'dan boşandığını, velayetin TMK nun 182....

                UYAP Entegrasyonu