Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davacının velayetin değiştirilmesine ilişkin davasının kabulü ile, Gaziantep 1.Aile Mahkemesi'nin 2014/825 Esas 2014/733 Karar sayılı ilamı ile velayeti babaya verilen müşterek çocuk İbrahim ER'in velayetinin bu defa davalı babadan alınarak davacı anneye verilmesine, velayetin bu şekilde değiştirilmesine, baba ile şahsi ilişki tesisine, davacının müşterek çocuk lehine iştirak nafakası talepli davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, kısmen kabul nedeniyle dava tarihinden itibaren aylık 450,00 TL iştirak nafakasının davalı babadan alınarak velayeten davacı anneye ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının kararın kesinleşmesini takip eden yıl başlamak üzere devam eden her yıl TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.Müşterek çocuk ... lehine artırılmasına karar verilen iştirak nafakası yönünden ise;TMK.'nın 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür....
Mahkemece; taraflar arasında velayetin düzenlenmesine ve iştirak nafakasının takdirine dair kesinleşmiş mahkeme ilamının mevcut olduğu, bu ilamın değiştirilmesi veya kaldırılması hususunda davacı tarafça açılmış bir davanın da bulunmadığı, bu sebeple davada hukuki yarar görülmediği gerekçesiyle; dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davada, velayetin değiştirilmesi için açılan dava ile velayetleri davalı anneye verilen müşterek çocuklar Zübeyde ve Müslüm için hükmedilen iştirak nafakaların; çocukların fiilen davacı baba yanında kalmasına rağmen, haksız olarak davalı tarafından başlatılan icra takibi ile talep edildiği ileri sürülerek; takip nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti istenilmektedir. Kural olarak; iştirak nafakası velayetin eylemli olarak kullanılmasına bağlı bir alacak olup, velayet hakkını eylemli olarak kullanmayan ana veya baba diğerinden hükmedilen iştirak nafakasını isteyemez....
-TL nafaka tutarının bunların yanında çerez kalacağını belirterek, çocuğun babada kalmasına karar verilmesini, aksi takdirde özel bir yuvada kalmasını, tüm masraf ve giderlerinin tarafınca karşılanacağını belirtmiştir. Mahkemece; "Açılan dava; velayetin düzenlenmesi ve iştirak nafakası istemine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde; davalı ile evlilik dışı ilişkisinden doğan müşterek çocuk Mustafa Arda Altuncı'nın velayetinin kendisine verilmesini ve müşterek çocuk için iştirak nafakasına karar verilmesini talep etmiştir. Tarafların nüfus kaydı incelendiğinde; davalı müşterek çocuk Mustafa Arda Altuncu'yı 26/09/2012 tarih ve 25667 nolu tanıma senedi ile tanımıştır. Davacı annenin velayet talebi yönünden yapılan değerlendirmede; TMK'nun 337. maddesine göre ana ve baba evli değilse velâyet anaya aittir. Somut olayda da anne ve baba evli değildir. Müşterek çocuk evlilik birliği dışında dünyaya gelmiş ve baba tarafından tanınmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Düzenlenmesi-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından ortak çocuk....'ın tedbiren velayet düzenlemesi yönünden, davalı tarafından ise, davacı ve ortak çocuk...yararına hükmolunan nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre davacının tüm, davalının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadının kendisi yararına talep ettiği Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayalı bağımsız nafaka davasının kabulü için, kadının ayrı yaşamakta haklı olduğunu ispatlaması gerekir. Toplanan delillerden davacı kadın tarafından açılan ve .... 6....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi - İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından; ortak çocuk ...'nin velayeti ile vekalet ücreti yönünden, davacı-karşı davalı erkek tarafından ise katılma yoluyla ortak çocuk ... yararına hükmolunan tedbir nafakası ile velayetin hükümle birlikte tedbiren verilmemesi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 26/11/2019 günü duruşmalı temyiz eden davacı-karşı davalı ... ile vekili Av. ... geldiler. Karşı taraf temyiz eden davalı-karşı davacı ... ile vekili gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....
nın 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur....
Somut olayda; davalı ile çocuklar arasında kurulan kişisel ilişki, velayetin tedbiren düzenlenmesi davası sonucu kurulmuş olup açılan davanın ferisi niteliğindedir. Bu nedenle davalı ile çocuklar arasında kurulan kişisel ilişki yönünden de karar kesin olup bu karara karşı temyiz yoluna başvurulamaz. Açıklanan sebeple davalının temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple temyiz dilekçesinin REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oyçokluğuyla karar verildi. 25.11.2019 (Pzt.) KARŞI OY YAZISI Velayetin kaldırılması, velayetin eşlerden birinden alınarak diğerine verilmesi ve kaldırılan velayetin geri verilmesi, çekişmesiz yargı işleri arasında [HMK m.382-(2)-b)-13)] sayılmasına karşın, kişisel ilişki düzenlenmesine ilişkin dava ve işler, çekişmesiz yargı işleri (HMK m.382) arasında sayılmamıştır....