Çocuğun üstün yararı gereği, velayetin anneye verilmesi halinde, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi kızlık soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır. Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin kızlık soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir. Somut olayda, yapılan yargılama ve toplanan delillerden çocuğun soyadının annenin kızlık soyadı ile değiştirilmesi yönünde çocuğun üstün yararı ispatlanamamıştır. O halde ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararı yerinde olup davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
Somut olayda; velayet hakkına sahip davacı anne, dava dilekçesinde; müşterek çocukları Emir Eymen ile babasının boşanmalarından sonra hiç iletişime geçmediği, arayıp sormadığını, farklı kurumlarda çocuğu ile soyadının değişik olması nedeni ile tepki aldığını yine müşterek çocuğun babasının yağma ve hırsızlık suçundan hükümlü olduğunu müşterek çocuğun bu husus nedeni ile sıkıntı çekmesini istemediğini çocuğun soyadının kendi soyadı olan KOÇ olarak değiştirilmesini istemiştir....
Çocuğun üstün yararı gereği, velayetin anneye verilmesi halinde, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi kızlık soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır. Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin kızlık soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir....
Çünkü çocuğun sosyal, kültürel, fiziksel ve psikolojik yönden olumlu gelişimi, ilerde toplumda zararlı davranışlarının ortaya çıkmasını da engelleyecektir (BAKTIR, Çetiner Selma, Velayet Hukuku, Ankara 2000 s.33). Anayasa Mahkemesinin bu kararları sonrasında Dairemizce de, haklı sebep bulunması ve küçüğün yüksek yararının gerektirmesi halinde velayet hakkı kendisine bırakılmış olan annenin çocuğun soyadının değiştirilmesini talep edebileceği kabul edilmektedir. Somut olayda, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden çocuğun üstün yararı açısından yukarıdaki açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde davanın kabulü gerekirken, yanlış ve yanılgılı değerlendirmelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....
Çocuğun üstün yararı gereği, velayetin anneye verilmesi halinde, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi kızlık soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır. Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin kızlık soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir....
Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar yerel mahkemece kararda yazılı nedenlerle çocuğun soy adının değiştirilmesi davasının reddine karar verilmiş ise de; dosyada bulunan tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde, davanın annenin velayeti altında bulunan davaya konu çocuğun soyadının değiştirilerek annenin kızlık soyadını almasına yönelik, soyadı değişikliği davası olduğu, velayet kendisinde bulunan anne veya babanın, çocukla ilgili yapacağı her türlü iş ve işlemde çocuğun üstün yararını koruması gerektiği tartışmasız olup, somut olayda, çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesinin çocuğun üstün yararı bakımından sakınca doğuracağı iddia edilmediği gibi, bu hususta dosyaya herhangi bir delil de sunulmuş değildir....
KARAR Dava dilekçesinde, boşanmakla velayeti davacı anneye verilen küçük "Nevzat"ın adının "Murat" olarak düzeltilmesi istenmiş, mahkemece çocuğun babası davaya dahil edilmeden davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, velayet hakkına dayanılarak açılan, evlilik birliği içinde doğan ve boşanma sonucu velayeti anneye verilen çocuğun adının değiştirilmesi istemine ilişkindir. Ad ve soyadının değiştirilmesi ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebilir. Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve tescil olunur. 2525 sayılı Soyadı Kanununa göre taşınması zorunlu önad ve soyadı, Türk Medeni Kanununun 27. maddesi hükmünün kapsamındadır. Ne var ki; adın haklı sebeple değiştirilmesine ilişkin dava, kişisel durum sicilindeki mevcut kaydın değiştirilmesini ve düzeltilmesini gerektirdiğinden esas itibarıyla "nüfus kaydının düzeltilmesi" niteliğindedir. TMKnun 339/5. maddesine göre, çocuğun adını ana ve babası koyar....
ın adının "Mira" olarak düzeltilmesi istenmiş, mahkemece çocuğun babası davaya dahil edilmeden davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, velayet hakkına dayanılarak açılan, evlilik birliği içinde doğan, boşanma sonucu velayeti anneye verilen çocuğun adının değiştirilmesi istemine ilişkindir. Ad ve soyadının değiştirilmesi ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebilir. Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve tescil olunur. 2525 sayılı Soyadı Kanunu'na göre taşınması zorunlu önad ve soyadı, Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesi hükmünün kapsamındadır. Ne var ki; adın haklı sebeple değiştirilmesine ilişkin dava, kişisel durum sicilindeki mevcut kaydın değiştirilmesini ve düzeltilmesini gerektirdiğinden esas itibarıyla "nüfus kaydının düzeltilmesi" niteliğindedir. TMK'nun 339/5. maddesine göre çocuğun adını ana ve babası koyar. Dolayısı ile çocuğun adının değiştirilmesi baba ...'...
Maddesinden anlaşılacağı üzere anne baba evli iken doğan çocukların babasının soyadını taşıyacağını, çocuğun soyadı bu şekilde belirlendikten sonra velayet hakkına ve sair nedenlere dayanarak çocuğun soyadının bu şekilde belirlendikten sonra velayet hakkına ve sair nedenlerle dayanarak çocuğun soyadını değiştirmenin mümkün olmadığını, velayetin anneye verilmesinin çocuğun soyadını değiştirmek için haklı bir neden sayılamayacağını, velayet hakkının geçici bir hak olduğunu, tüm bu nedenlerde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı erkek vekili süresi geçtikten sonra vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davalı erkeğin Suudi Arabistan'da yaşadığını ve Türkiye'ye sık gidip gelmediğini, davacı kadının davalı erkeğe çocuğu göstermediğini, Konya 2. İcra Müdürlüğünün 2015/4699 esas sayılı dosya ile kişisel ilişki tesisi konusunda icra takibi başlatıldığını, tebligata rağmen davacı kadının çocuğu göstermediğini, bu nedenlerden dolayı Konya 3....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Ortak Çocuğun Soyadının Velayet Hakkına Sahip Annenin Soyadı İle Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 09.05.2022 (Pzt.)...