Anayasa Mahkemesi'nin 25.06.2015 ve 2013/3434 numaralı, 11.11.2015 tarih ve 2013/9880 numaralı, 20.07.2017 tarih ve 2014/1826 numaralı bireysel başvuru kararlarında ise; velayet hakkı tevdi edilen çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebin, velayet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olması sebebiyle Anayasa'nın 20. maddesi kapsamında ele alınması gereken bir hukuki değer olduğunu, koruma, bakım ve gözetim hakkı veya benzer terimlerle ifade edilen velayet hakkı kapsamında, çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığını, eşlerin evliliğin devamı boyunca ve boşanmada sahip oldukları hak ve yükümlülükler bakımından aynı hukuksal konumda olduğunu, erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının, velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil ettiğini, çocuğun bir aileye mensubiyetinin belirlenmesi amacıyla bir soyadı taşıması ile nüfus kütüklerindeki kayıtların...
Anayasa Mahkemesi’nin 25/06/2015 ve 2013/3434 numaralı, 11.11.2015 tarih ve 2013/9880 numaralı, 20.07.2017 tarih ve 2014/1826 numaralı bireysel başvuru kararlarında ise; velayet hakkı tevdi edilen çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebin, velayet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olması sebebiyle Anayasa’nın 20. maddesi kapsamında ele alınması gereken bir hukuki değer olduğunu, koruma, bakım ve gözetim hakkı veya benzer terimlerle ifade edilen velayet hakkı kapsamında, çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığını, eşlerin evliliğin devamı boyunca ve boşanmada sahip oldukları hak ve yükümlülükler bakımından aynı hukuksal konumda olduğunu, erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının, velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil ettiğini, çocuğun bir aileye mensubiyetinin belirlenmesi amacıyla bir soyadı taşıması ile nüfus kütüklerindeki kayıtların...
Soyadı bireyin yaşamıyla özdeşleşen ve kişiliğin ayrılmaz bir unsur haline gelen birey olarak kimliğin belirlenmesinde en önemli unsurlardan biri ve vazgeçilmez, devredilmez , kişiye sıkı suretle bağlı bir kişilik hakkıdır. Anayasa Mahkemesinin 25/06/2015 tarih ve 2013/3434 numaralı 11/11/2015 tarih ve 2013/9880 numaralı 20/07/2017 tarih ve 2014/1826 numaralı bireysel başvuru kararlarında velayet hakkı tevdi edilen çocuğun soyadının kendi soyadıyla değiştirilmesi yönündeki talebin velayet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olması sebebiyle Anayasanın 20....
Aile Mahkemesi'nin 16.03.2019 tarihli ve 2019/153 Esas, 2019/ 224 Karar sayılı kararıyla dosyanın işbu temyiz incelemesine konu dosya ile birleştirilmesine karar verilmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 10.12.2020 tarihli ve 2018/1106 Esas, 2020/755 Karar sayılı kararıyla; çocuğun annesi ile kalmaktan mutlu olduğu ve velâyet değişikliğini gerektirecek bir ihmalin ve yatılı kişisel ilişkinin çocuğun huzurunu tehlikeye soktuğunun ispatlanmadığı ve çocukla baba arasında mevcut olan kişisel ilişkinin süresinin az olduğu gerekçesiyle; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile baba ile çocuk arasında kararda belirtilen zamanlarda kişisel ilişki tesisine ve birleşen velâyetin değiştirilmesi davasının reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
TMK.182/2 maddesine göre " velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişki düzenlenmesinde çocuğun özellikle sağlık eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır." Aynı yasanın 328/1 maddesine göre de; " ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.Nafaka miktarı çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur." (TMK. Madde 330/1) TMK.'nun 323. maddesine göre; "Ana ve babadan her biri, velâyeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir." TMK.'nun 324. maddesine göre; "Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür....
Her ne kadar davalı tarafından yerel mahkeme kararına karşı davanın kabulü kararının usul ve yasaya aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de; somut olayda toplanan deliller ve dinlenen tanık beyanları da nazara alınarak velayet hakkı tevdi edilen annenin çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebinin velayet hakkı kapsamındaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olduğu, velayet hakkı kapsamında çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığı, aynı hukuksal konumda olan erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil edeceği, evlilik birliği içinde doğan çocuğun taşıdığı ailenin soyadını, evlilik birliğinin sona ermesi ile kendisine velayet hakkı tevdi edilen annenin kendi soyadı ile değiştirmesini engelleyici yasal bir düzenlemenin bulunmadığı, olayımız açısından da söz konusu değişikliğin çocuğun üstün yararına...
Değişen koşullara gereğince, çocuğun yaşı ve eğitim durumu gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir....
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; davacı ile dava dışı ...'un evliliklerinden 30.11.1995 tarihinde soyadının değiştirilmesi istenen...'un dünyaya geldiği, davacı ... ile Turgut'un Karşıyaka 1. Aile Mahkemesinin 15.05.2007 kesinleşme tarihli ve 2008/452 esas -2008/912 karar sayılı kararı ile boşandıkları, mahkemece...'...
Dava, bu nitelendirme ile evlilik içinde doğan çocuğun annenin soyadı ile değiştirilmesine ilişkin olup, velayet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olarak talepte bulunulmamış, haklı nedene dayanarak çocuğun soyadının değiştirilmesi istenilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 27. maddesine göre, adın ve soyadın düzeltilmesi haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenebilir. Velayet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanılması ile ilgili olarak talep edilmediği anlaşılan ergin olmayan çocuğun soyadının değiştirilmesi talebinin haklı nedene dayandırıldığı ve 4787 Sayılı Yasanın 4/1. maddesi hükmü gereğince Aile mahkemelerinin görevi dışında olduğu belirlenmiştir. Bu nedenlerle, uyuşmazlığın 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun 36. Madde hükmü uyarınca genel hükümlere dayalı nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası olduğu ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalar dikkate alındığında mahkemece, davanın, ergin kişinin haklı sebeple soyadının değiştirilmesi niteliğinde değil, evlilik içinde doğan çocuğun, doğumla kazandığı "aile soyadının" velayet hakkı kapsamında değiştirilmesi talebine ilişkin bulunması ve bunun değerlendirmenin aile mahkemesi tarafından yapılması gerektiğinden, soyadı değiştirilmesi talebi yönünden mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esastan incelenerek reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu nedenle, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçelerle 1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2- Karşıyaka 2....