hükmedilen tedbir nafakasının velayet kararının kesinleşme tarihinde sona erdiği, iştirak nafakası miktarı yönünden davacı anne tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki velayet ve iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, tarafların boşandığını, müşterek çocuğun velayetinin davalı babaya verildiğini, çocuğun üvey anne tarafından şiddete uğradığını, bu husuta koruma kararı alındığını ve koruma kararı ile geçici velayetin müvekkiline verildiğini belirterek 2004 doğumlu müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesi ve çocuk için aylık 350 TL nafaka belirlenmesini istemiştir. Davalı, ön inceleme duruşmasında; velayet davasını ve çocuğa aylık 250 TL nafaka vermeyi kabul ettiğini beyan etmiştir....
Davacı kadının kendisi lehine istediği nafaka ilk derece mahkemesince reddedilmiş, ret kararı istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul çağında ise okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir. Somut olayda, dosya içeriğinden; velayet hakkı annede olan müşterek çocukların 2020 ve 2021 doğumlu olduğu, davacı kadının çalışmadığı gelirinin bulunmadığı, davalı erkeğin ise bar işlettiği anlaşılmaktadır....
Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....
Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir. ./.. -2- Dosyanın incelenmesinde; tarafların ....Aile Mahkemesinin ... sayılı ilamıyla anlaşmalı olarak boşandıkları, müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiği, protokol gereği çocuğun özel okul öğrenim masraflarının öğrenim hayatı süresince davalı baba tarafından karşılanmasına karar verildiği görülmektedir. Müşterek çocuğun özel okul masraflarına ilişkin davacı tarafından diğer giderler hariç okul masrafı 30.000,00 TL, davalı tarafından kayıt yapılan okulun masrafı ise 17.800,00 TL olarak ileri sürülmektedir....
İştirak nafakasının artırılmasına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir. Dosya içeriğinden; velayet hakkı annede olan müşterek çocuk Melisa'nın 2002 doğumlu olup ve 6. sınıf öğrencisi, müşterek çocuk Furkan'ın 1996 doğumlu olup 11. sınıf öğrencisi olduğu; davalının ise, pazarcılık yaptığı, ortalama aylık 1.200,00 TL gelirinin bulunduğu, bir evinin ve pazar arabasının olduğu tespit edilmiştir. Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir....
Müşterek çocuk İshak yönünden iştirak nafakasının artırılmasına yönelik temyiz itirazlarına incelendiğinde; Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir. Dosya içeriğinden; velayet hakkı annede olan müşterek çocuk İshak'ın 2001 doğumlu olup ve 6. sınıf öğrencisi olduğu; davalının ise, ambulans şoförü olduğu, brüt maaşının 2.722,45 TL aldığı, ek ödeme 598,89 TL, 137,27 TL performans ödemesi, 105,91 TL nöbet ödemeleri aldığı, 400,00 TL kira ödediği tespit edilmiştir....
Tüm dosya kapsamı ile; Nafaka artırımı ile ilgili karara karşı yapılan istinaf başvurusu yönünden; Dava;Aylık 500'er TL.olan iştirak nafakalarının aylık 800'er TL.ye çıkarılması talebinden ibarettir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile her bir iştirak nafakasının 75'er TL.artırım ile 575'er TL.sına çıkarılmasına karar verilmiştir. Davalı yan istinaf başvurusunda davanın tümden reddi gerektiğini istinaf sebebi yapmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri beşbinsekizyüzseksen Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. (02.12.2016 tarihli, 6763 Sayılı Kanunun 41 maddesi ile değişik, 6100 sayılı HMK m.341/2) Her nafaka ayrı ayrı değerlendirilir....
Küçüğe fiilen bakan ana ve baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. (TMK madde 329/1) Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkânları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. İlk derece mahkemesince, nafaka takdir edilirken; çocuğun, yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Velayet Taraflar arasındaki davaların birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı (kadın) tarafından; kocanın kabul edilen boşanma davası, nafaka ve tazminatlardan, davalı-davacı (koca) tarafından ise, kusur, tazminat ve velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz isteklerinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 79.50'şerTL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle...